1) Tez
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Zihinsel beceri ve tekniklerin stres, depresyon ve kaygı düzeyi ile ilişkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Sezer, Yunus Emre; Efe, MehmetBu araştırmanın amacı farklı spor branşında lisanslı olarak spor yaşamına devam eden sporcuların zihinsel beceri ve teknik düzeyleri ile depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmesidir. Bu kapsamda araştırmaya farklı 230'u erkek (%51,6) ( yaş=25,63±5,69) 216'sı kadın (%48,4) ( yaş=25,21±5,56) olmak üzere toplam 446 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu, Sporda Zihinsel Antrenman Envanteri ve Depresyon, Anksiyete ve Stres Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde ilk olarak normallik varsayımları için çarpıklık basıklık değerleri incelenmiş ve verilerin normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Bu doğrultuda cinsiyet ve spor branşı değişkenlerine göre, bireylerin zihinsel antrenman ve depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri arasındaki farkları belirlemek için T-Testi kullanılmıştır. Bununla birlikte araştırma kapsamında değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen sonuçlar incelendiğinde, cinsiyet ve spor branşı değişkenlerine göre gruplar içinde anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Yaş ve spor yapma yılı değişkenlerine göre zihinsel antrenman toplam puanı arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmezken, DASS-21 ölçeği alt boyutları ile anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte araştırma kapsamına alınan zihinsel antrenman beceri ve teknikleri ile depresyon, anksiyete ve stres arasında ise negatif yönde istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; araştırmanın ana problemi kapsamında sporcuların zihinsel antrenman düzeylerinin artmasıyla birlikte depresyon anksiyete ve stres düzeylerinin düşeceği ifade edilebilir. Anahtar Kelimeler: Anksiyete; Depresyon Spor; Stres; Zihinsel AntrenmanÖğe Lise öğrencilerinde dijital oyun bağımlılığı ve psikolojik etkenler ilişkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Timurtaş, Orhan; Çakaroğlu, DenizBu çalışma; lise öğrencilerinde dijital oyun bağımlılığı ve psikolojik etkenler ilişkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma; Fen, Anadolu, İmam hatip, Spor ve Meslek liselerinde öğrenim gören 502 gönüllü öğrenciye Google form ile internet üzerinde uygulanmış olup, analizi eksik ve hatalı veriler nedeniyle 345 kişi üzerinden değerlendirilmiştir. Öğrencilere "Dijital Oyun Bağımlılığına İlişkin Farkındalık Ölçeği, "Duygu Düzenleme Anketi" ve "Psikolojik Sağlamlık Ölçeği" uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler sonucunda erkeklerin kızlara oranla daha uzun süre oyun oynadığı ancak erkek öğrencilerle, kız öğrenciler arasında oyun oynama süresi bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı, yine liseler arasında oyun oynama süresi, Dijital oyun bağımlılığı ve KPSÖ bakımından anlamlı bir farklılık olmadığı yalnızca Duygu Düzenleme Anketi alt boyutlarından Bilişsel Yeniden Değerlendirme ve Baskılama bakımından liseler arasında anlamlı bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır (p<0.005). Sonuç olarak; çalışmamızda ekran kuşağının her yaş, eğitim türü ve/veya kademesi ile cinsiyete göre farklılık göstermemesinin nedeninin, yeni neslin dijital yerlilerden oluşmasından dolayı olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Dijital Oyun Bağımlılığı, Duygu, Oyun, Öğrenci, Psikolik SağlamlıkÖğe Engelli bireylerde spora katılımın önündeki zorlanmalar, duygu düzenleme ve psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Timurlenk, Hamza; Şahin, ErhanBu araştırma engelli bireylerde spora katılımın önündeki zorlanmalar, duygu düzenleme ve psikolojik sağlamlık arasındaki ilişkinin ve birbirlerine olan etki düzeyinin araştırılması, yorumlanması ve konuya ilişkin daha geniş verilerin ortaya koyulması araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Ayrıca bu araştırmada engelli bireylerde spora katılımın önündeki zorlanmalar, duygu düzenleme ve psikolojik sağlamlık düzeyleri, cinsiyet, yaş, medeni durum, engel türü ve spor deneyimi değişkenleri ile incelenerek elde edilen bulguların ortaya konulması amaç edinilmiştir. Bu amaç doğrultusunda 122'si kadın 86'sı erkek olmak üzere toplam 208 Engelli birey gönüllü olarak araştırmaya katılım göstermiştir. Araştırmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak "Kişisel Bilgi Formu", "Engelli Bireylerin Spora Katılımın Önündeki Zorlanmalar Ölçeği", ''Duygu Düzenleme Ölçeği '' ve "Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği" kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi için