Yazar "Seydoşoğlu, Seyithan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 23
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Baklagillerde Generatif Döküm Sorunu(2020) Seydoşoğlu, Seyithan; Sevilmiş, UğurBaklagillerde generatif organ (çiçek ve bakla) dökümü önemli bir problemdir. Bitki tarafından çok sayıda çiçeküretilse de bu çiçeklerin çoğu dökülmekte ve baklaya dönmemektedir. Aslında, aşırı sayıda bakla sayısı, kaliteyleters orantılı olduğundan, orta derecede çiçek dökümü tarımsal açıdan istenen bir özelliktir. Fakat genelliklebaklagiller normalden fazla sayıda generatif organı yüksek sıcaklık, yetersiz ışık, kuraklık, besin elementiyetersizliği, yüksek bitki yoğunluğu sonucunda dökmektedir. Bu çalışmada, öne çıkan iki hipotez olan besineksikliği ve hormonal kontrol hipotezleri ışığında, baklagillerde generatif döküm sorunu incelenmiştir. Ayrıca, bukonuda yürütülmüş çalışmalardaki bazı eksikliklere ve bunların ortaya çıkardığı fırsatlara değinilmiştir.Öğe Basic Vegetation Characteristics of Village Pastures Connected to Mardin Province and Its Provinces(2018) Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, Kağan; Sevilmiş, UğurThis study was carried out in 2015 with the aim of determining some vegetation characteristics of pastures of 33 villages of Mardin province and its subprovinces. Modified wheeled loop method was used in the study to determine the vegetation characteristics of these pastures. Total 132 plant species were identified by the vegetation survey. Studied pastures were dominated by 5 decreaser, 5 increaser and 122 invader species. According to the classification of species in pasture vegetation, the proportion of decreaser, increaser and invasive species were determined as 2.08%, 3.15% and 94.77%, respectively. The average plant coverage rate of surveyed pastures was 71.35%. The average proportion of legumes in botanical composition was 40.66%, the proportion of grasses was 22.82% and the proportion of other families was 36.52%. According to the results obtained from the surveys, all of the studied pastures were classified as weak. In terms of pasture health, 19 pastures were determined as problematic, 10 pastures as risky and 4 pastures as healthy. These results show that; a large number of the studied pastures are in a need of utilization with caution where the remaining parts need to be included in rehabilitation programs urgently.Öğe Batman İli Beşiri İlçesi Mera Vejetasyonlarının Bazı Özellikleri(2018) Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, KağanAmaç: Batman ili Beşiri ilçesine bağlı 14 köyün mera vejetasyonlarının mera durumu, mera sağlığı,botanik kompozisyondaki baklagiller, buğdaygiller, diğer familya bitkileri, azalıcı, çoğalıcı ve istilacıbitki oranları rapor edilmiştir.Materyal ve Metot: Meraların vejetasyon ölçümleri modifiye edilmiş tekerlekli lup (halka) metodukullanılarak belirlenmiştir. Vejetasyon etüdü meradaki hakim bitkilerin çiçeklendiği dönemde, herdurakta 4 hatta toplam 400 noktada; doğu, batı, kuzey ve güney yöneyleri esas alınarak, bitki okumaksuretiyle yapılmıştır. Okuma neticesinde tespit edilen bitki türleri azalıcılar, çoğalıcılar ve istilacılarolmak üzere 3 sınıfa ayrılmışlardır.Bulgular: Yapılan vejetasyon etütlerinde 117 farklı tür tespit edilmiştir. Tespit edilen türlerin 17 tanesi(%30.87) buğdaygil, 32 tanesi (%34.65) baklagil ve 68 tanesi (%34.48) diğer familyalara ait türler olduğubelirlenmiştir. Belirlenen türlerin kalite derecelerine göre dağılımına göre bitkilerin 7 adedinin (%2.56)azalıcı, 8 adedinin (%6.83) çoğalıcı ve 102 adedinin (%90.61) istilacı türlerden oluştuğu tespit edilmiştir.Sonuç: Araştırma alanlarının mera durumu yönünden “zayıf mera”, mera sağlığı açısından