Yazar "Ceritoğlu, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bitki Gelişimi ve Stres Toleransının Geliştirilmesi Üzerine Sürdürülebilir Bir Strateji: Priming Tekniği(2021) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, Murat; Çığ, Fatih; Şahin, Sezer; Acar, AbdulkadirPriming tekniği, tohumun ekim öncesinde su veya düşük ozmotik potansiyele sahip çözelti içerisinde belirli bir süre ve sıcaklık altında bekletilerek tekrar kurutulması esasına dayanır. Priming uygulanan tohumlar kurutulduktan sonra direk ekilebilir veya priming uygulamalarının pragmatik etkilerini kaybetmemek suretiyle düşük sıcaklıklarda uzun süre depolanabilir. Genel olarak en çok kullanılan priming teknikleri hidro-priming, ozmo-priming, halo-priming, katı matriks priming, hormonal priming, nano-priming ve biyo-priming olarak sıralanabilir. Priming tekniği, uygulanan tohumlarda çimlenme sürecindeki karakterlerin iyileştirilmesine, bitki gelişimi ve ürün veriminin teşvik edilmesine, çeşitli biyotik ve abiyotik stres faktörlerine karşı toleransın geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Priming uygulamalarında başarının artırılmasına doğrudan etkili faktörlerin başında kullanılan çözeltinin yoğunluğu, tohum/çözelti oranı, priming süresi, havalandırma, ortam sıcaklığı, kurutma, depolama ortamının sıcaklığı ve depolama süresi gelmektedir. Tohum kaplama teknolojisinin priming tekniği ile birleştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar tarımda sürdürülebilir yaklaşım açısından son derece önemlidir. Ek olarak, biyo-priming uygulamalarının tohum kaplama tekniğinde kullanılabilmesi ve depolama süresinin uzatılmasına yönelik çalışmalar artarak devam etmektedir. Böylece, kimyasal girdilerin ve ekosisteme olan zararlarının azaltılması noktasında devrim niteliğinde bir değişimin başlangıcı olacağı öngörülmektedir. Bu derlemenin amacı; i) Priming tekniklerinin bitki gelişimi ve stres toleransının geliştirilmesi üzerine kullanım olanaklarını değerlendirmek, ii) Bitkilerde stres mekanizmasının ve priming tekniklerinin stres yönetimi açısından avantajlarının anlaşılmasını sağlamak, ve iii) Yeni teknolojik ve bilimsel uygulamaların priming tekniği ile kullanımlarını incelemektir.Öğe Biyo-Priming Uygulamasının Mercimek (Lens culinaris M.)’te Çimlenme, Fide Gelişimi ve Tuzluluk Stresi Üzerine Etkisi(2024) Tarhan, Berfin; Ceritoğlu, MustafaBu çalışmanın amacı, ACC (1-Aminosiklopropan-1-Karboksilat) deaminaz enzim aktivitesi gösteren bitki gelişimini teşvik edici bakteri (Plant growth promoting bacteria, PGPB) strainlerinin mercimek (Lens culinaris M.)’te tuzluluk stresi üzerine etkilerinin çimlenme ve erken fide döneminde incelenmesidir. Araştırmada, 3 tuz (NaCl) konsantrasyonu (kontrol, 100 ve 200 mM) ve 6 PGPB suşu (kontrol, KF3A, KF3B, KF58B, KF58C ve KF63C) kullanılmıştır. Kontrol grubunda yer alan tohumlara saf su ile priming (hidro-priming) uygulanmıştır. Çalışma Siirt Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Laboratuvarı’nda tesadüf parsellerinde faktöriyel deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak 2023 yılında yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre, fide kuru ağırlığı ve fide gücü indeksi hariç tüm parametreler tuzluluk stresinden veya biyo-priming uygulamalarından önemli ölçüde (p<0.05 veya p<0.01) etkilenmiştir. Araştırmada çimlenme yüzdesi % 91.8-99.4, ortalama çimlenme süresi 1.24-1.90 gün, çimlenme üniformite katsayısı 48.8-81.2, çimlenme enerjisi 9.3-81.9, çimlenme indeksi 10.1-18.0, fide uzunluğu 1.8-3.8 cm, kök uzunluğu 3.5-6.0 cm, fide kuru ağırlığı 0.0176-0.0240 g, kök kuru ağırlığı 0.0119-0.0206 g, fide gücü indeksi 3.3-4.1, lateral kök sayısı 1.3-4.3 adet ve lateral kök toplam uzunluğu 0.46-2.54 cm aralığında değişmiştir. KF58C ve KF63C optimum ve stres koşulları altında mercimek fidesinin çimlenmesini ve fide gelişimini teşvike ettiği, ancak KF3A, KF3B ve KF58B strainlerinin hidro-priming uygulamasına kıyasla daha zayıf bitki gelişimi sağladığı kaydedilmiştir. Özellikle KF58C straininin fide uzunluğu, kök uzunluğu, lateral kök sayısı ve lateral kök toplam uzunluğunu önemli ölçüde artırdığı, köklerde kuru madde birikimini % 114 oranında teşvik ettiği belirlenmitşir. Sonuç olarak, ACC deaminaz aktivitesine sahip PGPB strainleri ile biyo-priming işleminin mercimekte tuzluluk stresinin geliştirilmesi bakımından sürdürülebilir ve çevreci bir çözüm olabileceği düşünülmektedir.