Microsoft Excel ve SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Bu aşamadan sonra ikili grup karşılaştırmalarında T-Testi, iki değişken arasındaki ilişkinin incelenmesi için Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Ayrıca engelli bireylerde spora katılımın önündeki zorlanmaların duygu düzenleme ve psikolojik sağlamlık üzerindeki yordama gücünü tespit etmek amacıyla Basit Regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda katılımcıların cinsiyet değişkeni ile engelli bireylerde spora katılımın önündeki zorlanmalar ölçeği çevresel zorlanma alt boyutu arasında anlamlı bir fark görülmemişken duyuşsal kaçınma ve farkındalık alt boyutlarında erkek katılımcılar lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür. Katılımcıların cinsiyet değişkeni ile duygu düzenleme ölçeği bastırma alt boyutu arasında anlamlı bir fark görülmemişken bilişsel yeniden değerlendirme alt boyutunda cinsiyeti erkek olan katılımcılar lehine anlamlı bir farklılık görülmüştür. Psikolojik sağlamlık ve cinsiyet, yaş, spor türü değişkenleri arasında anlamlı farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Engelli bireylerde spora katılım önündeki zorlanmalar alt boyutlarından duyuşsal kaçınma ve duygu düzenleme ölçeği alt boyutlarından bilişsel yeniden değerlendirme alt boyutları arasında düşük düzeyde negatif yönlü ilişki tespit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Duygu Düzenleme; Engelli; Psikolojik Sağlamlık; SporÖğe Basketbolcuların zihinsel antrenman ve cesaret düzeyleri ile sporda mücadele ve tehdit algılarının incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Dalğalı, Veysel; Tutal, VarolBu araştırmanın amacı; basketbolcuların zihinsel antrenman ve cesaret düzeyleri ile sporda mücadele ve tehdit algılarının incelenmesidir. Araştırmaya Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer alan üniversitelerin Spor Bilimleri Fakülteleri ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında öğrenim gören ve basketbol kulüplerinde oynayanan 202'si erkek (%70,1) (?yaş=22,92±4,18) 86'sı kadın (%29,9) (?yaş=21,85±2,75) olmak üzere toplam 288 müsabık basketbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modelinde tasarlanmıştır. Araştırma kapsamında veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu, Behnke ve arkadaşları tarafından geliştirilen (2017) ve Türkçe envanterinin revizyonu Yarayan ve İlhan (2018) tarafından yapılan, zihinsel antrenman envanteri, Rossato, Uphill, Swain ve Coleman (2018) tarafından geliştirilen ve Türkyılmaz ve Altıntaş (2020) tarafından Türkçeye uyarlanan sporda mücadele ve tehdit ölçeği ile Konter ve Johan (2012) tarafından geliştirilen cesaret ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde ilk olarak normallik varsayımları için çarpıklık ve basıklık değerlerine bakılmış ve dağılımın normal olduğu tespit edilmiştir. Bu doğrultuda iki bağımsız grup karşılaştırılmasında t-testi, ikiden fazla bağımsız gruplar karşılaştırmasında One Way Anova testi, değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular incelendiğinde, basketbolcuların zihinsel antrenman düzeyinin cesaret ve mücadele ve tehdit düzeyi ile aralarında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler saptanmıştır. Bu sonuçlara istinaden zihinsel antrenman düzeyi arttıkça cesaret ve mücadele ve tehdit düzeyinin de artacağı yönünde bir sonuç tespit edilmiştir. Bununla birlikte araştırma kapsamında demografik değişkenler için yapılan istatistiksel analizler incelendiğinde; cinsiyet, sporculuk düzeyi ve spor yapma yılı değişkenlerinin gruplar içinde anlamlı farklılık oluşturduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak; basketbol gibi yoğun fiziksel ve zihinsel efor gerektiren sporlarda, zihinsel antrenmanın değeri yadsınamayacağı tespit edilmiş ve sporcuların zihinsel olarak güçlü olmaları, onları sadece fiziksel olarak değil, duygusal ve psikolojik olarak da daha dirençli kılabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Basketbol, zihinsel antrenman, cesaret düzeyi, mücadele, tehdit algısı.