ise “sağlıklımera “ sınıfına dahil olmuştur. Ülkemiz koşullarındaki meralarda olduğu gibi, araştırma alanı meralarıüzerinde de aşırı, erken ve düzensiz otlatma yapılmaktadır. Meralarımızın bozulmasında en önemlietkenlerden biri de meraların kapasitelerinin çok üzerinde hayvanla otlatılmasıdır. Bu meralardasürdürülebilirliğin devam etmesi bakımından, en başta otlatma planının doğru bir şekilde yapılması,sonrasında başta gübreleme ve yabancı ot savaşımı olmak üzere bazı bakım ve ıslah işlemlerininuygulamaya konulması ve ayrıca uygulamaların da sık sık güncellemeleri gerekliliği göz önündebulundurulmalıdır.Öğe Batman mera vejetasyonlarının bazı özellikleri(2019) Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, KağanBatman ili meralarının bazı vejetasyon özelliklerinin belirlenmesi amacı ile 2016 yılı Nisan-Haziran aylarında yapılan bu çalışmada modifiye edilmiş tekerlekli lup (halka) metodu kullanılmıştır. Vejetasyon etüdü 33 durakta yapılarak yürütülmüştür. Araştırma sonucunda 52 tanesi baklagil, 35 tanesi buğdaygil ve 115 tanesi de diğer familyalara ait türler olmak üzere toplam 202 tür tespit edilirken, bu türlerin 13 tanesi çoğalıcı, 12 tanesi azalıcı ve 177 tanesi de istilacı tür olarak belirlenmiştir. Araştırma sahasında ortalama bitki ile kaplı alan oranı %81.06, baklagillerin botanik kompozisyondaki ortalama oranı %33.71, buğdaygillerin oranı %27.27 ve diğer familyaların oranı %39.02 olarak tespit edilmiştir. Botanik kompozisyon farklı kalite derecesine sahip türler bakımından değerlendirildiğinde ise; azalıcıların oranı %3.15, çoğalıcıların oranı %6.59 ve istilacı türlerin oranı da %90.26 olarak belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre çalışılan tüm meraların “Zayıf”mera durumu sınıfına girmiştir. Mera sağlığı açısından yapılan sınıflamada ise tüm meraların “Sağlıklı”olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu sonuçlar dikkate alındığında, Batman ili meralarının derhal ıslah programına dâhil edilmeye ihtiyaç duymaktadır.Öğe Bazı baklagil yem bitkileri ile arpa karışım oranları belirlenerek yem verimi ve kalitesine etkisinin araştırılması(2020) Seydoşoğlu, Seyithan; Turan, Nizamettin; Oluk, AylinBu çalışmanın amacı, yaygın (Vicia sativa L.) ve tüylüfiğ (Vicia villosa L.) ile arpa (Hordeum vulgare)karışım oranlarının belirlenerek yem verimi vekalitesine etkisini incelemektir. Deneme, SiirtÜniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümüdeneme alanında kışlık olarak 2017-18 ve 2018-19yetiştirme periyodunda iki yıl süreyleyürütülmüştür. Çalışma Tesadüf Blokları DenemeDesenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuştur.Yaygın fiğ, tüylü fiğ ve arpa bitkileri yalın ve arpa iledört farklı karışım oranında (80:20, 60:40, 40:60,20:80) ekilerek yeşil ve kuru ot verimi, asitteçözünmeyen lif (ADF), nötr çözünmeyen lif (NDF),sindirilebilir kuru madde oranı (SKM), kuru maddetüketim oranı (KMT), nispi yem değeri (NYD), hamprotein oranı ve ham protein verimi değerleribelirlenmiştir. En yüksek yeşil ve kuru ot verimiyalın arpadan elde edilmiştir. Genel olarak arpanıngirdiği karışımlarda, arpanın oranı artıkça yeşil vekuru ot verimi de artmıştır. En yüksek ham proteinoranı yaygın fiğde belirlenmiştir. Karışımdakibaklagillerin oranının artmasıyla ham protein oranıda artmıştır. Yalın ekilen baklagillerin ADF ve NDForanı en düşük olmuştur. Karışımdaki baklagillerinoranı düştükçe ADF ve NDF oranının arttığı tespitedilmiştir. Sonuç olarak, yalın arpa ekimlerininverimi yüksek olmasına rağmen, ot verimi ve hamprotein verimi birlikte değerlendirildiğinde, % 40yaygın fiğ + % 60 arpa karışımının ekilmesiönerilmektedir.