Öğe Combined Application of Microbial Inoculation and Biochar to Mitigate Drought Stress in Wheat(2021) Çığ, Fatih; Erman, Murat; Ceritoğlu, MustafaDrought stress spearheads the main factors threatening food security. Although many strategies might use for stress management, microbial inoculation with plant growth promoting bacterias (PGPBs) which have ACC deaminase activity and biochar amendment which is an effective way to increase soil carbon stock, improve soil physiological and biological properties are sustainable and easy- applicable methods. The experiment was laid out in a 3x10 factorial design with three replications under controlled conditions in 2020. The aim of this study was to evaluate the efficiency of microbial inoculation (MI: TV24C + TV126C + TV61C) and biochar amendments (1%BC, 2%BC and 4%BC) on growth of wheat seedlings under different irrigation levels (IL1: 80%, IL2: %50 and IL3: 25%). While biochar applications and microbial inoculation backed up to plants to alleviate drought stress, most effective results were obtained with combined applications of them. The combined application of 4% biochar+microbial inoculation increased plant height, shoot fresh weight, shoot dry weight, root fresh weight and root dry weight up to 28.3%, 56.8%, 72.2%, 141.3% and 112.8% compared with control plants while it improved them up to 4.9%, 10.3%, 16.6%, 21.1% and 40.3% compared with optimum synthetic fertilizer under drought conditions, respectively. In conclusion, biochar applications with microbial inoculations can be considered as an effective method to cope with the destructive effects of drought.Öğe Determination of Optimum PGPB-Priming Protocol on Germination and Seedling Growth in Lentil(2022) Erman, Murat; Çığ, Fatih; Ceritoğlu, MustafaPlant growth promoting bacterias (PGPBs) can be described as bacterial strains increasing water and nutrient uptake, gaining nitrogen and phosphorus to plants by biological nitrogen fixation and phosphate mineralization, promoting plant growth and enabling to improve the tolerance to stress factors due to mechanisms as secretion of various phytohormones, vitamins and growth regulators, restriction of ethylene synthesis with ACC deaminase activity, decreasing of pathogen damage by the secret of antibiotic and fungicidal compounds. This study was carried out in a laboratory of Field crops in Siirt University under controlled conditions. The 2 original bacterial strains (KF3B and KF63C) and 5 different priming times (control, 1, 2, 4 and 6 h) were applied on the Fırat-87 lentil variety. The study was laid out in a completely randomized design with 3 replications. It was aimed with this study that investigating effects based on bacterial biodiversity and priming time on germination characteristics and seedling growth in lentils. According to results, biodiversity-induced differences were observed in germination percentage, seedling fresh weight, seedling dry weight, seedling length and seedling vigor index while priming time significantly affected all investigated parameters except for germination percentage. However, the interaction of strains and priming times did not lead to any significant differences in traits. In conclusion, microbial diversity and priming time have a critical role on successful of the priming technique. Optimum priming time for lentils was determined as 4 hours. Besides, the strain of KF63C had a noteworthy stimulative effect on especially seedling growth in the experiment.