Yazar "Çelik, İsmail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dicle Havzası Toprak Özelliklerinin Yersel Değişimlerinin Jeoistatistik ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Belirlenmesi ve Haritalanması(Türkiye Tarımsal Araştırmalar Dergisi, 2018-03-12) Budak, Mesut; Günal, Hikmet; Çelik, İsmail; Acar, Nurullah; Sirri, MesutToprak özelliklerinin mesafeye bağlı değişkenliklerinin belirlenmesi, incelenmesi ve haritalanması yoğun tarımsal üretim yapılan arazilerde uygun amenajmanların geliştirilmesi ve üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından son derece önemlidir. Bu çalışmada ülkemizin su rezervlerinin büyük bir kısmının yer aldığı, önemli sulama projelerinin gerçekleşmekte olduğu Dicle Havzası’nda bir kısım fiziksel ve kimyasal toprak özellikleri belirlenmiş, mesafeye bağlı değişkenlikleri modellenmiş ve haritalanmıştır. Toprak örneklemeleri, Diyarbakır ile Siirt illeri arasında 5 x 5 km gridlere ayrılmış 4.341 km2’lik alanda her gridin yaklaşık köşesinden toplam 175 noktada 0-20 cm derinlikten alınmıştır. Toprak özelliklerinin 5 km’den kısa mesafelerdeki değişimlerinin daha doğru tahmin edilebilmesi amacıyla ardışık iki gridin köşe noktaları arasında 250 m, 750 m ve 1750 m mesafelerden de 33 toprak örneği alınmıştır. Alınan bozulmuş örneklerin tekstür (kum, kil ve silt), organik madde, kireç, toprak reaksiyonu, elektriksel iletkenlik, alınabilir fosfor ve potasyum analizleri yapılmıştır. Mesafeye bağlı değişkenliğin modellenmesi ile örneklenme yapılmayan noktaların ilgili özellikleri tahmin edilmiş ve yersel değişim haritaları oluşturulmuştur. Çalışma alanında en düşük değişkenliğin pH (% VK= 3.9) ve en yüksek değişkenliğin ise alınabilir fosfor (% VK= 137.77) konsantrasyonunda olduğu görülmüştür. En yüksek range değerine sahip toprak özelliği elektriksel iletkenlik (135.4 km) iken en küçük range değeri pH (4.74 km) için elde edilmiştir. Her bir özelliğin en düşük ve en yüksek olduğu yerlerin rahatlıkla tespit edilebildiği toprak haritaları, uygun amenajman yöntemlerinin belirlenmesi, sorunların giderilmesi ve girdilerin en uygun kullanımı açısından son derece yararlı araçlardır.Öğe Environmental sensitivity to desertification in northern Mesopotamia; application of modified MEDALUS by using analytical hierarchy process(Arabian Journal of Geosciences, 2018-08-09) Budak, Mesut; Günal, Hikmet; Çelik, İsmail; Yıldız, Hakan; Acir, Nurullah; Acar, MertPoor management, low vegetation cover, and severe erosion are undermining the stability and sustainability of lands. In this study, modified Mediterranean Desertification and Land Use (MEDALUS) method was used to identify environmentally sensitive areas (ESA) to desertification in Tigris Basin, Turkey. Soil samplings (0–20 cm) and field observations were conducted within 3.752 km2 land. Biophysical and anthropogenic parameters of sampling locations have been integrated and processed by geographic information systems obtaining soil, climate, vegetation, and management quality indexes. Additional six parameters for soil quality and one for management quality were used to adopt MEDALUS to the context of Tigris Basin. The weights for parameters and indicators were calculated using analytical hierarchy process (AHP). Tigris Basin was classified into one fragile and two critical areas using original method, whereas one fragile and three critical classes were defined with the modified method. In the original method, fragile areas represented 5.65% and low-degree critical areas 24.49% and moderate critical areas 69.86% of the study area, which are needed to be monitored for severe land degradation. Modifying MEDALUS allowed to define highly critical areas (51.41%) which have not been detected in the original method. The critical areas are primarily used for field crops with extensive tillage, medium degree of plant cover, low drought resistance, and erosion along with low management quality due to the lack of required environmental protection. The results revealed that adaptation of new parameters and weighting in MEDALUS improved the ability of classifying ESAs for a regional scale to desertification.