Yazar "Sevgili, M. Macit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Allâme Molla Halil es-Si‘irdî’nin fıkhâ dâir Mecma’u’l-Mesâil adlı risâlesi(Beyan Yayınları, 2019) Sevgili, M. MacitAllâme Molla Halil es-Si‘irdî, genel kanaatin aksine sadece temel İslâmî ilimlerde değil; “tasavvuf felsefesi” ve “anatomi” gibi alanlarda da muhtelif eserler kaleme alan velûd bir müelliftir. İslâmî ilimler arasında da en çok eser yazdığı branşların başında “fıkıh” ve “fıkıh usûlü” gelmektedir. Molla Halil es-Si‘irdî, “fıkıh usûlü” eserine özel bir isim koymamıştır. Şimdiye kadar tespit edilebildiği kadarıyla- onun “fıkh”a dâir eserlerinin adları şunlardır: Ma’vuffât ucâb yahtâcuhâ zû takvâ ve âdâb/Risâle sağîra fi’l-ma’fuvvât; Risâle fî’n-nezr; Kitâb fi’t-talâk ‘inde’l-Ekrâd; Menâkibu eimmeti’l-mezâhibi’lerba‘a; Mulahhasu’l-kavâtı‘ ve’z-zevâcir fî mâ tekellemû ‘ale’s-sağâir ve’l-kebâir; Zubdetu mâ fî’l-Fetâva’l-Hadîsiyye fi’l-ecvibe ve’l-i‘tinâ bi nahvi’l-fadl ve’t-tefdîl ve umûr leyse li ehad ‘anha ğinâ; Mecmau’l-mesâil. Mecma’u’l-mesâil, Molla Halil es-Si‘irdî’nin en az bilinen çalışmalarından biridir. Molla Halil’in hayatı ve eserlerine dâir biyografilerde, onun böyle bir risâlesinden söz edilmemektedir. Mecma’u’l-mesâil, fizikî açıdan küçük hacimli olsa da, özellikleri ve değeri açısından son derece önemli bir risâledir. Bu sebeple bu çalışmamızda, özgün ve muhtelif yönleriyle allâme Molla Halil’in Mecma’u’l-mesâil adlı eserini inceleyip tanıtmaya çalışacağız.Öğe Bir usûlcü olarak cüveynî’nin hadisçiliği ve hadisçiliğine dâir tartışmalar -“muʻâz hadisi” özelinde-(2018) Sevgili, M. MacitCüveynî, hadislere dâir birtakım teknik konularda bazı hatalı değerlendirmelerde bulunduğundan olsa gerek, hadis bilmemekle ithâm edilmiştir. Onun, usûlcüler tarafından kıyâsın/ictihâdın dayanaklarından biri olarak zikredilen “Muʻâz hadisi”ne dâir “sahîh kitaplarda müdevvendir; sıhhati üzerinde ittifâk edilmiştir” şeklindeki değerlendirmesi, şiddetli eleştirilere konu olmuştur. “Muʻâz hadisi,” Cüveynî’nin de dâhil olduğu usûlcülerin büyük çoğunluğu tarafından kabûl görse de hadis tekniği açısından problemli görülmüştür. Cüveynî, küçüklüğünden beri hadis faaliyetleriyle iç içe olmuş ve ciddi bir hadis eğitimi almıştır. Yaptığı birtakım hatalı değerlendimelerinden hareketle, onun “hadisleri” ve “hadis ilmi”ni bilmediğini öne sürmek, kanaatimizce gerçeği yansıtmamaktadır. Cüveynî’nin hadisçi yönü hakkında benimsenecek en isâbetli yaklaşım, onun “fıkıh,” “fıkıh usûlü” ve “kelâm”la uğraştığı kadar hadisle uğraşmadığı, söz konusu alanların aksine hadis ilminde müstakil bir eser yazmadığı ve ünlü hadisçiler düzeyinde otorite sâhibi bir hadisçi olmadığıdır.Öğe Cüveynî’nin istirsâl meselesi ile ahvâl teorisi ve bu konular etrafında cereyan eden tartışmalar(2014) Sevgili, M. Macitİstirsal, Allah'ın ilim sıfatıyla ilintili bir meseledir. Cüveyni, Burhan adlı eserinde bu meseleyle ilgili düşüncelerini aktardığı bir pasaja yer verir. Burhan şarihleri, İbn Teymiyye ve Zebebi gibi alimler, bu pasajdan hareketle Cüveyni'nin Allah'ın cüziyyatı bilmediği görüşünde olduğunu öne sürmüşlerdir. Tacuddin Sübki ise eleştiriler karşısında Cüveyni'yi hararetli bir şekilde savunmuş ve onun Allah'ın cüziyyatı bildiği