Öğe Determination of Some Agronomic Traits and Their Correlation with Yield Components in Cowpea(2020) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, MuratCowpea is one of the vital grain legumes used for human and animal nutrition. Due to its rich protein content, cowpea supplies the protein requirement, espe-cially in the African continent. Although cowpea is morphologically similar to common bean, it is a more tolerant species to heat and drought conditions. So, cowpea production has various advantages in semi-arid regions. The aim of this study was to determine some agronomic traits of used cowpea genotypes and evaluate their correlations with yield components. Plant height (PH), stem diameter (SD), leaf surface temperature (LST), total chlorophyll content (TCC), number of pods per plant (NP), number of seeds per plant (NS) and seed yield (SY) changed between 54.6-91.3 cm, 3.1-7.6 mm, 27.9-31.7 °C, 39-56.1%, 25.7-49.1, 307.5-684 and 646-2381 kg ha-, respectively. It is no-teworthy that Karagöz produced the maximum SY compared to the other varie-ties. Besides, it was determined that SY has positive significant correlation with NS (r=0.98**), NP (r=0.96**), TCC (r=0.93**), SD (r=0.91**) and PH (r=0.86**).Öğe Farklı ekim zamanlarında uygulanan vermikompostun mercimek (Lens culinaris Medik.)'te verim ve verim ögeleri üzerine etkisi(Siirt Üniversitesi, 2019) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, MuratTürkiye' de üretilen kırmızı mercimeğin % 98' i Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetiştirilmektedir. Mercimek bölge tarımı için önde gelen ürünlerden birisi olmasından dolayı, yüksek ürün kalitesi ve tane verimi için uygun ekim zamanının belirlenmesi ve bitkinin ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin karşılanması gerekmektedir. Bu çalışma, farklı ekim zamanlarına bağlı olarak uygulanan vermikompostun verim ve verim ögeleri üzerine etkilerinin araştırılması amacı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 5 ekim zamanı (15 Ekim, 1 Kasım, 15 Kasım, 1 Aralık, 15 Aralık) ve 5 vermikompost dozu (Kontrol, 250, 500, 750 ve 1000 kg/da) faktör olarak kullanılmıştır. Çalışma tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Deneme sonucunda; fenolojik özelliklerden çıkış süresi 11.00-25.33 gün, çiçeklenme süresi 130.67 – 181.67 gün, bakla bağlama süresi 149.67 – 210.00 gün ve olgunlaşma süresi 162.33 – 226.00 gün arasında değişkenlik göstermiştir. Metrekarede bitki sayısı 165.33 – 265.33 adet, bitki boyu 35.81 – 57.13 cm, ilk bakla yüksekliği 17.80 – 27.90 cm, birincil dal sayısı 1.87 – 3.40 adet, ikincil dal sayısı 2.70 – 4.88 adet, bitkide bakla sayısı 20.77 – 54.53 adet, bitkide tane sayısı 25.97 – 82.47 adet, baklada tane sayısı 1.13 – 1.51 adet, biyolojik verim 395.71 – 916.11 kg/da, tane verimi 92.23 – 252.65 kg/da, 1000 tane ağırlığı 32.49 – 38.00 g ve hasat indeksi % 11.07 – 32.67 aralığında değişkenlik göstermiştir. Çalışma sonucuna göre, Siirt ve benzer ekolojik koşullarda kışlık mercimek yetiştiriciliğinde en uygun ekim tarihi 1 Aralık olarak tespit edilmiştir. Erken yapılan ekimlerde yabancı ot sorunu ve yatma problemleri gözlemlenmiştir. Buna ek olarak, erken ekimler hastalık ve zararlı riskini artırmaktadır. 1 Aralık tarihinden daha geç yapılan ekimlerde ise bitki gelişimi ve tane verimi açısından düşüş olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca 250 ve 500 kg/da vermikompost uygulamasının verim ve verim ögeleri üzerine olumlu etkilerinin olduğu belirlenmiştir. En yüksek tane verimi 252.6 kg/da ile 4. Ekim zamanında uygulanan 250 kg/da vermikompost dozundan elde edilmiştir. 750 kg/da'dan daha yüksek miktarda uygulanan vermikompostun fenolojik özellikler, bitki gelişimi ve verim ögeleri üzerinde olumsuz etki gösterdiği belirlenmiştir.Öğe Mitigation of Drought Stress in Wheat by Bio-priming by PGPB Containing ACC Deaminase Activity(2022) Çığ, Fatih; Erman, Murat; İnal, Behçet; Bektaş, Harun; Sonkurt, Mehmet; Mirzapour, Mohsen; Ceritoğlu, MustafaOut of stress management strategies used for drought, inoculation of plant growth-promoting bacteria holds a major position due to sustainable, low-cost, and versatile properties. The plant growth-promoting bacteria, particularly containing 1-aminocyclopropane-1-carboxylic acid deaminase activity, have a critical location since they restrict ethylene synthesis under stress conditions thereby improving stress