Öğe Zihinsel antrenman beceri ve teknikler ile bilişsel esneklik ilişkisi(Siirt Üniversitesi, 2023) Söyler, Levent; Yarayan, Yunus EmreBu araştırmanın amacı; takım sporcularının zihinsel antrenman beceri ve teknikler ile bilişsel esneklik ilişkisini incelemektir. Araştırma grubunu; Siirt ilinde aktif olarak spor hayatına devam eden futbol, basketbol, hentbol ve voleybol branşlarından 151'i kadın ve 139'u erkek olmak üzere 290 sporcu oluşturmaktadır. Katılımcılara araştırmacı tarafından hazırlanmış olan demografik bilgi formu, geçerlilik ve güvenirlilik çalışması Behnke vd. (2017) tarafından yapılan ve Türkçe uyarlaması Yarayan ve İlhan (2018) tarafından yapılan 'Sporda Zihinsel Antrenman Envanteri' ve Dennis ve Wal'un (2010) geliştirdiği, Türkçe uyarlama çalışması Yarayan vd. (2023) tarafından yapılan 'Sporcu Bilişsel Esneklik Envanteri' yöneltilmiştir. Normallik varsayımı için çarpıklık basıklık değerlerine bakıldığında değerlerin -1,5 +1,5 arasında olması neticesinde verilerin normal dağılıma uygun olduğu belirlenmiştir. Bağımlı değişkenlerin bağımsız değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini tespit etmek amacıyla MANOVA testi ve araştırma modeline paralel olarak YOL analizi kullanılmıştır. Sonuç olarak; zihinsel antrenman ve bilişsel esneklik kavramlarının demografik bilgilere göre farklılık gösterdiği, zihinsel antrenman alt boyutlarının alternatif ile arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkiler oluğu, kişilerarası beceriler ile kontrol arasında negatif yönlü ilişkiler olduğu ve zihinsel antrenmanın bilişsel esnekliği (alternatifler %65, Kontrol %1) yordadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Zihinsel Antrenman, Bilişsel Esneklik, Takım Sporu.Öğe Beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin duygusal zeka, akademik öz yeterlilik ve psikolojik sağlamlık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Tumur, Ferhat; Şahin, ErhanBu araştırmanın amacı beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin duygusal zeka, akademik öz yeterlilik ve psikolojik sağlamlık düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda araştırmaya çalışma hayatına devam eden 127`si erkek (%52,5) ( yaş=33,28±6,98) 115'i kadın (%47,5) ( yaş=34,83±7,77) olmak üzere toplam 242 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma ilişkisel tarama modeliyle dizayn edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu, Schutte Duygusal Zeka Ölçeği ve Akademik Öz-yeterlik Ölçeği ve Psikolojik Sağlamlık Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde ilk olarak normallik varsayımları için öne çıkan çarpıklık basıklık değerleri incelenmiş ve verilerin normallik varsayımlarını karşıladığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda cinsiyet değişkenine göre, bireylerin duygusal zeka akademik öz-yeterlik ve psikolojik sağlamlık düzeyleri arasındaki farkları belirlemek için T-Testi kullanılmıştır. Bununla birlikte yaş, çevre ve bölüm değişkenlerine göre farkları belirlemek için ise One-Way Anova analizi kullanılmıştır. Bu analiz neticesinde farkın kaynağını belirlemek adına Post-Hoc Tukey testinden yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında elde edilen bulgular incelendiğinde, demografik değişkenler bağlamında gruplar içinde anlamlı farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Ölçekler arasındaki ilişkiler incelendiğinde, istatistikler olarak pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Akademik Öz-Yeterlik, Duygusal Zeka, Psikolojik Sağlamlık.Öğe Taktiksel oyun modeli yaklaşımının öğrencilerde dikkat, çoklu zekâgelişimi ve bazı antropometrik özelliklere etkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Bütev, Ali; Çakaroğlu, DenizBu çalışma; taktiksel oyun modeli modelinin ortaokulda öğrenim gören öğrencilerin dikkat, çoklu zekâ gelişimi ve bazı antropometrik özellikler üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma; yaşları 12-13 yaş aralığında olan 20 deney, 20 kontrol grubu olmak üzere 40 gönüllü öğrenci üzerinde uygulanarak yapılmıştır. Katılımcılara ''Kişisel Bilgi Formu'', ''d2 Dikkat testi'', ''Çoklu Zekâ Değerlendirme Ölçeği'' uygulanmış olup, antropometrik ölçümler ''In body 120'' cihazı kullanılarak ölçülmüştür. SPSS 22 programında anlamlılık düzeyi p<0.005 kriteri temel alınarak yapılan analizler sonucunda, dikkat düzeyleri bakımından gruplar arası sontest- öntest farkı deney grubu lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.005). Deney ve kontrol grupları arasındaki çoklu zekâ alt boyutları incelendiğinde ise; görsel, müziksel, doğa ve içsel zekâ öntest-sontest farkı bakımından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sözel, mantıksal, bedensel, sosyal zekâ öntest-son-test farkı bakımından deney grubu lehine anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.005). Antropometrik ölçümler sonrasında gruplar arası istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sonuç olarak planlanmış bir spor öğretim modelinin, spor yapan öğrencilerin öğrenmenin en önemli faktörlerinden olduğu düşünülen dikkat düzeyini arttırdığı ve çoklu zekâ gelişimi sağladığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Antropometri, Dikkat, Çoklu Zekâ, Oyun, Taktiksel Oyun Modeli.