Öğe Bazı doğal mera alanlarının bitki örtüsü özellikleri, mera durumu ve sağlığının belirlenmesi(2018) Seydoşoğlu, SeyithanBu araştırma, bazı doğal mera alanlarının bitki örtüsü özellikleri, mera durumu ve sağlığının belirlenmesi amacıyla 2015 yılında yürütülmüştür. Çalışma, Diyarbakır ili Çermik ilçesi sınırları içerisinde yer alan, ortalama 950 metre yükseklikte ve %2-5 eğime sahip olan Artuk, Ağaçhan, Sarıbalta ve Örenkuru köyleri meralarında yapılmıştır. Araştırma sahasında, modifiye edilmiş tekerlekli lup (halka) metodu kullanılarak meranın bitki örtüsü özellikleri incelenmiştir. Çalışma alanında bitkiyle kaplı alan, botanik kompozisyon, takson sayıları, meralara ait bazı toprak özellikleri, mera durumu ve sağlığı gibi özellikler incelenmiştir. Meralarda 11 familyaya ait 36 takson tespit edilmiştir. En fazla taksona sahip familyalar 13 takson ile Fabaceae, 7 takson ile Asteraceae ve 6 takson ile Poaceae olarak belirlenmiştir. Bitki ile kaplı alan değeri %64.25-82.25 arasında değişmiştir. Ayrıca botanik kompozisyondaki buğdaygiller, baklagiller ve diğer familyalara ait bitkiler sırasıyla %30.35-50.68, %16.73-32.09, 17.23-52.92 arasında değişim göstermiştir. Araştırmanın yapıldığı tüm mera alanları “zayıf mera” ve bir mera hariç diğerleri “sağlıklı mera” olarak tespit edilmiştir. Tüm mera alanlarında ıslah çalışmasına ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, bu meralarda sürdürülebilirliğin devam etmesi bakımından, otlatmanın planlanması, sonrasında başta gübreleme ve yabancı ot savaşımı olmak üzere bazı bakım ve ıslah işlemlerinin uygulamaya konulması ve uygulamaların da zaman zaman güncellenmesi gerekliliği göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe Bingöl Koşullarında Bazı Burçak (Vicia ervilia (L.) Willd) Genotiplerinin Tohum Verimi, Kes Verimi ve Kes Kalitesinin Belirlenmesi(2019) Kökten, Kağan; Kaplan, Mahmut; Seydoşoğlu, Seyithan; Tutar, Halit; Özdemir, SelimAmaç: Bu araştırma, Bingöl ili ekolojik koşullarında yetiştirilen burçak genotiplerinin tohum verimi,kes verimi ve kes kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2014 ve 2015 yılları yazlık yetiştirmedöneminde yürütülmüştür.Materyal ve Metot: Araştırmada, 14 adet burçak genotipi [ICARDA orjinli 6, Diyarbakır ve Mardinpopülasyonuna ait 3 ve Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne ait 5 adet hat] bitki materyali olarakkullanılmıştır. Araştırma tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak BingölÜniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama arazisinde kurulmuştur. Araştırmada; tohumverimi, kes verimi, bin tane ağırlığı, ham kül oranı, ham protein oranı, ham protein verimi, ADF veNDF ile ilgili veriler incelenmiştir.Bulgular: Araştırma sonucunda; genotiplerin tohum verimi 50.3-82.6 kg/da, kes verimi 354.3-535.9kg/da, bin tane ağırlığı 32.4-46.6 g, ham protein oranı %5.8-9.5, ham protein verimi 20.6-39.5 kg/da, ham kül oranı %8.8-13.0, ADF oranı %35.7-39.8 ve NDF oranı %43.9-50.0 arasında değişim göstermiştir.Sonuç: Araştırmada tohum verimi yüksek olan 6 (IFVE 3351-SEL 2804) ve 13 ( HAT-14) nolu hatlarbölge şartları için önerilebilir. Bu hatların tohum, kes ve ham protein verimleri sırasıyla 81.8-82.6,365.0-535.9, 23.3-38.1 kg/da’dır.Öğe Bingöl Koşullarında Bazı Burçak [Vicia ervilia (L.) Willd] Genotiplerinin Ot Verimi ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi(2018) Kökten, Kağan; Kaplan, Mahmut; Seydoşoğlu, Seyithan; Yılmaz, Hava Şeyma; Uçar, RıdvanBu çalışmada, Bingöl ekolojik koşullarında yetiştirilen bazı burçak [Vicia ervilia (L.) Willd] genotiplerinin ot verimi vebazı kalite özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma; Bingöl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Araştırma ve Uygulamaarazisinde 2014-2015 yıllarında yazlık yetiştirme sezonunda yürütülmüştür. Araştırmada, 14 adet burçak