Yazar "Akay, Sedat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Halil Hulki Efendi ve Muktetafu’l-ezhâr fî nazm-i ızhâri’l-esrâr isimli eseri(Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019) Akay, SedatÇalışmamızın konusunu, Halil Hulki Efendi ve Muktetafu’l-Ezhâr fî nazm-i Izhâri’l-Esrâr adlı eseri oluşturmaktadır. İki bölümde tamamlanan çalışmanın, birinci bölümünde müellifin hayatı ve eserleri incelenmiş, ikinci bölümde ise Muktetafu’l-Ezhâr fî nazm-i Izhâri’l-Esrâr isimli eseri biçim ve içerik yönünden tahlil edilerek Arap Dili ve Belagatı’ndaki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır.Öğe İki kardeşin iki dilde müşterek kaleme aldıkları eser: Makâmetü’l-Ehaveyn(2022) Batur, Halil; Akay, SedatSanat dallarından biri olan edebiyat, bir taraftan insanın estetik duygularını beslerken öte taraftan kültürel, zihinsel ve ahlakî gelişimine de önemli katkılar sunmaktadır. Her edebî eser, eserin kaleme alındığı zaman dilimini, yazıldığı coğrafyanın sosyal ve kültürel yapısını yansıtarak o dönemi daha iyi değerlendirmemize olanak sağlar. Makâmât, genellikle hayalî bir kahraman üzerinden bir anlatıcının herhangi bir hikâyeyi Arap dilinin incelikli söz sanatlarına başvurarak sanatlı bir üslup ile anlatımı şeklinde tanımlanmıştır. Arap edebiyatında hicrî IV. yüzyıldan itibaren bir edebî tür olarak gelişen makâmât, başta birer vaaz ve hitabe niteliği taşımakla beraber zamanla eğitici, öğretici ve kimi zaman da eğlendirici eserler olarak yazılmışlardır. Fakat zaman içerisinde bu tarzın dışında da makâmât örnekleri kaleme alınmıştır. Bedîüzzaman el-Hemedânî’nin Makâmât adlı eseri makâme türünde yazılan ilk eser olarak kabul edilmektedir. el-Harîrî’nin el-Makâmât adındaki eseri, âdeta bu tür ile özdeşleşmiş en iyi örneklerdendir. Söz konusu eserler, Arap dili ve belagatinin şaheserleri olarak görülmüş ve birçok müellif tarafından taklit edilmiştir. Makâmât türünün bir örneğini de XX. yüzyılda yaşamış Halil Hulki Efendi ile kardeşi Cemil Efendi birlikte yazmışlardır. Eserde Arapça mensur ve manzum bölümlerin yanı sıra Türkçe şiirler de yer almaktadır. Dolayısıyla eser hem Arap dili ve belagati hem de Türk edebiyatı açısından incelenebilecek metinler içermektedir. Bu çalışma iki kardeşin makâmât türünde yazmış oldukları Makâmetü’l-Ehaveyn fî Menâkıbi’s-Sâdâti Evlâdi Seyyidinâ el-Hüseyn adlı eseri üzerinedir. Çalışmamızda öncelikle makâmât türü hakkında bilgi verilmiş, sonrasında eserin müellifleri tanıtılmıştır. Sonraki bölümde söz konusu eser, şekil ve muhteva yönüyle incelenerek eserin makâmât geleneği içerisindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın sonuna eserde bulunan Türkçe şiirlerin transkripsiyonlu metni ilave edilmiştir.Öğe İnşâ sanatı ve Mer‘î b. Yûsuf el-Kermî’nin Bedî‘u’l-inşâ’ adlı eserinden örnekler(2022) Akay, Sedatİnşâ terim olarak, “yazmak, yazma sanatı ve kompozisyon” gibi anlamların yanı sıra resmî veya özel yazışmaların belirli bir usule göre yapılmasının inceliklerini ve mektup yazma sanatını ifade eder. Belagat ve fesahat ölçülerine göre söylenmiş veya yazılmış, belli kurallara bağlı, edebî güzellik taşıyan her çeşit söz veya düzyazı da inşâ terimiyle ifade edilir. Bu sanatı konu edinen disipline ilmü’l-inşâ, bu disiplinin kurallarına uygun olarak yazılmış resmî ve özel mektuplar ile yazışmaların bir araya getirilmesiyle oluşturulan eserlere münşeât mecmuaları adı verilir. Edebiyat ve belagat açısından son derece önemli olan bu eserlerin telif edilmesinin en önemli amaçlarından biri, devlet hiyerarşisi içinde çok önemli roller üstlenen kâtiplere yazışma usul ve kaidelerini öğreterek bu bilgileri gelecek nesillere aktarmaktır. Emevîler döneminden Osmanlı Devleti dönemine uzanan zaman diliminde inşâ sanatı ile ilgili pek çok eser kaleme alınmıştır. Bunlardan biri de Osmanlı devri âlimi Mer‘î b. Yûsuf el-Kermî’nin (öl. 1033/1624), Bedi‘u’l-inşâ’ ve’?