Öğe Halı sahada futbol oynayan 14-17 yaş aralığındaki oyuncuların bazı vital bulguları ve futbol tutumlarının incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2022) Gültekin, Bilal; Çakaroğlu, DenizBu çalışmanın amacı, halı sahada futbol oynayan 14-17 yaş aralığındaki oyuncuların bazı vital bulguları ve futbol tutumlarının incelenmesidir. Araştırmaya; yaş 15.28±0.846, boy 172.96±7.083, vücut ağırlığı 62.74±9.851 olan 134 kişi katılmıştır. Oyuncu gruplarının maç öncesi nabız ve oksijen saturasyonu değerleri incelenmiş olup, maç sonrası 1. ve 5. dakikalarda nabız, oksijen saturasyonu ve ateş değerleri ölçülmüştür. Yapılan bütün ölçümler sonucunda istatistiksel hesaplamalar IBM SPSS İstatistik 26.0 versiyon programında analiz edilip, anlamlılık değeri p<0.001 ve p<0.005 olarak değerlendirilmiştir. Çalışmada düzenli spor yapan kişilerin maç sonrası 5. dakika nabız değerlerinde, FUTÖ bireysel etki, toplumsal etki, toplam puan değerlerinde ve Covid-19 geçiren ve geçirmeyenler arasında maç sonrası 1. dakika nabız değerlerinde de anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Oksijen saturasyonu ve ateş değerlerinde herhangi bir farklılığa rastlanmamıştır. Sonuç olarak düzenli spor yapanların maç sonrası nabız değerlerinin daha hızlı indiği ve toparlanma sürelerinin daha çabuk olduğunu, covid-19 geçiren oyuncuların nabız 1. dakika değerlerinin daha yüksek çıktığı görülmüştür.Öğe Siirt yöresinde neonatal kuzu ishallerinde D-dimer, NT-probnp ve kardiyak enzimlerin ölçülmesi ve aralarındaki ilişkinin değerlendirilmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Baldaz, Vedat; Şahin, TekinBu çalışmanın amacı, neonatal dönemdeki kuzularda ishalin, kardiyak enzimler, bazı biyokimyasal ve hematolojik parametreler üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Yeni doğan ishalli kuzuların kalp parameterlerini değerlendirmek için ELISA yöntemiyle kardiyak biyobelirteçlerden olan serum DD, NT-proBNP, cTn-I, CK, CK-MB, AST ve CRP konsantrasyonları ölçüldü. Bu araştırmanın hayvan materyalini, Siirt Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Hastanesine getirilen 0-28 gün aralığındaki ishalli 50 kuzu hasta grubu, aynı yaş aralığındaki klinik olarak sağlıklı ve hızlı ishal test kitleriyle etken yönünden negatif olan 20 kuzu kontrol grubu olmak üzere toplam 70 adet kuzu oluşturdu. Hızlı test kitleriyle dışkıda belirlenen etkenlerden Clostridium perfringens %38, Clostridium perfringens ve Epsilon birlikte %22, Cryptosporidium parvum %16, Clostridium perfringens ve Cryptosporidium parvum birlikte %14, Epsilon toksini ise %6 oranında bulundu. Ayrıca 3 etkenin birlikte seyrettiği iki hasta kuzunun birinde Clostridium perfringens, Cryptosporidium parvum ve Epsilon toksini bulunurken diğerinde ise Clostridium perfringens, E. coli ve Rotavirüs miks olarak seyrettiği görüldü. Hematolojik muayene yönünden kontrol ve hasta grubu arasında yapılan karşılaştırmada kontrol grubuna kıyasla hasta grubundaki WBC ve MCHC değerlerinde önemli (p<0,01, p<0,001) derecede artış saptandı. Buna karşılık RBC, HGB, HCT, MCV, PLT ve PCT değerlerinde kontrol ve hasta grupları arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Kontrol ve hasta grupları arasında serum AST, CK, CK-MB, cTn-I, D-Dimer ve NT-proBNP düzeyleri bakımından önemli bir fark tespit edilmedi. Ancak CRP aktivitelerinde kontrol grubuna kıyasla hasta grubunda önemli (p<0,05) derecede yüksek olduğu görüldü. Sonuç olarak, hasta kuzularda biyokimyasal parametreler, CRP dışında her ne kadar istatistiksel olarak anlamlı bulunmasa da sağlıklı kuzulara kıyasla hasta kuzularda gözle görülebilir bir artış olması kalp hasarının varlığının ortaya konulması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca ishalli neonatal kuzularda yapılan bu çalışma, literatür taraması neticesinde, bu anlamda bir ilk olma niteliğinde olması ve daha sonraki yapılacak çalışmalara ışık tutması yönünden önemli olabileceği kanısına varılmıştır.Öğe Gençlik liderlerinin yaşam boyu öğrenme eğilimleri ile iş doyumları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Balıkçı, Murat; Eroğlu, Sultan YavuzBu araştırmanın amacı; gençlik liderlerinin iş doyumu ve yaşam boyu öğrenme eğilimlerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi ve yaşam boyu öğrenme eğilimleri ile iş doyumları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştımanın çalışma grubunu Gençlik ve Spor Bakanlığı merkez teşkilatı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünde işgören gençlik liderleri ile 81 ilde ve bunlara bağlı ilçelerdeki Bakanlık taşra teşkilatlarında bulunan gençlik merkezlerinde işgören gençlik liderlerinden 301 gönüllü katılımcı oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Kişisel Bilgi Formu, Baycan (1985) tarafından geliştirilen Minnesota İş Doyum Ölçeği, Erdoğan ve Arsal (2016) tarafından geliştirilen Yaşam Boyu Öğrenme Eğilim Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma uygulanmıştır. 