genotipi (IFVE 248-SEL 2785, IFVE 973-SEL 2795, IFVE 2698-SEL 2798, IFVE 2920-SEL 2801 IFVE 3977-SEL 2802, IFVE 3351-SEL 2804,Yerel Lice, D-357, MP, HAT-3, HAT-9, HAT-13, HAT-14 ve HAT-17) bitki materyal olarak kullanılmıştır. Çalışmada tarladenemesi, tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Araştırmada; bitki boyu, yeşil ot verimi,kuru ot verimi, ham kül oranı, ham protein oranı, ham protein verimi, asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), nötral deterjandaçözünmeyen lif (NDF), sindirilebilir kuru madde oranı, kuru madde tüketimi ve nispi yem değeri parametreleri incelenmiştir.Araştırmada sonucunda, bitki boyu dışında incelenen tüm özellikler bakımından genotipler arasında istatistiki olarak p<0.05ve/veya p<0.01 düzeyinde önemli farklılıklar belirlenmiştir. İki yıllık araştırma sonucuna göre, kuru ot ve ham protein verimiile ADF ve NDF oranları dikkate alındığında, IFVE 248-SEL 2785, IFVE 3977-SEL 2802 ve HAT-14 genotiplerinin öneçıktığı; adı geçen bu genotiplerin yörede kaba yem üretimine katkı sağlaması bakımından ivedilikle ıslah çalışmalarınaalınması önerilmiştir.Öğe Determination of Silage Quality of Fenugreek (Trigonella foenum-graecum L.) with Oat (Avena sativa L.) and Rye (Secale cereale L.) Mixtures(2022) Özyazıcı, Mehmet Arif; Seydoşoğlu, Seyithan; Açıkbaş, SemihIn this study, it was aimed to determine the quality of silage mixtures (100:0%, 75:25%, 50:50%, 25:75% and 0:100%) of fenugreek (Trigonella foenum-graecum L. cv Berkem) with oat (Avena sativa L. cv Faikbey) and rye (Secale cereale L. cv Aslım-93). Following the harvest, plants were cut in 2-3 cm sizes, filled in vacuum bags according to the mixing ratios and left for fermentation at 25±2 oC for 60 days. Physical observations (smell, structure, color), dry matter (DM), pH, crude protein (CP), acid detergent fiber (ADF) and neutral detergent fiber (NDF) analysis were applied to silage samples and relative feed value (RFV) was determined. According to the results obtained, the total physical score of the silages, consisting of the sum of the odor, structure and color scores, ranged between 13.30-19.75 and the physical quality of the silages was ranged between middle-very good class. According to the results of the research, it was determined that the silage DM, ADF and NDF ratios decreased, and the pH, CP and RFV values increased in parallel with the increase in the fenugreek ratio in the mixture. The DM, pH, CP, ADF, NDF and RFV values of the silages varied between 15.67-34.33%, 5.06-5.79%, 6.01-18.17%, 32.03-48.90%, 40.07-74.53% and 63.41-148.48%, respectively. As a result, it was concluded that the silage of “25% oats + 75% fenugreek” mixture was superior to the silages of other mixtures, especially when considered the chemical parameters.Öğe Evaluation of Grain Maize Harvest Residues as Fodder After Partial Torrefaction Under Microwave(2023) Seydoşoğlu, Seyithan; Turan, NizamettinWith a project supported by Siirt University (Siirt, Türkiye), we determined the conversion potential of residues of field cropped grain maize into animal feed via torrefaction. Torrefaction application was performed in a microwave device for four different periods of time (0, 4, 8, and 12 minutes) in three replications at three different watts (300, 600, and 900 watts). The dry matter digestion was determined for the ground starter and final materials by the Daisy Incubator Technique (ANKOM). Changes in dry matter, protein, and ADF values were measured by standard feed quality analyses. The effects of applications on dry matter ratio, protein, and in vitro digestibility were found to be statistically significant, whereas the effect on ADF ratio was insignificant. Low-term torrefaction