XIX. yüzyılda tarikat-siyaset ilişkisi: Nehrî Tekkesi örneği
Yükleniyor...
Tarih
2016-12-10
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Turkish Studies
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Nakşbendî-Hâlidîliğin Türkiye, İran ve Irak ülkelerinde etkin olan Seyyid Taha Nehrî kolu, XIX. yüzyılın başlarında Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı Bağlar (Nehrî) köyünde kurulmuş ve uzun bir süre faaliyetlerini devam ettirmiştir. Bölgeye Nakşbendîliği ilk getiren Seyyid Abdullah Şemdînî (ö. 1819-20) olsa da yetiştirdiği halifeleri ile kolu tesis eden ve yayılmasına öncü olan kişi, birâderzâdesi Seyyid Taha’dır (ö. 1853). Seyyid Taha’dan sonra oğlu Şeyh Ubeydullah (ö. 1883) döneminde ise Nehrî Tekkesi, siyasi bir kimlik kazanmış ve bundan sonraki faaliyetleri bu yönüyle öne çıkmıştır. 1925 Şeyh Said isyanıyla birlikte Nehrî Tekkesi’nin o dönemki postnîşîni olan Seyyid Abdülkadir (ö. 1925) idam edilince, oğlu Seyyid Abdullah Geylânîzâde (ö. 1967) tarikat merkezini İran Urumiye ve Mahabad şehirlerindeki tekkelere nakletmiştir. Kolun yayılmasında siyasi ve sosyal etkenlerle birlikte en etkili faktör, şeyhlere atfedilmiş özelliklerin yanı sıra tarikatı yaymada gösterdikleri çabalardır. Bu çabalar neticesinde kol, Türkiye’de Gayda, Küfrevî, Norşin, Arvâs ve Kelâmî dergâhıyla; İran’da Kemâlizâde, Nerzîveyî, Ermenibulâğ, Tikantepe ve Köhne Kale hânkâhıyla; Irak’ta Sûrsûre, Bârzân ve Şeyh Reşid Lolân tekkesiyle yayılmaya devam etmiştir. Nehrî Tekkesi Seyyid Taha döneminde klasik bir Hâlidî tekkesi olma özelliğini koruyarak siyasi alanda etkili olmuştur. Ancak Şeyh Ubeydullah döneminde tekke, siyasileşmiş ve bölgedeki sosyo-politik gelişmelerin merkezinde yer almıştır. Bununla birlikte Şeyh Ubeydullah Tasavvufi faaliyetleri ihmal etmemiştir