301 veri ele alınmıştır ancak, uç değerler alındıktan sonra 295 katılımcı ile veriler analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre iş doyumu alt boyut ortalamaları ve toplam puanı cinsiyet, medeni durum, görev yeri ve mezuniyet durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermeyip yaş, öğrenim durumu ve hizmet yılı değişkenlerine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Yaşam boyu öğrenme alt boyut ortalamaları ve toplam puanı cinsiyet, yaş, medeni durum, öğrenim durumu, görev yeri ve mezuniyet durumu değişkenlerine göre anlamlı farklılık göstermeyip hizmet yılı değişkenine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. İş doyumu toplam puanı ile yaşam boyu öğrenme toplam puanı arasında düşük düzeyde pozitif yönlü anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda, içsel doyum arttıkça gelişime açıklık ve öğrenmeye istekliliğin artacağı söylenebilir.Öğe Ergenlerde fiziksel aktivite, serbest zamanda sıkılma algısı ve internet bağımlılığı arasındaki ilişkinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Özdemir, Emre; Cengiz, ÖmerBu araştırma farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerin katılımı ile ergenlerde fiziksel aktivite, serbest zamanda sıkılma algısı ve internet bağımlılığı arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Öğrencilerin lise türlerine göre serbest zaman ve internet bağımlılığı farklılık göstermektedir. Bundan dolayı farklı lise türlerinde okuyan öğrencilerin serbest zamanda sıkılma algısı, fiziksel aktivite ve internet bağımlılığı arasında farklılık olacağı beklenmektedir. Yapılacak ölçümlerle lise türlerine göre öğrencilerin serbest zamanda fiziksel aktivite ile internet bağımlılığı arasındaki farklılıkları hakkında bilgi sahibi olabileceklerdir. Bu çalışmanın ülkemizde örnek bir çalışma olarak literatüre katkı sağlaması beklenmektedir.Öğe 12-14 yaş grubu futbolcularda ınterval, MAS ve dar alan antrenman metotlarının MaxVO2 üzerine etkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2022) Güler, Kerem; Çakaroğlu, DenizBu çalışmanın amacı, 12-14 yaş grubu futbolculara uygulanan İnterval, MAS (Maksimum Aerobik Sürat) ve DAO (Dar alan oyun) antrenman metotlarının MaxVO2 (Maksimum Oksijen Tüketim Kapasitesi) üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Araştırmaya bir futbol kulübünün altyapısında futbol oynayan 32 çocuk gönüllü olarak katılmıştır. Yaş ortalamaları 12.63 ± 0.71 yıl, boy uzunluğu 150 ± 8.94 cm ve vücut ağırlığı 40.51 ± 10.48 kg olan 16 futbolcu kontrol grubunu, yaşları 13.25 ± 0.68 yıl, boyları 154.31 ± 8.06 cm ve vücut ağırlığı 49.18 ± 14 kg olan 16 futbolcu deney grubunu oluşturmuştur. Kontrol grubunun sadece öntest- sontest ölçümleri alınmış ve kendi antrenmanlarına ek hiçbir antrenmana tabii tutulmamıştır. Deney grubuna ise haftada 2 gün kendi antrenmanlarına ek 30 dakika olacak şekilde ve 6 hafta boyuncu düzenli olarak antrenman uygulanmıştır. Deney grubu; yapılan öntest ve ölçümler sonrasında kendi içerisinde 3 gruba (MAS, DAO ve İnterval) ayrılmış ve farklı antrenman metotları uygulanmıştır. Antrenmanlar öncesinde kontrol ve deney grubundaki sporculara antropometrik ölçümler ile 30-15 IFT ve Shuttle Run testleri uygulanmıştır. Yapılan bütün ölçümler sonucunda istatistiksel hesaplamalar IBM SPSS İstatistik 26.0 versiyon programında analiz edilerek bulgularla sunulmuştur. Altı haftalık çalışma dönemi sonunda Shuttle Run öntest- sontest değerleri arasında MAS, DAO ve İnterval gruplarında anlamlı farklılık tespit edilirken (p<0.05), kontrol grubunda anlamlı farklılık bulunamamıştır. 30-15 IFT öntest- sontest değerleri incelendiğinde ise MAS, DAO, İnterval ve kontrol gruplarında anlamlı farklılık tespit edilememiştir. Sonuç olarak 12-14 yaş grubu futbolcularda 6 hafta boyunca haftada 2 gün şeklinde düzenli olarak uygulanan MAS, DAO ve İnterval antrenman metotlarının MaxVO2 seviyesini artırdığı tespit edilmiştir.