applications significantly increased the dry matter ratio, whereas high power and long application periods significantly increased the protein ratio. In vitro, digestibility was decreased due to the increase in the power application and duration of torrefaction. A material with high dry matter and high protein content but low in vitro digestibility was obtained as a result of the torrefaction applications tested in the study under microwave conditions with grain maize harvest residues. Although the applications tested have decreased the value of maize harvest residues as cattle feed, the obtained material with high dry matter and protein content with this torrefaction method has the potential to be used as a nutrient medium in different living environments (e.g. bacterial or fungal) which may be subjected to further investigations.Öğe Farklı Karışım Oranları ve Biçim Dönemlerinin Yem Bezelyesi ile Arpa Karışımlarının Ot Verim Performansına Etkileri(2020) Seydoşoğlu, SeyithanÇalışmanın amacı, farklı karışım oranı ile biçim dönemlerinin yem bezelyesi (Pisum sativum L.) ile arpa (Hordeum vulgare L.) karışımlarında verim performanslarına etkilerini belirlemektir. Araştırma, Diyarbakır GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü arazisinde 2016-2017 yılı kışlık dönemde yürütülmüştür. Yem bezelyesinin GAP Pembesi, arpada ise Altıkat çeşitleri tohum materyali olarak kullanılmıştır. Araştırma, tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Biçim zamanları ana parselleri, karışım oranları ise alt parselleri oluşturmuştur. Araştırmada biçim zamanlarını, karışımlarda yer alan arpa bitkisinin başaklanma ve süt olum dönemi olmak üzere 2 farklı dönem oluşturmuştur. Yalın olarak %100 yem bezelyesi (YB) ve arpa (A), karışım oranları ise %75 YB + %25 A, %50 YB + %50 A, %25 YB + %75 A’dan oluşmuştur. Çalışmada, biçim dönemi geciktikçe yem bezelyesinin ana sap uzunluğu, arpanın bitki boyu, yeşil ve kuru ot verimlerinde istatistiki yönden önemli artış meydana gelmiştir. Ot verimi yönünden %75 A+ %25 YB karışımı ile arpanın süt olum dönemi diğer uygulamalardan daha üstün olduğu görülmektedir.Öğe Farklı Oranlarda Karıştırılan Mürdümük (Lathrus sativus L.) ve Arpa (Hordeum vulgare L.) Hâsıllarının Silaj Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma(2019) Seydoşoğlu, Seyithan; Gelir, GökhanBu çalı?ma, farklı oranlarda karı?tırılan mürdümük (Lathyrus sativus L.) ile arpa (Hordeum vulgare L.) hâsıllarının silaj özellikleri üzerindeki etkisinin ara?tırılması amacıyla yapılmı?tır. GAP Uluslararası Tarımsal Ara?tırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü deneme tarlasında iki yıl süreyle (2015-2016 ve 2016-2017) yeti?tirme mevsiminde yürütülen bu ara?tırmada materyal olarak mürdümük bitkisinin GAP Mavisi çe?idi ile arpa bitkisinin Samyeli çe?idi kullanılmı?tır. Deneme de mürdümük ve arpa yalın olarak üretim için yeti?tirilmi?tir. Çalı?mada; %100 mürdümük, %100 arpa, %75 mürdümük + %25 arpa, %50 mürdümük + %50 arpa, %25 mürdümük + %75 arpa karı?ım sistemleri kullanılmı?tır. Silajlar, ağzı kapaklı hava almayacak ?ekilde uniform olarak karı?tırılıp sıkı?tırılan plastik kavanozlarda 3’er lt 4 tekerrürlü olarak hazırlanmı?tır. Plastik kavanozlar 45 gün sonra açılarak fiziksel muayeneleri (renk, koku, strüktür) ve kimyasal özellikleri (silaj pH değeri, ADF, NDF, ham protein, ham kül, laktik asit oranları) tespit edilmi?tir. Silajların fiziksel özellikleri yönünden incelendiğinde; nitelik sınıfı en yüksek %100 arpa silajından elde edilmi? olup, karı?