Kur’ân’ın Bütünlüğünde Kullanılan Kavl/Söz Terkiplerinin Mâhiyeti ve Bunların Kutsal Kitab’a Arzı

dc.contributor.authorDemir, Zakir
dc.date.accessioned2024-12-24T19:17:18Z
dc.date.available2024-12-24T19:17:18Z
dc.date.issued2022
dc.departmentSiirt Üniversitesi
dc.description.abstractİnsanoğlunun konuşması için kullanılan en genel ifadelerden biri olan kavl kök fiili ve bunun muhtelif türevleri, Kur’ân’da en fazla başvurulan tabîrdir. Bu bağlamda Kur’ân’da “kavl” kökü, toplamda 1728 kez geçmektedir. Kâle-kâlû ifadeleri 945 kere ve isim anlamında kavl kelimesi ise 93 yerde kullanılmaktadır. Emir kalıbında kul ise 326 kez geçmektedir. Bu çerçevede kavl kökünün Kur’ân’da geniş bir kullanım alanının bulunduğu anlaşılmaktadır. Kur’ân’da kavl-i ma‘rûf, kavl-i leyyin, kavl-i kerîm, kavl-i meysûr, kavl-i zûr, lahnu’l-kavl ve kavl-i münker gibi müsbet veya menfî anlamları muhtevi terkîpler yer almaktadır. Kur’ân’da başta din tebliği olmak üzere bireyin aile ve sosyal ilişkilerine dair iletişimin nasıl olması gerektiği konusunda ilâhî mesajların ve ahlakî ilkelerin kavl terkîplerine yüklendiği görülmektedir. Bu bağlamda Kur’ân’ın anlatımında zengin bir anlam içeriğine sahip olan kavl terkîplerinin ve sıfatlı kavl tamlamalarının izini sürmenin, Kur’ân’ın serdettiği ahlakî ilkelerini ve ilâhî mesajlarını tespit etmek konusunda önemli bir katkı sunacağı öngörülmektedir. Bu sâikten hareketle elinizdeki çalışmada ilk olarak Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin mâhiyeti tespit edilmeye çalışılmaktadır. Akabinde çalışmada Kur’ân’da kullanılan tüm kavl terkîplerinin, Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümlerinin olup olmadığı inceleme konusu edilmektedir. Kavl terkîbiyle ilişkili olduğu düşünülen ifadeler Tevrat ve İncil’in bütünlüğünde tespit edilmeye çalışılmakta ve örneklem olması bakımından her terkîple ilgili bir veya iki pasaj sunulmaktadır. Kur’ân’da kullanılan kavl-i zûr, kavl-i ma‘rûf, kavl-i sâbit, kavl-i sedîd, kavl-i meysûr, kavl-i beliğ, kavl-i kerîm, kavl-i leyyin, zuhrufü’l-kavl, kavl-i ‘azîm, kavlu’l-hakk, hakka’l-kavl ve zâhirun mine’l-kavl terkîplerinin doğrudan veya dolaylı olarak muhteva ve üslup açısından Yahudilik ve Hıristiyanlık kutsal metinlerinde bulunduğu saptanmaktadır. Bununla birlikte Kur’ân’ın bütünlüğünde bir kullanım alanı olmakla birlikte kavl-i sakîl, kavl-i muhtelif, el-kavlu’l-ism, lahnu’l-kavl, münkeren mine’l-kavl, kavl-i münker ve kavlu’r-resûl terkîplerinin izdüşümleri yahudi ve hıristiyan kutsal metinlerinde tespit edilememiştir. Kur’ân’da bulunan bazı kavl terkîplerinin izdüşümlerinin Tevrât ve İncil’de bulunmaması konusunda birtakım sebeplerden söz edilebilir. Kanaatimize göre bu durum Kur’ân’ın farklı üslûp ve anlatılara sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Ahd-i Atîk ve Ahd-i Cedîd’de izdüşümleri saptanan Kur’ân’ın kavl terkîpleri bağlamında ilâhî kitapların birtakım ahlak ilkeleri ve temel öğretiler konusunda özdeşleştiği kanaatine ulaşılmaktadır. Zira her üç kutsal metninde yalan ve aldatıcı söz söylemenin yasaklandığı ve dolayısıyla sadakatin esas alındığı görülmektedir. Keza din adamlarından ve inananlardan tatlı, yumuşak, yetkin, sağlam, etkili, tesirli, dokunaklı, gönlün ısındığı, ölçülü, içi dolu ve hikmetli söz söylemeleri öğütlenmektedir. Dolayısıyla üç kutsal metnine göre tüm inananlar bireysel ve toplumsal ilişkilerinde bu metodu benimsemeleri gerekmektedir. Çalışmada Kur’ân’da kullanılan kavl terkîplerinin ilişkili oldukları konuların yeknesak bir bütünlük oluşturmadığı saptanmaktadır. Kur’ân’da kavl terkîplerinin kullanım alanlarının, Hz. Muhammed’in şahsı ve hanımları, Hz. Îsâ’nın tabiatı, Kur’ân vahyinin mâhiyeti ve yapısı, inanç, akide, amelî hayat, sosyal hayat, evlilik, aile müessesesi, tebliğ ve davet yöntemleri ile ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısıyla kavl terkîplerinin, bireysel hayattan sosyal hayata, hemen hemen yaşamın her mecrasıyla ilişkili olarak bir kullanım alanına sahip olduğu tespit edilmektedir. Son tahlîlde Kur’ân merkezinde Allah’ın birey ve sosyal hayata müdahale aracı kıldığı kavl terkîpleri bağlamında, bireyin ferdî, ailevî, beşerî ve ictimaî olmak üzere dünyevi ve uhrevi tüm işlerinde ve ilişkilerinde iyi niyetin merkeze alındığı, sağlıklı bir iletişimin tavsiye edildiği tespit edilmektedir. Sonuç olarak kavl terkîplerinin kullanımına bakarak ana hatlarıyla Kur’ân’ın, hangi muhataba karşı nasıl bir hitap tarzını tavsiye ettiği anlaşılmaktadır.
dc.identifier.doi10.33420/marife.1180516
dc.identifier.endpage936
dc.identifier.issn2630-5550
dc.identifier.issue2
dc.identifier.startpage911
dc.identifier.trdizinid1157521
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.33420/marife.1180516
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1157521
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12604/4883
dc.identifier.volume22
dc.indekslendigikaynakTR-Dizin
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofMarife Dini Araştırmalar Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanı
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.snmzKA_20241222
dc.subjectTefsir
dc.subjectKur’ân
dc.subjectAhlâk
dc.subjectKavl Terkîpleri
dc.subjectİlâhî Mesajlar.
dc.titleKur’ân’ın Bütünlüğünde Kullanılan Kavl/Söz Terkiplerinin Mâhiyeti ve Bunların Kutsal Kitab’a Arzı
dc.typeArticle

Dosyalar