Öğe Postür ölçümleri: farklı lise türlerinde bir araştırma(Siirt Üniversitesi, 2022) Çelik, İbrahim Halil; Çakaroğlu, DenizBu çalışma; farklı lise türlerinde öğrenim gören öğrencilerin, sırt eğriliklerinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Araştırma; Spor Lisesi, Fen, Anadolu ve Meslek liselerinde öğrenim gören yaşları 13-19 aralığında olan 587 gönüllü öğrenci üzerinde uygulanarak yapılmıştır. Öğrencilere Kişisel Bilgi Formu, Vücut Algısı Ölçeği (Hovardaoğlu, 1993) uygulanmış olup sırt eğrilikleri ''Skolyometre'' kullanılarak ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen veriler sonucunda okul türlerine göre eğrilik derecesi, vücut algısı, telefon ve bilgisayar kullanımı bakımından öğrenciler arasında anlamlı farklılıklar mevcuttur. Telefon ve bilgisayar kullanan öğrencilerin eğrilik derecesi daha yüksek bulunmuştur. Spor Lisesi öğrencilerinin aktif spor yaşantısından dolayı diğer türdeki lise öğrencilerine göre sırt eğriliklerinin daha az olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Sonuçların bu alanda gelecekte yapılacak olan çalışmalarda literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Postür, Postür Bozukluğu, Skolyoz, Vücut AlgısıÖğe Erken ergenlik döneminde dijital oyun bağımlılığı, akran ilişkileri, serbest zaman aktivite düzeyi arasındaki ilişkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Sezer, Mustafa; Cengiz, ÖmerErken ergenlik dönemindeki bireyler henüz yetişkin sorumluluğuna sahip olmadıklarından serbest zaman aktivitelerine daha çok zaman ayırabilmektedir. Akranlarının dahil olduğu veya etkilediği serbest zamanlar tercihe bağlı şekilde dijital oyun oynayarak geçirilebilmektedir. Çağımızın en etkili bağımlılıklarından birisi olabileceğine ihtimal verilen dijital oyun bağımlılığı bireylerin oyun oynamadan duramadığı, gerçek hayattan kopma noktasına geldiği tehlikeli bir durumdur. Bu ilişkiler bağlamında çalışmamızda erken ergenlik döneminde dijital oyun bağımlılığı, akran ilişkileri ve serbest zaman aktivite düzeyi arasındaki ilişkileri ölçümlemek amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklemi; 2021-2022 eğitim-öğretim yılı Koç Ortaokulu 6. ve 8. sınıf öğrencilerinden basit seçkisiz örneklem yöntemiyle gönüllülük esasına göre elde edilen 413 öğrenciden oluşmaktadır. Veriler; "dijital oyun bağımlılığı", "akran ilişkileri" ve "serbest zaman aktivite düzeyi" ölçeklerinin demografik sorularla birleştirilerek uygulanmasından elde edilmiştir. İlişkisel tarama modeli kurularak veriler SPSS 22 paket programıyla değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgularda serbest zaman aktivite düzeyi cinsiyete göre anlamlı farklılaşmazken, dijital oyun bağımlılığında erkekler lehine farklılık belirlenmiştir. Akran ilişkilerinde ise kızlar lehine koruma, yakınlık ve yardım alt boyutlarında anlamlı farklılık görülmüştür. Serbest zaman aktivite düzeyi ile dijital oyun bağımlılığı arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır. Yaş ile serbest zaman aktivite düzeyi; dijital oyun bağımlılığı ile akran ilişkileri arasında negatif yönde ilişki kurulmuştur. Serbest zaman aktivite düzeyi akran ilişkilerini pozitif yönde ve anlamlı etkilerken; serbest zaman, akran ilişkileri ve dijital bağımlılık arasında anlamlı ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Değişkenlerden elde edilen birçok sonuç diğer çalışmalarla kıyaslanarak yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Erken Ergenlik, Akran İlişkileri, Dijital Oyun Bağımlılığı, Serbest ZamanÖğe Rekreasyonel olarak spor yapan bireylerde farklı şiddetlerde yapılan antrenmanların vücut kompozisyonu, kan profili, psikofizyolojik ve performans cevapları üzerine etkileri(Siirt Üniversitesi, 2022) Ataker, Muhammed Abdulkadir; Arslan, ErşanBu çalışmanın amacı rekreasyonel olarak aktif olan genç bireylerde 4 hafta süre ile yapılan yüksek ?iddetli aralıklı antrenman (YşAA) ve orta ?iddetli sürekli antrenmanların (O?SA) vücut kompozisyonu, kan profili, psikofizyolojik ve performans cevapları üzerine etkilerini incelemektir. Çalı?maya katılan 24 rekreasyonel aktif katılımcı (ya?: 22.87 ± 4.18 yıl) rasgele yöntem Y?AA (n = 11) ve O?SA (n = 13) gruplarına ayrılmı?lardır. Y?AA grubu 2x (6-8 x 1 dak) setler arası 1 dak dinlenme ile antrenman yaparken O?SA grubu 24-32 dak süre ile sürekli ko?u metodu ile antrenman yapmı?lardır. Antrenmanlar öncesinde algılanan fiziksel zindelik seviyeleri belirlenirken, antrenmanlar sırasında algılanan zorluk derecesi, fiziksel aktiviteden alınan keyif düzeyi ve algılanan zihinsel çaba seviyeleri ölçülmü?tür. 4 haftalık antrenmanlar öncesinde ve sonrasında Yo-Yo Aralıklı Toparlanma Seviye 1 testi, tekrarlı sürat testi, 10-30m sürat testi, durarak ve çömelerek sıçrama testi, 3 adım sıçrama testi, 4 çizgi sürat testi, 3 kö?e ko?u testi ve hemoglobin düzeyleri ölçülmü?tür. O?SA grubuna kıyasla Y?AA grubunda ortalama ve toplam süre olarak tekrarlı sürat performansında anlamlı geli?me gözlemlenmi?tir (p<0.05). Y?AA grubunda algılanan zorluk derecesi, fiziksel aktiviteden alınan keyif düzeyi, algılanan zihinsel çaba seviyeleri ve fiziksel zindelik seviyeleri O?SA kıyasla daha yüksek bulunmu?tur. Rekreasyonel olarak aktif olan genç bireylerde psikofizyolojik verilerin performans verilerine göre daha fazla deği?tiği görülmektedir. Anahtar Sözcükler: Antrenman; performans; yüksek ?iddetli aralıklı antrenmanÖğe Spor