ımdaki arpa oranı artıkça silaj kalitesi de artmı?tır. Silajların kimyasal özellikleri açısından bakıldığında; pH değeri için %25 mürdümük + %75 arpa silajı, kuru madde oranı %100 arpa silajı, ADF oranı %50 mürdümük + %50 arpa silajı, NDF oranı %100 mürdümük silajı, ham protein oranı %100 mürdümük silajı, laktik asit oranı %100 arpa silajı, flieg puanı ise %25 mürdümük + %75 arpa silajından elde edilmi?tir. Tüm özellikler yönünden incelendiğinde; farklı oranlarda karı?tırılan mürdümük + arpa silajı için %75 mürdümük + %25 arpa silaj karı?ımı uygun bulunmu?tur.Öğe Farklı Oranlarda Karıştırılan Yem Bezelyesi (Pisum sativum L.) ve Arpa (Hordeum vulgare L.) Hâsıllarının Silaj ve Yem Kalitesine Etkisi(2019) Seydoşoğlu, SeyithanAmaç: Farklı oranlarda karıştırılan yem bezelyesi (Pisum sativum L.) ile arpa (Hordeum vulgare L.)hâsıllarının silaj ve yem kalitesine etkisinin araştırılmasıdır.Materyal ve Yöntem: Denemede bitki materyali olarak, Altıkat arpa (Hordeum vulgare L.) çeşidi,GAP Pembesi yem bezelyesi (Pisum sativum L.) çeşidi kullanılmıştır. Araştırma; GAP UluslararasıTarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü deneme tarlasında kışlık olarak 2015-2016 yılındayürütülmüştür. Çalışmada; yalın olarak %100 yem bezelyesi, %100 arpa silajından oluşurken, karışımoranları ise %75 yem bezelyesi + %25 arpa, %50 yem bezelyesi + %50 arpa, %25 yem bezelyesi +%75 arpa karışım silajından oluşmuştur.Bulgular: Silajlar fiziksel özellikleri yönünden incelendiğinde; en yüksek puanı 19.25 ile %100 arpasilajından elde edilirken, en düşük puan ise 14.00 ile %100 yem bezelyesi silajından elde edilmiştir.Nitelik sınıfı bakımından tüm silajlar “iyi” ve “çok iyi” sınıfına dâhil olmuştur. Kimyasal özellikleraçısından incelendiğinde; pH değeri 3.91-4.11, kuru madde %27.50-32.75, ham protein %12.10-18.75, ham kül oranı %8.21-8.38, flieg 103.80-111.50 puan, asit deterjanda çözünmeyen lif %32.34-35.53, nötr deterjanda çözünmeyen lif %42.48-50.90, sindirilebilir kuru madde %62.10-63.71, kurumadde tüketim %2.36-2.83 ve nispi yem değeri 111.92-139.03 arasında değişim göstermiştir.Sonuç: Tüm özellikler yönünden incelendiğinde; yüksek ham protein oranı, düşük asit deterjandaçözünmeyen lif ve nötr deterjanda çözünmeyen lif oranları ve yüksek nispi yem değeri ile %75 yembezelyesi + %25 arpa karışım silajı önerilmektedir.Öğe Farklı Oranlarda Karıştırılan Yonca, Korunga ve İtalyan Çimi Hasıllarının Silaj ve Yem Kalitesine Etkisinin Araştırılması(2020) Turan, Nizamettin; Seydoşoğlu, SeyithanBu çalışmanın amacı, yalın ve farklı oranlarda karıştırılan yonca (Medicago sativa L.), korunga(Onobrychis viciifolia Scop.) ve İtalan çimi (Lolium multiflorum Lam) hâsıllarının silaj ve yem kalitesineetkisinin araştırılmasıdır. Denemede bitki materyali olarak; Kayseri yonca çeşidi, Lütfibey korunga çeşidive Caramba İtalyan çimi çeşidi kullanılmıştır. Araştırma; Siirt Üniversitesi Tarla Bitkileri denemetarlasında yürütülmüştür. Çalışmada yalın ve farklı oranlarda (75:25, 50:50, 25:75) silajlara ait pH, kurumadde, ham protein, flieg puanı, asit deterjanda çözünmeyen lif (ADF), nötr deterjanda çözünmeyen lif(NDF), sindirilebilir kuru madde (SKM), kuru madde tüketimi (KMT) ve nispi yem değerleri (NYD)incelenmiştir. Araştırma sonucuna göre; silajlara ait ortalama pH değeri 4.89, kuru madde oranı %38.35,ham protein oranı %17.05, flieg değeri 86.52 puan, ADF oranı %33.07, NDF oranı %45.46, SKM oranı%63.14, KMT oranı %2.70 ve NYD ise 132.09 olarak tespit edilmiştir. Saf yoncadan elde edilen silajkalitesinin diğer yalın ve karışımlara göre daha üstün olduğu saptanmıştır.