görüşüne sahip olduğunu ispatlamaya çalışmıştır. Cüveyni'nin pasajının yanlış anlaşıldığını düşünen Sübki, anlaşılması gereken mana çerçevesinde değerlendirmelerde bulunmuştur. Esasında taraflar arasındaki çekişmelerin temelinde mezhepsel farklılıklar yer almaktadır. Araştırma neticesinde Cüveyni'nin felsefecilerin Allah'ın cüziyyatı bilmediği görüşünü benimsemediğini; ancak söz konusu düşüncesiyle Eş' arilik çizgisinden saptığını müşahede ettik. Ahvâl, zat-sıfat ilişkisini çözümlemeye yönelik bir Mu'tezile teorisidir. Bunun Mutezile dışındaki en önemli teorisyeni Cüveyni'dir. Cüveyni, ahvâl teorisiyle ilgili özgün açılımlar geliştirmiş ve buna kayda değer katkılar sunmuştur. Bu sayede o, teoriyi Eş'ariliğe uyarlamayı amaçlamıştır. Cüveyni, Şamil ve İrşâd adlı eserlerinde ahvâl teorisini kabul etmiş ve savunmuş; en son kaleme aldığı eserlerinden biri olan Burhan adlı eserinde ise teorinin batıl olduğunu belirtmiş ve bundan rücu ettiğini deklare etmiştir.Öğe Cüveynî’ye göre kıyâsın sınırları ve sınırlılıkları -tartışmalı asıllar çerçevesinde-(2019) Sevgili, M. Macit: Usûlcülerin çoğu; ruḫṣat gibi konuların da dâhil olduğu ḳıyâstan ma‘dûl aṣıllarda, keffâretlerde ve ḥaddlerde ḳıyâsın câiz olduğu; Hanefî usûlcüler ise bunun câiz olmadığı görüşündedirler. İmâm Şâfi‘î ve onu takiben Cüveynî gibi Şâfi‘î usûlcüler; Hanefî usûlcülerin bu alanlarda ḳıyâsı câiz görmemelerine rağmen birçok hususta ḳıyâs uygulamalarına başvurmak suretiyle çelişkiye düştüklerini öne sürmekte; buna mukâbil Hanefî usûlcüler bunların, büyük ölçüde ḳıyâs formatı dışında kalan lafẓî delâlet tekniklerinden elde edildiğini savunmaktadırlar. Yine de Şâfi‘î usûlcüler, Hanefî usûlcülerin söz konusu ḳıyâs uygulamalarına, -istihsân gibi- ḳıyâstan dahi daha ileri düzeydeki birtakım istinbâṭ yöntemleriyle ulaşıldığı vurgusunda ısrarcıdırlar. Cüveynî’nin ta‘lîl algısının odağında münâsib ma‘na anlayışı yer almaktadır. O, en düşük düzeyli/gizli bir münâsib ma‘nanın varlığında dahi, ta‘lîl mekanizmasını aktifleştirmektedir. Cüveynî, “münâsib ma‘na” formülasyonunu, ḳıyâstan ma‘dûl aṣıllara, keffâretlere ve 236 | Mehmet Macit Sevgili. Cüveynî’ye Göre Kıyâsın Sınırları ve Sınırlılıkları… Cumhuriyet İlahiyat Dergisi – Cumhuriyet Theology Journal ḥaddlere başarılı bir şekilde uyarlamış ve neticede bu alanlarda, ḳıyâsın işlerlik/geçerlilik alanını genişletip ḳıyâsa kapalı alanları minimize etmiştir. Cüveynî’nin bu yaklaşımı, onun akılcı kişiliğiyle ve ḳıyâsa verdiği önemle uyum göstermektedir. Bu makalede, -Cüveynî’ye özel referansla- usûlcüler arasında bahsi geçen alanlar çerçevesinde meydana gelen görüş ayrılıkları tartışmalı bir şekilde irdelenip Cüveynî’ye göre ḳıyâsın sınırları ve sınırlılıkları tespit edilmeye çalışılmıştır.Öğe The effort of spreading the sunni aqidah (creed) in the context of fiqh activities of selahaddin eyyubî(AGP Research, 2017) Sevgili, M. MacitSelâhaddîn Eyyûbî has carried out some religious policies and established education institutions alternative to the Shiah in order to deactivate the Shiah Fatimid aqidah and spread the Sunni aqidah. The basic reference source of the religious policies he carried out was “fiqh(Islamic law)” and the most important educational institutions established