-?ıfât fi’l-mükâtebât ve’l-mürâselât adlı eseridir. On dört baptan oluşan eserde çeşitli şahıs veya makamlara hitaben yazılacak resmî ve özel yazılarda riayet edilmesi gereken kurallar, kullanılması gereken sıfat, lakap ve hitap sözleri, kitabet adabı, mektup yazılırken dikkat edilecek hususlar ve çeşitli amaçlara yönelik temsilî yazı örnekleri bulunmaktadır. Bu çalışmanın birinci bölümünde ilmî bir disiplin olarak inşânın anlamı, inşânın ortaya çıkışı ve Arap edebiyatındaki yeri, durumu ve tarihî gelişimi üzerinde durulmuştur. İkinci bölümde, Mer‘î b. Yûsuf el-Kermî’nin hayatı ve eserleri ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise inşâ sanatında; insanların toplum içindeki ilişki ve iletişimleri, hiyerarşik silsile, yazışmalarda gözetilecek kurallar ile bu tür eserlerde bulunan secili ve sanatsal ifadeleri gözler önüne sermek amacıyla söz konusu eserden seçilmiş manzum ve mensur metinlerden örnekler verilmiştir. Kısaca İnşâ-ı Mer‘i olarak adlandırılan bu eserde; yazışmaların kendine has terminolojisi ile bunlara dayalı edebî dil ve üslup, yazışmalarda gözetilen kurallar, toplum içindeki insan ilişkileri ve iletişimleri, devlet yapısının ve sosyal hayatın hiyerarşik münasebet düzeyleri gibi kültürel zenginliklere ilişkin önemli bilgiler bulunmaktadır.Öğe Siirt Arapçası’ndaki deyimler ve mesellerin filolojik özellikleri(Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019) Akay, SedatAtasözleri bir milletin tarih boyunca edindiği tecrübelerini, kimliğini yansıtan değerleri ve kültürünü süzgeçten geçirerek yeni nesillere aktardığı eşsiz bir hazinedir. Aynı zamanda bir milletin yaşantısı, duyguları, geçmişine ışık tuttuğu gibi, dilinin yapısı hakkında bilgi sahibi olmanın şifreleridir. Bütün toplumlarda olduğu gibi, Anadolu’da yaşayan çeşitli din, dil ve kültüre mensup vatandaşların da kendine özgü deyim ve atasözleri vardır. Bunlardan birisi Siirt’te yaşayan Arapların oldukça zengin birikimini yansıtan ve kendine has Arap lehçesiyle söylenmiş deyim ve atasözleridir. Bu makale Siirt Arap atasözlerinin anlam boyutunun yanında morfolojik, sentaks ve fonetik yönünden incelenmesi ile Fasih/standart Arapçayla karşılaştırma yapılarak, benzer ve farklı yönlerinin ortaya konulması amacıyla hazırlanmıştır.Öğe The Art of Poetic Chronogram in Arabic Literature and Some Examples from Surt(Sirnak Univ, 2022) Akay, SedatA chronogram in the form of poetry is the art of writing a verse, a couplet, a stanza, or a ghazal using the gematria to show the date of an important or notable event. The art in question has been used in almost all areas of life such as birth, death, appointment, dismissal from a duty, circumcision, marriage, construction of some important structures, their repairment, war, and peace. In literary works created with the Arabic alphabet, sometimes emphasis was placed on their numerical value, rather than on the sound expressed by letters or the meaning of words. One of the most important features of such poems is that it records the history of an important event in the period when they were written or confirms the history of an event recorded by historians. In this art, a word or verse that requires dexterity and mastery is expressed in a way that gives the date of an event by calculating the numerical values of the letters according to the gematria. It requires intense mental effort, as elements such as meaning, measure, and rhyme should also be paid attention to besides the gematria in the chronogrammatic poems, which are mentioned among the bedi' arts in the science of rhetoric. In classical Arabic