örgütlerindeki işgörenlerin kariyer yönetimi düzeylerinin iş yaşam kalitesine etkisinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2023) Dildirim, Saffet; Eroğlu, Sultan YavuzBu araştırmanın amacı spor örgütlerindeki iş görenlerin kariyer yönetimi düzeylerinin iş yaşam kalitesine etkisinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda 200'ü erkek, 100'ü kadın olmak üzere toplam 300 katılımcı gönüllüden örneklem oluşturma yoluna gidilmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli tercih edilmiştir. Analiz edilen verilerin toplama araçları demografik özelliklerin tespiti için araştırmacı tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu, Eroğlu, Yavuz Eroğlu ve Karakuş (2021) tarafından geliştirilen 30 maddelik "Kariyer Yönetimi Ölçeği" ve Van Laar, Edwards ve Easton (2007) tarafından geliştirilen, Üstüner ve Akar (2017)'ın Türkçeye uyarladığı 23 maddelik "İş Yaşam Kalitesi Ölçeği"dir. Verilerin yorumlanmasında SPSS 22. paket programı, değerlendirilmesinde ise tanımlayıcı istatiksel yöntem olarak sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma hesaplamaları kullanılmıştır. İki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılması için t-testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında tek yönlü (One Way) Anova testi uygulanmıştır. T-Testi sonrasında farklılıkları belirleyebilmek adına Cohen d analizi, One Way Anova testi sonrasında farklılıkları görebilmek için Post-Hoc Turkey testinden yararlanılmıştır. Ayrıca değişkenler arasındaki ilişkileri belirlemek için ise Pearson momentler çarpımı korelasyon analizi yapılmıştır. Bu analizler neticesinde kariyer yönetimi ile cinsiyet, medeni durum, mezun olunan bölüm, kıdem yılı ve görev yeri değişkenleri arasında anlamlı bir fark bulunmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte mezun olunan bölüm ve görev yeri değişkeni ile bireysel kariyer arasında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca iş yaşam kalitesi ile cinsiyet, medeni durum, mezun olunan bölüm, kıdem yılı ve görev yeri değişkenleri arasında da anlamlı fark bulgulanmamıştır. Kariyer yönetimi ile iş yaşam kalitesi arasındaki ilişkiye bakıldığında, kariyer yönetimi alt boyutları ve toplam puanı ile iş yaşam kalitesi alt boyutları ve toplam puanları arasında orta düzeyde, pozitif yönde ve anlamlı ilişkiler olduğu bulgulanmıştır. Araştırma sonucuna göre bir takım çözüm önerileri geliştirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Gençlik Spor, Kariyer yönetimi, İş Yaşam KalitesiÖğe L-carnitin kullanımı ile yapılan farklı şiddetlerdeki antrenmanların vücut kompozisyonu, kan profili, psikofizyolojik ve performans cevapları üzerine etkileri(Siirt Üniversitesi, 2022) Elçi, Muhammed; Arslan, ErşanBu çalışmanın amacı L-karnitin kullanımının farklı dar alan oyunlarına verilen psikofizyolojik ve teknik cevaplar üzerine etkilerini incelemektir. Çalışmaya 16 amatör futbol oyuncusu (yaş: 22.87 ± 4.18 yıl) gönüllü olarak katılmıştır. 2v2 ve 4v4 dar alan öncesinde ve sonrasında Brunel ruh hali ölçeği kullanılırken, oyunlar sırasında algılanan zorluk derecesi ve fiziksel aktiviteden alınan keyif düzeyi belirlenmiştir. L-karnitin kullanımı ile oynanan 2v2 dar alan oyunlardaki psikofizyolojik ve teknik cevaplar L-karnitin kullanımı olmadan oynanan oyunlara göre bazı değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı farklı bulunmuştur (p<0.05). Benzer şekilde L-karnitin kullanımı ile oynanan 4v4 dar alan oyunlardaki psikofizyolojik ve teknik cevaplar L-karnitin kullanımı olmadan oynanan oyunlara göre bazı değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı farklı bulunmuştur (p<0.05). L-karnitin kullanımın hem psikofizyolojik hemde teknik cevaplara olumlu etkilerde bulunduğu görülmektedir. Anahtar Sözcükler: Futbol, performans, dar alan oyunları, algılanan zorluk derecesiÖğe Bireysel ve takım sporu yapan beden eğitimi ve spor yüksekokulu öğrencilerinin duygusal zeka ve prososyal davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2022) Göncü, Burcu Sıla; Tutal, VarolBu araştırma bireysel ve takım sporları ile uğraşan Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında öğrenim görmekte olan üniversite öğrencilerinin duygusal zeka düzeyleri ile prososyal davranış düzeyleri arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden olan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2021-2022 eğitim öğretim yılında Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında öğrenim görmekte olan beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü, antrenörlük bölümü ve spor yöneticiliği bölümü öğrencilerinden oluşmaktadır. Yapılmış olan araştırma 542 üniversite öğrencisinin gönüllü katılım ile gerçekleştirilmiş olup