by him were the “madrasahs”. He allocated special budgets/foundations for the madrasahs he established and assigned charismatic sunnî scribes/faqihs for these institutions. The madrasahs he established and fiqh activities he carried out in these madrasahs and the important scribes he assigned for these institutions helped Selâhaddîn Eyyûbî to be successful in a serious manner in his fight with shiah aqidah. As a result of his politics and activities, Sunni aqidah was spread in Egypt.Öğe El-ûşî’nin el-fetâva’s-sirâciyye adlı eseri ve bu eserdeki bazı özgün görüşleri(2018) Sevgili, M. Macitel-Ûşî, VI./XII. yüzyılda, Fergana bölgesinin Oş beldesinde yaşamış önemli bir Hanefî hukukçudur. Onun, fıkha dâir yazmış olduğu el-Fetâva’s-Sirâciyye adlı eseri, Hanefî literatüründe geniş yer bulan ve Hanefî hukukçular tarafından başvurulan temel referanslardan biri olmuştur. el-Fetâva’sSirâciyye’yi orijinal ve farklı kılan temel özellik, el-Ûşî’nin, birçok hukukî meselede özgün yaklaşımlar/perspektifler geliştirmesi ve başka fetvâ kitaplarında bu düzeyde rastlanılmayan “nevâzil”/“vekâi’”/“nevâdir” türü hukukî meselelere sık sık yer vermesidir. Aynı şekilde el-Ûşî, elFetâva’s-Sirâciyye’nin sonlarında, “fetvâ” ve “fetvâ usûlü”ne dâir konuları içeren ve fetvâ edebiyatı açısından dikkat çekici kısa bir bölüme yer vermiştir. Bu mütevâzı çalışmamızda, el-Ûşî’nin söz konusu çözümlemelerini ve “fetvâ usûlü”ne dâir geliştirdiği bazı görüşleri saptamaya çalışacağız.Öğe Molla Halil es-Si‘irdî hayatı, eserleri ve ilmî kişiliği(Beyan Yayınları, 2019) Özcan, Abdullah; Kahraman, Muhammed Şerif; Sevgili, M. Macit; Sevgili, M. MacitXVIII. yüzyılın son yarısı ile XIX. yüzyılın ilk yarısı arasında yaşamış olan Molla Halîl es-Si‘irdî, Osmanlı âlimlerinden/müelliflerinden ve Şark medrese geleneğinin önemli halkalarından biridir. İlmî ve tasavvufî eğitimini doğduğu yer olan Bitlis’in [Hizan] yanı sıra Van, Siirt, Cizre, Musul ve İmâdiyye gibi dönemin önemli ilim merkezlerinde seçkin âlimlerden alan Molla Halil, tedrîsât faaliyetlerini çoğunlukla ve son olarak Siirt’te yürütmüş ve bundan ötürü “es-Si‘irdî” nisbesiyle ün kazanmıştır. Ömrünün büyük bir bölümünü ders vererek geçiren Molla Halil, aynı zamanda İslâmî ilimlerde kırkı aşkın eser telif etmiştir. Gerek tedrîsât ve gerekse telîfât faaliyetleriyle ilim ve kültür mirasımıza önemli katkı sağlayan Molla Halil, medrese geleneğinde “eşŞevkî”, “Allâme”, “Üstâzu’l-kull fi’l-kull” ve “Seyda” gibi lakaplarla bilinmektedir. Molla Halil es-Si‘irdî; ilmî kişiliği, eserleri ve tedrîsat faaliyetleriyle kendi döneminde ilmî hareketliliğe ivme ve canlılık kazandırmıştır. Eğitim müfredâtının yenilenmesi, eğitim sisteminin tekrar dizayn edilmesi gibi hususlarda, Molla Halil’in medreseler üzerindeki dönüştürücü etkisini müşâhede etmek mümkündür. Nitekim günümüze kadar intikâl eden medreselerin ilmî icâzet silsileleri, büyük ölçüde kendisine dayanmaktadır. Molla Halil es-Si‘irdî; telîf, telhîs, şerh ve hâşiye geleneğinin de son temsilcilerindendir. Onun, Osmanlıların buhranlı dönemine tekâbül eden bir dönemde, âsitâneden uzak bir bölgede münzevi ve mütevazı bir hayat sürmesi; ilmî birikiminin, eserlerinin ve ilim dünyasına katkılarının yeterince keşfedilememiş