tolerance index. In this experiment, seeds of two wheat cul- tivars were primed with three bacterial strains and seedlings were grown under stress and non- stress conditions. The study was laid out in completely randomized factorial design with three replications. While plant growth achieved top performance with synthetic fertilizer in 80% of field capacity, increasing drought stress restricted the efficiency of synthetic fertilizer. In contrast, plant growth-promoting bacteria-priming promoted plant growth and dry matter accumulation under optimum and drought conditions. Increase of dry matter accumulation in treatments as con- trol plants varied between 17.1% and 57.1% under 80% of field capacity while it changed between 0.2% and 35.1% under drought conditions. TV126C and TV24C induced stress tolerance index in sensitive and tolerant cultivars under drought and optimum conditions. In conclusion, it is con- sidered that bio-priming with plant growth-promoting bacteria involving 1-aminocyclopropane- 1-carboxylic acid deaminase enzyme activity might be an effective and sustainable management strategy to drought stress in wheat cultivation.Öğe Mitigation of Salinity Stress on Chickpea Germination by Salicylic Acid Priming(2020) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, MuratSalinity is a global problem that threatens chickpea (Cicer arietinum L.) cultivation in all stagesfrom germination to maturity. Also, salt-affected areas in the World are increasing by the day. Germinationis one of the primary stages affecting plant growth and seed yield. Thus, germination performance ofseeds has a vital role in vegetative and productive stages. Seed priming, a cheap and easily applicabletechnique, improves the germination performance by regulating enzymatic reactions and controllingwater intake. Seed priming is controlled hydration of seeds soaked in a solution that has low osmoticpotential to start the germination metabolism without elongation of radical. The aim of the study was toinvestigate the effects of different priming treatments on germination traits of chickpea under salineconditions. Three levels of salinity (control, 50 mM and 100 mM NaCl) and 5 priming treatments (nonprimed, hydro-priming, 0.1 mM, 0.2 mM and 0.3 mM salicylic acid) were used in the study. Germinationpercentage (GP), mean germination time (MGT), germination rate (GR), germination index (GI) andcoefficient of uniformity of germination (CUG) were varied between 80.7-98.3%, 1.40-2.67 day, 38.1-75.7,37.5-72.5 and 0.3-0.7, respectively. Although all treatments caused significant positive effects, the 0.2 mMSA mostly improved the germination traits in the study. Also, it was determined that 0.2 mM salicylic acidpriming is the threshold for chickpea and higher concentrations have inhibitory effects on the germinationprocess.Öğe Tohuma priming uygulamalarının farklı fosfor seviyelerine bağlı olarak mercimekte (Lens culinaris L.) bitki gelişimi, tane verimi ve kalitesi üzerine etkilerinin incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, Murat; Çığ, FatihBu çalışma, mercimekte fosforlu gübre dozları ve tohum ön uygulamalarının (priming) bitki gelişimi, besin maddesi alınımı, tane verimi ve kalitesi üzerine etkilerini incelemek üzere Siirt ekolojik koşullarında 2021-22 ve 2022-23 üretim sezonlarında yürütülmüştür. Araştırmada 4 fosforlu gübre dozu ve 6 priming uygulaması kullanılmıştır. Araştırma tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada incelenen fenolojik özellikler; çıkış süresi 11,3-14,0 gün, çiçeklenme süresi 124,0-144,8 gün, bakla bağlama süresi 145-153 gün, olgunlaşma süresi 180,5-182 gün aralığında değişmiştir. Fizyolojik ve agronomik gelişim parametreleri açısından; metrekarede bitki sayısı 244-256 adet, yaprakta klorofil oranı %36,0-42,4, bitki boyu 26,3-43,4 cm, ilk bakla yüksekliği 12,8-18,5 cm, bitkide dal sayısı 3,80-7,43 adet aralığında tespit edilmiştir. Verim ve verim komponentleri açısından; bitkide bakla sayısı 36,8-110,6 adet, baklada tane sayısı 1,25-1,60 adet, biyolojik verim 390,8-754,3 kg/da, tane verimi 136,4-265,3 