veri toplama aşamasında Schutte ve ark (1998) tarafından geliştirilen ve Tatar, Tok, Saltukoğlu (2011) tarafından Türkçeye uyarlanan "Gözden Geçirilmiş Scuhutte Ölçeği", Carol ve Randall (2002) tarafından geliştirilen Kumru ve ark (2004) tarafından uyarlanan "Olumlu Sosyal Davranış Ölçeği" ve yedi sorudan oluşan kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde gruplar arasında fark olup olmadığını belirlemek için TTesti analiz yöntemi, üç ve üzeri grup karşılaştırmasında ise Tek Yönlü ANOVA testi kullanılmıştır. Araştırma bulgularında cinsiyete göre duyguları kullanma ve iyimserlik/ruh hali alt boyutlarının anlamlı farklılaştığı tespit edilmiştir. Cinsiyet değişkenine göre kamusal olumlu sosyal davranış, gizil olumlu sosyal davranış, acil olumlu sosyal davranış, duygusal olumlu sosyal davranış, itaatkar olumlu sosyal davranış ve ölçek toplamında anlamlı düzeyde farklılık tespit edilmiştir. Spor türü değişkeninde ise itaatkar olumlu sosyal davranış alt boyutunda anlamlı fark edilmiştir. Sonuç olarak, duygusal zeka özellikleri ile olumlu sosyal davranış özellikleri arasında pozitif yönde orta düzeyde anlamlı ilişkiler görülmüştür. Bu sonuç üniversite öğrencilerinin duygusal zekalarının artmasının orta düzeyde olumlu yönde olumlu sosyal davranışları etkilediğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Bireysel Spor, Takım Sporu, Duygusal Zeka, Olumlu Sosyal DavranışÖğe Okul sporlarına katılan ve katılmayan ortaokul öğrencilerinin sosyal-duygusal ve ahlaki gelişimlerinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2021) Öztürk, Salih; Efe, MehmetBu araştırmanın amacı okul sporlarına katılan ve katılmayan öğrencilerin Sosyal-Duygusal ve ahlaki gelişimleri arasındaki farkı incelemektir. Araştırma, nicel yöntem desenlerinden genel tarama modelinde bir betimsel araştırma olarak yürütülmüştür. Araştırmanın verileri Van İlindeki ortaokullarda öğrenim gören 7. ve 8. sınıf öğrencilerinden toplamda 627 katılımcıya ''Sosyal-Duygusal ve Ahlaki Gelişim Ölçeği'' ile ''Kişisel Bilgi Formu'' uygulanarak toplanmıştır. Analiz sonucunda okul sporlarına katılan öğrencilerin Sosyal-Duygusal ve ahlaki gelişimlerinin okul sporlarına katılmayan öğrencilere göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Okul sporlarına katılım ile sınıf düzeyi, disiplin cezası alıp almama durumu, aile gelir düzeyi ve çoğunlukla büyüdükleri yer değişkenleri birlikte Sosyal-Duygusal ve ahlaki gelişim üzerinde anlamlı farklılık oluşturmaktadır. Anne ve baba eğitim düzeyi ise yalnızca Sosyal-Duygusal ve ahlaki gelişim üzerinde anlamlı farklılık göstermektedir. Spor yapılan süre ve spor branşlarının da Sosyal-Duygusal ve ahlaki gelişim ile ilişkili olduğu görülmüştür. Araştırmadan elde edilen bulgular literatür bağlamında tartışılmış ve konuyla ilgili öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Okul Sporları; Sosyal Gelişim; Duygusal Gelişim; Ahlaki GelişimÖğe Antrenörlerin iş doyumu, sürekli öfke ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişki (Güneydoğu anadolu bölgesi örneği)(Siirt Üniversitesi, 2022) Bakır, Emrah; Reyhan, ServetBu çalışmanın amacı; Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan Gençlik Spor İl Müdürlüğü kadrosunda çalışan antrenörlerin iş doyumlarının sürekli öfke ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Araştırmamıza gönüllü olarak 56 kadın, 187 erkek toplam 243 antrenör katılmıştır. Araştırmaya katılan antrenörlerin iş doyum seviyelerini ölçmek için Minnesota İş Doyum Ölçeği, öfke seviyelerini ölçmek için Spielberger Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzı ve araştırmacı tarafından oluşturulan Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmanın hipotezlerini test etmek için il olarak, aritmetik ortalama, standart sapma, frekans/yüzde, normal dağılım testi, (Kolmogorov-Smirnov test) gibi betimsel istatistikler yapılmıştır. Veriler normal dağılım varsayımını karşılamadığı için, ikili karşılaştırmalarda t-testi (Mann-Withney U test), çoklu karşılaştırmalarda varyans analizi (Kruskal Wallis-H test) ve değişkenler arasındaki ilişkiyi saptamak için korelasyon testi (Spearman Correlation Test) uygulanmıştır. Sonuç olarak cinsiyetin, medeni durumu, branş, antrenörlük kademesi ve haftalık çalışma süresinin iş doyumu ile; yaşın, medeni durumun, eğitim durumunun, görev yapılan yerin, branşın, çalışma şeklinin, görev süresinin, haftalık çalışma süresinin sürekli öfke ve öfke ifade tarzları ile aralarında anlamlı farklılığa rastlanılmamıştır. Yapılan araştırmamızda iş doyumunu yaş, eğitim durumu, görev yapılan yer, çalışma şekli ve görev süresi etkilediği; Sürekli öfke ve öfke ifade tarzını ise cinsiyet ve antrenörlük kademesinin etkilediği anlaşılmıştır.