olmasına ve hak ettiği ilgiyi görmemesine neden olmuştur. İlim ve kültür mirasımıza bu denli katkı sağlamış böyle bir âlimi tanıtmak ve onun kayıp hazinesinin keşfedilmemiş yönlerini akademik bir perspektifle gün yüzüne çıkarmak amacıyla 2018 yılı 4-6 Mayıs tarihleri arasında, Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından “Molla Halil es-Si‘irdî” konulu uluslararası bir sempozyum 12 / Molla Halil es-Si‘irdî Hayatı, Eserleri ve İlmî Kişiliği düzenlenmiştir. Bu sempozyuma, yurt içi ve yurt dışından pek çok bilim insanı iştirak etmiştir. Katılımcılar, hem temel İslâm bilimlerinin her bir alanında hem de felsefî ilimlerde önemli bir yere sahip olan Molla Halil es-Si‘irdî’yi farklı açılardan ele alıp değerlendirmiştir. Yüze yakın akademisyenin katkıları ile hazırlanan bu kitaptaki çalışmalarda; yazı dili Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Zazacadır. İSAM yazım kuralları esas alınarak hazırlanan bu çalışmalar, editör kurulumuz tarafından tek tek okunarak incelenmiş ve gerekli düzenlemelerin yazarlar tarafından yapılması sağlanmıştır. Ayrıca Molla Halil’in hayatı ve eserleri, müstakil birer bölüm olarak kitabın giriş kısmında yer aldığından, sonraki bölümlerde tematik açıdan mükerrer pasajların tamamen hazf edilmesi yönünde bir tasarrufa gidilmiştir. Keza bazı çalışmalarda, editör kurulu tarafından gerekli görülen birtakım mülahazalar dipnotta [ed.] belirtilmiştir. Nihayetinde bu sempozyum, son derece değerli çalışmaların ortaya konulmasına vesile olmuş ve yapılan bu çalışmalar, iki ciltlik bir kitap halinde basılarak ilim dünyasının hizmetine sunulmuştur. Son olarak, gerek muhtelif branşlarda birçok değerli bilim insanının bir araya gelmesini sağlayarak bu sempozyumun düzenlenmesine öncülük eden, gerekse Molla Halil’in hayatının, eserlerinin ve ilmi kişiliğinin tüm yönleriyle ele alındığı bu kıymetli çalışmanın basılmasında ön ayak olan saygıdeğer hocamız Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA’ya gönülden şükranlarımızı sunar, kendisine uzun ve sağlıklı ömürler dileriz. Editör KuruluÖğe Molla Halil es-Si‘irdî’nin biyografisi(Beyan Yayınları, 2019) Sevgili, M. Macit; Özcan, AbdullahAllâme Molla Halil es-Si‘irdî, XVIII. yüzyılın son yarısı ile XIX. yüzyılın ilk yarısı arasında yaşamış önemli bir Osmanlı âlimi ve müellifidir. Ciddi bir ilim ve tasavvuf eğitimi alan Molla Halil, Şark bölgesinin ilmî geleneğine ve medrese sistemine kalıcı katkılar sağlamış üst düzey ilmî donanıma sahip bir kişiliktir. O, İslâmî ilimlerin hemen hemen bütün branşlarında, ilmî yetkinliğine tanıklık eden irili-ufaklı kırkı aşkın eser kaleme almıştır. Şark medrese geleneğinin temel halkalarından ve bölgenin en büyük ilim otoritelerinden kabul edilen Molla Halil; ilmî kişiliği, yetiştirdiği nüfuzlu talebeleri, yazdığı nâdide/nâdir eserleri ve sürdürdüğü istikrarlı tedrîsât faaliyetleriyle; ilmî hareketliliğe ivme/canlılık kazandırmış, medrese eğitim müfredâtının ve eğitim sisteminin kısmen şekillenip yenilenmesinde etkin bir rol üstlenmiştir. Molla Halil, ilim câmiasınca “mutlak üstâd” olarak kabul edilmiş ve günümüze intikal eden şark medreselerinin icâzet silsilelerinin kavşak noktasında yer almıştır.