literature, art products related to chronogrammatic, which can be called letter engineering and word architecture, have quite interesting examples. These artifacts, which we can often come across in private or public libraries, mosques, madrasahs, on minaret signboards, tombstones, and at the entrances of caravanserais, inns, baths, mansions, and palaces, carry the identity of a historical document along with the feature of a semantic table created by a skillful poet. Depending on the reason for writing, the poems in question were first expressed orally by ghazal citers or mourners, then engraved on paper by calligraphers, and finally engraved on marble or stones by the etchers and were handed down to the centuries to come. Scholars, writers, and poets from Siirt who produce works of compilation, translation, commentary, and annotation in every field of Islamic sciences did not remain indifferent to the heritage in question and wrote poetic works on various occasions in this field, which we can also call numerical poetry. They gifted literary works that are valuable as historical documents to future generations by transferring many subjects such as important events affecting the society and period in which they lived, zoning and construction activities, death of prominent figures of the era. In our study, first of all, we will focus on the definition of the art of chronogrammatic, its features, its literary face, as well as its importance in terms of history, then a general framework will be drawn about the gematria calculations, which expresses the numerical values given to the letters in the Arabic alphabet, and its features and the main points to be considered in the poems written based on the gematria. In the second part, after giving information about the main topics and usage areas of the chronogrammatic poems, the subject will be discussed in detail by giving examples from the works of scholars, writers, and poets from Siirt who were born in the age of Ottoman Empire.Öğe YAZMA ESERLERİN FERAĞ VE İSTİNSAH KAYITLARINDA GÖRÜLEN BİR GARİP BİLMECE: KESİRLERLE TARİH(2023) Akay, SedatMedeniyetimizin köklerini oluşturan miras ve eserlerle sağlıklı bir irtibat kurulabilmesi, ilim adamları ve araştırmacıların bu eserleri ve mirası doğru bir şekilde okuyup yorumlanmasına bağlıdır. İşte bu mirasın en önemli unsurlarından birisi de yazma eserlerdir. Yazma eserlerden yeterince faydalanılması, bu eserlerin doğru anlaşılabilmesi ve doğru bilgiye ulaşılabilmesi, uzun süre devam eden bu köklü ve yerleşik geleneğin bilinmesi ile mümkündür. İslam telif geleneğinde, yazılan eserlerin genellikle sonunda telif veya istinsah işinin kimin tarafından yapıldığına ve hangi yıl, ay, gün veya saat kaçta bitirildiğine dair kısa bilgiler verilir. Söz konusu tarihler, açık bir şekilde yazılabildiği gibi bazı kayıtlarda karmaşık ve kapalı bir şekilde ifade edildiğinden dolayı bir bilmece hâlini almıştır. Osmanlı Devleti?nin büyük âlimlerinden İbn-i Kemal Paşa tarafından ilk olarak kullanıldığı kabul edilen bu tarih düşürme türü, yazma eserler alanında çalışan araştırmacıların karşılaştığı zorluklardan biridir.Çalışmanın birinci bölümünde, kesirlerle tarih belirtme biçimi ile ilgili genel bilgiler verilmiş, kesirlerle tarih düşürme geleneğinin Osmanlılarla ortaya çıktığı ve bunun ilk uygulayıcısının ünlü Osmanlı-Türk bilgini İbn-i Kemal Paşa olduğu konusundaki görüşler ele alınmıştır. İkinci bölümde, kesirlerle ifade edilen tarih düşürme türü için kullanılan kesirler,zaman birimleri ve takip edilecek işlem basamakları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise detaylı açıklamalar eşliğinde verilen örnekler üzerinden konunun kapalı yönlerinin açıklığa kavuşturulmasına gayret edilmiştir