Öğe Feed Quality of Sweet Sorghum Grains(2024) Seydoşoğlu, Seyithan; Turan, Nizamettin; Kökten, Kağan; Özdemir, SelimSweet sorghum crop produces grains at its ear-head which can be utilised as food and feed, produces stalks for the production of syrup, bio-ethanol, bio-diesel, bagasse and green foliage for use as organic fertiliser and excellent animal fodder. Approximately 4000 sweet sorghum cultivars are spread over the globe, providing a broad and varied genetic foundation for the development of highly productive, region-specific cultivars. A study was conducted to assess the grains of selected 10 different sweet sorghum varieties for the feed quality characters. For this aim, ADF, NDF, ADL, DMD, DMI, TDN, RFV, DE and ME values of sweet sorghum grains were determined. As a result of the study, crude ash, CP, ADF, NDF, ADL, DMD, DMI, RFV, TDN, DE and ME values were determined as 0.19-3.74%; 9.03-11.05%; 10.0-24.6%; 24.3-38.0%; 1.07-9.13%; 69.69-81.09%; 3.16-4.94%; 170.5-309.5%; 63.85-74.84%; 3.25-3.74 MJ/kg and 9.85-11.78 Mcal/kg, respectively. Variety \"Smith\" stands out with its ADF, NDF and ADL characteristics. Gülşeker, USDA-Taiwan and Erdurmuş varieties were significant in terms of CP. Ulusoy variety stands out with DMI, TDN, RFV, DE and ME.Öğe Herbage Quality of Eight Native Hordeum Ecotypes Collected From Natural Grassland & Pasture Ecology of Southeastern Anatolia(2024) Seydoşoğlu, Seyithan; Basbag, MehmetIn this study, plant samples of eight different ecotypes of three distinct species of the genus Hordeum were collected at the anthesis stage of the plants in the 2023 spring in Southeastern Anatolia's natural grassland and pasture ecology. The quality analyses of the herbage samples of Hordeum bulbosum, H. murinum, and H. spontaneum ecotypes collected from five different locations (Karacadag-I, Batman-1, Diyarbakır-6, Diyarbakır-8, and Diyarbakır-13) were determined by NIRS analyzer. Crude protein (CP), dry matter (DM), acid detergent insoluble fiber (ADF), neutral detergent insoluble fiber (NDF), acid detergent insoluble protein (ADP), Ca, K, Mg, P, Ca/P, K/(Ca+Mg), digestible dry matter (DDM), dry matter intake (DMI) and relative feed values (RFV) were determined. The values were determined between 8.2-23.4% for CP; 92.1-93.4% for DM; 19.3-36.2% for ADF; 26.2-71.9% for NDF; 0.16-0.71% for ADP; 60.7-73.9% for DDM; 1.67-4.58% for DMI; 78.6-262.8 for RFV; 0.30-0.42% for P; 1.72-2.84% for K; 0.12-1.62% for Ca; 0.17-0.30% for Mg; 0.33-3.84 for Ca/P; 2.76-4.77 for K/(Ca+Mg). In conclusion, the CP, ADF, NDF, DMI, RFV, and Ca/P values were found very variable in collected ecotypes and can be used for forage barley breeding purposes.Öğe KETENCİK BİYODİZELİNİN ELDESİ İLE ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI(2019) Bilgili, Mehmet Emin; Sevilmiş, Uğur; Seydoşoğlu, Seyithan; Kahraman, Şerif; Sevilmis, UğurKüresel nüfus artışına bağlı olarak sürekli artan enerji talebi, azalan fosil yakıt rezervleri ve çevresel kaygılar; gıda dışı ürünlerden yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif enerji kaynakları elde edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Yenilenebilir, toksik olmayan ve biyo-bozunur bir yakıt olan biyodizel, motor modifikasyonları olmadan dizel motorlarda kullanılabilmektedir. Fakat biyoenerji hammadde bitkileri, tarımsal alanlarda gıda ve yem bitkileri ile rekabet edebilir ki bu, gıda fiyatlarının artması ve potansiyel olarak önemli ekonomik istikrarsızlaşma sonuçlarına neden olabilir. Bu nedenle, biyoenerji hammaddeleri üretimi için marjinal tarım alanlarının kullanılması önerilmiştir. Marjinal alanlara çok uygun olan ketencik (Camelina sativa) bitkisinin tohumları önemli bir biyoyakıt kaynağı olarak son yıllarda öne çıkmaya başlamıştır. Ketencik tohumlarının yüksek yağ içeriği (%25-48) ve üretim maliyetinin düşük olması önemli bir avantajdır. Ketencik biyodizelinin yakıt özellikleri ASTM D6751 ve EN 14214 standartlarına birçok açıdan uygun olduğu gösterilmiştir. Motor güç üretimi, >2000 d/d’da mineral yakıtlara göre daha yüksek seviyededir. Ketencik