Öğe Selâhaddîn Eyyûbî’nin fıkhî faaliyetleri bağlamında sünnî akîdeyi yayma çabası-Kürtlerin şâfiîleşmesindeki rolü(Beyan Yayınları, 2016) Sevgili, M. MacitSelâhaddîn Eyyûbî (v. 589/1193), Sünnî akîdeyi yaymak ve Şiî akîdeyle mücâdele etmek için gayret göstermiş ve bu amaç doğrultusunda tedricî birtakım faaliyetlerde bulunmuştur. Bu tedricî faaliyetleri kapsamında “Tekke/Hânikâh”, “Dâru’l-Hadîs”, “Dâru’l-Kur’ân”, “Vakıf Kurumu”, “Kadılık Teşkilatı” ve “Medrese” gibi birçok alternatif eğitim müesseseleri inşa etmiştir. Selâhaddîn Eyyûbî’nin Sünnî akîdeyi yayma politikasının en önemli yansıması, “onun fıkha dair yürüttüğü faaliyetleridir”. Bu faaliyetlerin kapsamına onun “fıkıh ilmine verdiği önem ve destek”; bu ilmin tedris edildiği “medreseler”; bu ilmi temsîl eden “fakîhler” gibi konular girmektedir. Söz konusu faaliyetler, toplumun mezhepsel bir takım değişim ve dönüşümlere uğramasına sebep olmuştur. Bu değişim ve dönüşümlerin, Kürtlerin Şâfiîleşmesi sürecine etkisi merak konusudur. Tebliğimizde genelde, Selâhaddîn Eyyûbî’nin Sünnîliği yayma politikasının fıkhî yansımaları; özelde ise Kürtlerin Şâfiîleşmesindeki rolü saptanmaya çalışılacaktır.Öğe Şeyh Mahmud Zokaydî ve Şeyh Fudayl Zokaydî'nin hayatları(2007) Sevgili, M. MacitŞeyh Mahmud Zokaydi, 1877 tarihinde Siirt'in Halenze köyünde dünyaya gelir. Babasının adı Şeyh Abdulkahhar ez-Zokaydi'dir. Şeyh Abdulkahhar, kırka yakın eser telif eden ve Suriye, Irak gibi ülkeler de dahil olmak üzere çok geniş bir bölgenin en büyük ilim otoriterlerinden kabul edilen Molla Halil es-Sıirdi'nin öz torunudur. Garzan, Botan, Baykan, Mutki, Kozluk, Kurtalan ve Sason dağları ve Halenze gibi geniş bir mıntıkanın kendisine mensup olduğu Şeyh Abdulkahhar'ın kayda değer irşad faaliyetlerinden biri, tüm halkı Yezidi olan Batran adlı köyün Müslüman olmasını sağlamasıdır. Şeyh Mahmud Zokaydi’nin soyu Diyarbakır-Mardin arasında meşhur bir ziyaretgah olan Sultan Şey Musa ez-Zuli tarikiyle Hz. Ömer’e ulaşmaktadır. Şeyh Mahmud, tasavvuf icazetini "seyda" lakaplı Şeyh Abdurrahman Taği'den almıştır. O, muhtelif branşlarda birçok kıymetli eser kaleme almıştır. Şeyh Fudeyl Zokaydi, 1919 tarihinde ‘Zokayd’ kasabasında dünyaya gelmiştir. Şeyh Fudeyl, hayatını ana hatlarıyla aktarmaya çalıştığımız Şeyh Mahmud Zokaydi’nin oğlu ve Şeyh Abdulkahhar’ın öz torunudur. Tasavvuf icazetini "Hazret" lakaplı Şeyh Diyauddin Nurşini'den almıştır. Şeyh Fudayl, bölgede birçok önemli hizmetler ifa etmiş ve ilmi sahada önemli çalışmalara imza atmıştır.Öğe Şeyh Mahmud Zokaydî'nin Antalya sürgün hatıraları(İbrahim Hakkı ve Siirt Uleması Sempozyumu Bildirileri, 2008) Sevgili, M. MacitŞeyh Mahmud Zokaydi, 1877 tarihinde Siirt'in Halenze köyünde dünyaya gelir. Babasının adı Şeyh Abdulkahhar ez-Zokaydi'dir. Şeyh Abdulkahhar, kırka yakın eser telif eden ve Suriye, Irak gibi ülkeler de dahil olmak üzere çok geniş bir bölgenin en büyük ilim otoriterlerinden kabul edilen Molla Halil es-Sıirdi'nin öz torunudur. Garzan, Botan, Baykan, Mutki, Kozluk, Kurtalan ve Sason dağları ve Halenze gibi geniş bir mıntıkanın kendisine mensup olduğu Şeyh Abdulkahhar'ın kayda değer irşad faaliyetlerinden biri, tüm halkı Yezidi olan Batran adlı köyün Müslüman olmasını sağlamasıdır. Şeyh Mahmud Zokaydi’nin soyu Diyarbakır-Mardin arasında meşhur