kg/da, hasat indeksi %29,8-38,0 ve 1000-tane ağırlığı 26,1-34,7 aralığında değişmiştir. Uygulamalara bağlı olarak bitkilerde besin elementi alımı ve tane kompozisyonu bakımından; bitkide N %2,09-4,26, bitkide P 2368-3629 ppm, bitkide K 1701-5548 ppm, bitkide Ca 8012-12700 ppm, bitkide Cu 7,78-18,64 ppm, bitkide Fe 521-1546 ppm, bitkide Mg 2033-3216 ppm, bitkide Mn 33,8-61,7 ppm ve bitkide Zn içeriği 19,1-46,7 ppm olarak belirlenmiştir. Tane kalitesini etkileyen karakterler ise; tanede protein oranı %21,2-27,3, tanede P içeriği 2048-3748 ppm, tanede toplam antioksidan içeriği 1,948-2,738 mg TE/g ve tanede toplam fenolik bileşik içeriği 0,409-1,154 mg GAE/mL aralığında değişim göstermiştir. Araştırma sonuçlarına göre, fosforlu gübre uygulamasının tane verimini artırdığı ancak 1,5 kg P2O5/da ile 6 kg P2O5/da dozları arasında istatistiki açıdan fark olmadığı belirlenmiştir. Priming uygulamaları sinerjistik etkide bulunarak fosforlu gübre ile birlikte daha yüksek tane verimi alınmasına imkân sağlamış, özellikle Si-priming uygulaması düşük fosforlu gübre dozlarında dahi tane verimini artırmıştır. Sonuç olarak, en yüksek tane verimi ve ekonomik kazanç 6 kg P2O5/da ile birlikte Si-priming uygulamasından elde edilmiştir. Ayrıca, SA, PGPB ve Si-priming uygulamalarının tane verimi dışında besin maddesi alımı ve tane kalitesini de artırdığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları mercimek yetiştiriciliğinde priming uygulamalarının fosforlu gübre kullanımının azaltılması bakımından kolay uygulanabilir ve ekonomik bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Tohuma Priming Uygulamalarının Farklı Fosfor Seviyelerine Bağlı Olarak Mercimekte (Lens Culinaris L.) Bitki Gelişimi, Tane Verimi Ve Kalitesi Üzerine Etkilerinin İncelenmesi(2024) Ceritoğlu, Mustafa; Erman, MuratBu çalışma, mercimekte fosforlu gübre dozları ve tohum ön uygulamalarının (priming) bitki gelişimi, besin maddesi alınımı, tane verimi ve kalitesi üzerine etkilerini incelemek üzere Siirt ekolojik koşullarında 2021-22 ve 2022-23 üretim sezonlarında yürütülmüştür. Araştırmada 4 fosforlu gübre dozu (kontrol, 1,5, 3 ve 6 kg P2O5/da) ve 6 priming uygulaması (kontrol, %1 Pi, 0,2 mM SA, 100 ppm S, 109 cfu PGPB ve 4 mM Si) kullanılmıştır. Araştırma tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Araştırmada incelenen fenolojik özellikler; çıkış süresi 11,3-14,0 gün, çiçeklenme süresi 124,0-144,8 gün, bakla bağlama süresi 145-153 gün, olgunlaşma süresi 180,5-182 gün aralığında değişmiştir. Fizyolojik ve agronomik gelişim parametreleri açısından; metrekarede bitki sayısı 244-256 adet, yaprakta klorofil oranı %36,0-42,4, bitki boyu 26,3-43,4 cm, ilk bakla yüksekliği 12,8-18,5 cm, bitkide dal sayısı 3,80-7,43 adet aralığında tespit edilmiştir. Verim ve verim komponentleri açısından; bitkide bakla sayısı 36,8-110,6 adet, baklada tane sayısı 1,25-1,60 adet, biyolojik verim 390,8-754,3 kg/da, tane verimi 136,4-265,3 kg/da, hasat indeksi %29,8-38,0 ve 1000-tane ağırlığı 26,1-34,7 aralığında değişmiştir. Uygulamalara bağlı olarak bitkilerde besin elementi alımı ve tane kompozisyonu bakımından; bitkide N %2,09-4,26, bitkide P 2368-3629 ppm, bitkide K 1701-5548 ppm, bitkide Ca 8012-12700 ppm, bitkide Cu 7,78-18,64 ppm, bitkide Fe 521-1546 ppm, bitkide Mg 2033-3216 ppm, bitkide Mn 33,8-61,7 ppm ve bitkide Zn içeriği 19,1-46,7 ppm olarak belirlenmiştir. Tane kalitesini etkileyen karakterler ise; tanede protein oranı %21,2-27,3, tanede P içeriği 2048-3748 ppm, tanede toplam antioksidan içeriği 1,948-2,738 mg TE/g ve tanede toplam fenolik bileşik içeriği 0,409-1,154 mg GAE/mL aralığında değişim göstermiştir. Sonuç olarak, en yüksek tane verimi ve ekonomik kazanç 6 kg P2O5/da ile birlikte Si-priming uygulamasından elde edilmiştir. Ayrıca, SA, PGPB ve Si-priming uygulamalarının tane verimi dışında besin maddesi alımı ve tane kalitesini de artırdığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları mercimek yetiştiriciliğinde priming uygulamalarının fosforlu gübre kullanımının azaltılması bakımından kolay uygulanabilir ve ekonomik bir yöntem olduğunu ortaya koymaktadır.