biyodizeli mineral yakıtlara göre daha düşük CO ve CO2 üretmektedir. Türkiye’de EPDK motorine en az %0.5 biyodizel harmanlamasını 2018 yılı itibariyle zorunlu kılmıştır. Türkiye’de yıllık motorin tüketimi 29.106 m3 olup bunun için 145.103m3 biyodizele ihtiyaç olduğu hesaplanmıştır.Bu derlemede, konu araştırıcılarına, ketenciğin biyoyakıta dönüştürülmesi, elde edilen yakıtın özellikleri, kullanım alanları, standartları ve çevresel etkisi konusunda uluslararası alanda yapılmış çalışmaların bir özeti sunulmuşturÖğe Nitrogen Requirement of Italian Rygrass (Lolium multiflorum) : A Review(2021) Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, KağanNitrogen is an essential nutrient for ryegrass growth and development but excess of it may lead to accumulation of nitrate in plants which may be lethal for ruminants. Irrigation, seed rate, variety, quality, cutting time and frequency, location alittude and fertilizer types are variables in the different articles in this review we selected to see the reaction of Italian rygrass to different nitrogen doses in core. A series of comments were also mentioned in the conclusion part of this article to improve future studies in thes area.Öğe Roots of Crops from the Window of an Forage Expert(2021) Turan, Nizamettin; Seydoşoğlu, SeyithanLess known infos like the effect of wounding faba bean roots by high temperature, how maize roots climb up slopes, effect of cold on Medicago spp., effect of drought on soybeans, effect of active microbe species diversity in rhizosphere-plant interface on complex interactions on roots, allelochemicals, axial water flow, gravitropism, fine and coarse roots, salt-responsive mechanisms, transport in root cells, phototropism, hormones, nutrient acquasition, hydrotropism and many other important physiologic processes attracting a forage crops academician’s attention and interest were extracted from international studies and reviewed this article.Öğe Siyah Asker Sineğinin (Hermetia illucens L.) Yem Kaynağı Olarak Değerlendirilmesi(2019) Sevilmiş, Uğur; Seydoşoğlu, Seyithan; Ayaşan, Tugay; Bilgili, Mehmet Emin; Sevilmis, UğurGıda, yem ve yakıta sürekli artan talebin karşılanması ve atıkların, özellikle de organik atıkların yönetilmesi büyük bir küresel problem haline gelmiştir. Mevcut organik atık yönetimi uygulamaları olan anaerobik sindirim, toprak dolgusu, atık arıtma ve kompostlama teknikleri sadece masraflı değil aynı zamanda yeraltı ve yüzey suyu kirliliği ve sera gazı emisyonları oluşturduklarından çevreye olumsuz etkilere de sahiptir. Böcekler, yüksek yağ içeriği, kısa ömür döngüleri ve yüksek üreme hızları nedeniyle biyodizel üretimi için hammadde kaynağı olarak büyük ilgi görmektedir. Ayrıca, yağ ekstraksiyonundan sonra hücre döküntüleri, suda yaşayan hayvanların, kümes hayvanlarının ve çiftlik hayvanlarının yetiştirilmesi için yüksek proteinli bir yem olarak kullanılabilmektedir. Diptera takımına ve Stratiomyidae familyasına ait bir böcek olan Siyah Asker Sineği, (BSF) (Hermetia illucens), gıda ile rekabet etmeden, organik atıklar içindeki çoğu besin ve enerjiyi BSF biokütlesine dönüştürme potansiyeline sahiptir. Yeryüzünde atıkları, BSF'den daha hızlı ve verimli bir şekilde tüketebilecek hiçbir canlı olmadığını gösterilmiştir. Bu derlemede, BSF larva küspesi ile ağırlıklı olarak tavuk ve balık besleme konusunda yapılmış uluslararası çalışmalar bir araya getirilmiştir. Siyah asker sineği ile büyükbaş ve küçükbaş hayvan besleme konusunda ise dünyada erişilebilir çalışma olmamasına rağmen bazı memelilerde çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca BSF dışındaki diğer böcekleri içeren memeli besleme çalışmaları da bu konuda yapılabilecek çalışmalara temel sağlayabilecek düzeydedir.