bir ziyaretgah olan Sultan Şeymus ez-Zuli tarikiyle Hz. Ömer’e ulaşmaktadır. Değerli bir din alimi ve önemli bir mürşid olan Şeyh Mahmud Zokaydi, Antalya sürgün yıllarını anlattığı hatıra kitabını Rumi 1341 senesinin Kanun-i Sani ayı, h. 1343, m. 1925 yılında kaleme almaya başlamıştır. Şeyh Mahmud’un sürgünü, iki yıl Antalya’nın Korkuteli ilçesi bir yıl da Antalya’nın merkezi olmak üzere toplam üç yıl sürmüştür. Şu an elimizde bulunan ve üzerinde çalışma yaptığımız kitap, müellif Şeyh Mahmud Zokaydi’nin oğlu Şeyh Fudeyl tarafından istinsah edilmiştir. Önemli bir alim olan Şeyh Fudeyl Zokaydi, bu paha biçilmez kitabı Rumi 4 Mart 1401, h. 25 Cumaziye’l-ahir 1405, m. 1985 yılında istinsah etmiştir. Şeyh Fudeyl, orijinal kitabın üçte ikisinin babası Şeyh Mahmud, üçte birinin de abisi Şeyh Cüneyd tarafından yazıldığını ifade etmektedir. İstinsah edilen söz konusu kitap, müstensih Şeyh Fudeyl’ın da 4 sayfalık ekiyle birlikte, toplam 158 sayfadan ibarettir.Öğe The Hadith Critisim of Al-Juwayni as a Methodologist and Discussions on His Hadith Activities -Specific to Muadh Hadith-(Sakarya Univ, 2018) Sevgili, M. MacitAl-Juwayni was charged of being incompetent with hadiths, presimably due to some misjudgments of his in sort of technical issues of hadiths. Of Muadh' Hadith mentioned by the methodologists as one of the foundations of Qiyas/Ijtihad, his judgment It is compiled in the sahih books of hadiths; its being authentic is unanimous. was singled out for heavy criticism. Despite the fact that Muadh' Hadith was recognized by the great majority of methodologists including al-Juwayni, most of hadith scholars regarded it as weak. Al-Juwayni grew up together with the hadith activities since his childhood and took a serious hadith education. In our opinion, the suggestion that he had no command of knowledge of hadiths and hadith science simply with reference to some misjudgments that he made, does not correspond to the truth. Regarding his knowledge of hadith, the most true approach is that he did not engage in hadith science as much as he did in Islamic law (fiqh), methodology of Islamic law, and kalam and rather than those fields, he did not write a single work in hadith science and accordingly have such a high authority as the eminent hadith scholars.Öğe Zokayd medrese ve tekkesinin Veysel Kareni yöresindeki etkileri(2012) Sevgili, M. MacitAşağıda Zokayd medrese ve tekkesinin Veysel Kareni yöresindeki etkileri incelenecektir. Söz konusu medresenin ve tekkenin en önemli mimar, şüphesiz Molla Halil es-Siirdi'dir. Zira Molla Halil es-Siirdi, Zokayd medresesi alimlerinin ve Zokayd tekkesi mürşitlerinin dedesidir. Bu nedenle önce Molla Halil es-Siirdi 'nin hayatına değinilecek, ardından Şeyh Abdulkahhar Zokaydi, Şeyh Mahmud Zokaydi, Şeyh Cüneyd Zokaydi ve Şeyh Fudeyl Zokaydi 'nin hayatlarından kısa bir şekilde bahsedilecektir. Hemen belirtelim ki yukarıda adı geçen alimler, sahip oldukları iki özellikle temayiiz ederler: Birincisi, söz konusu alimlerin hatlarının çok güzel olması; ikincisi ise seyahat, yolculuk ve hac ziyaretlerini günü gününe kayıt altına alıp sonraki nesillere paha biçilmez seyahatname (Beyrut seferi, Antalya sürgünü gibi) ve günlükler intikal ettirmeleridir.