Öğe MEDALUS Modelinin Çölleşmeye Hassas Alanların Belirlenmesi Ve İzlenmesinde Dicle Havzasına Adaptasyonu(2018) Budak, Mesut; Acir, Nurullah; Yıldız, Hakan; Cemek, Bilal; Çelik, İsmail; Gültekin, UfukArazi bozulması ve çölleşmeye karşı hassas alanların belirlenmesinde kullanılan modellere bölgeye özgü indikatör ve parametrelerin ilave edilmesinde bölgeyi tanıyan uzmanların görüşlerinin dâhil edilmesi çıktıların güvenilirliğini artırmak için oldukça önemlidir. Bu çalışmanın amaçları, i.) yarı kurak iklime sahip yukarı Dicle Havzası'nın çevreye hassas alanların belirlenmesi için Akdeniz Çölleşme ve Arazi Kullanımı (MEDALUS) modeline havzaya özgü yeni indikatör/parametrelerin ilave etmek, ii.) uzman görüşü içeren Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yaklaşımını modele entegre etmek ve iii.) çevreye hassas alan indeksi ve indikatörlerin yersel değişim haritalarını oluşturmaktır. Çalışma, toplam genişliği 9847.29 km2 olan binlerce yıldır gıda ve giyecek gereksinimini karşılamak amacı ile kullanılan ve önemli düzeyde arazi bozulması problemlerinin olduğu Dicle Havzasının kuzey-batı bölümünü kapsamaktadır. Arazilerin bozulmaya hassasiyeti, esnekliği, uygulamanın düşük maliyetli ve kolay uygulanabilirliği nedeni ile tüm dünyada yaygın olarak kullanılan modifiye edilmiş MEDALUS modeli ile tahmin edilmiştir. Toprak kalitesi (TK), iklim kalitesi (İK), vejetasyon kalitesi (VK), amenajman kalitesi (AK) ve yer altı suyu kalitesi (YSK) indikatörleri arazi bozulmasının temel bileşenleri olarak tanımlanmıştır. Arazi çalışmaları için çalışma alanı 5km * 5km kare gridlere ayrılmıştır. Gridlerin köşe noktaları arası mesafede olan 5 km’den daha kısa mesafelerdeki değişkenlikleri tanımlayabilmek için grid köşeleri arasında 250m, 750m ve 1750m mesafelerde örnekleme noktası olacak şekilde toplam 22 adet örnekleme hattı yerleştirilmiştir. Toplamda 452 noktadan 0-20 cm derinlikten toprak örneği alınmıştır. Her indikatör/parametre için 1.0 ile 2.0 (çölleşmeye karşı düşük, orta düzeyde ve yüksek düzeyde hassasiyeti ifade eden) arasında değişen skorlar verilmiştir. Her bir indikatör/parametrenin çölleşmeye olan katkısını ifade etmek için uzman görüşü ile AHP yöntemi kullanılarak ağırlıklar hesaplanmıştır. Ağırlık ilaveli skorlara göre arazi bozulması ve çölleşme bakımından çevreye hassas alanlar belirlenmiştir. Bu çalışmada, bölge için önemli olduğundan YSK modele yeni bir indikatör olarak ilave edilmiştir. Ayrıca, bölgesel koşullar ile ilişkili oldukları için TK ve AK içerisine de bazı alt indikatörler ilave edilmiştir. Beş indikatör ile birlikte 28 alt-indikatörün analizi ile çalışma alanının %1.95’inin yüksek, % 55.17’sinin orta ve % 21.64’ünün ise düşük kritik düzeyde çölleşmeye hassas olduğu belirlenmiştir. Geri kalan alanın tamamı neredeyse bozulmaya karşı kırılgan (% 11.64’ü yüksek, % 6.64 orta ve % 2.75’i düşük düzeyde kırılgan) olarak tanımlanmıştır. Kritik düzeyde hassas olan araziler genellikle çalışma alanının güney kısmında ve tarımsal üretimin yoğun bir şekilde yapıldığı bölgelerde yer almaktadır. Bulgular modifiye edilmiş MEDALUS yaklaşımının çölleşmeye hassas alanları belirlenmede etkin olduğunu göstermiştir. Bu çalışma ile arazi bozulması bakımından öncelikli olarak izlenmesi gereken yerlerin nereler olduğu belirlenmiş ve aynı zamanda bölgede arazi bozulması ve çölleşmenin nedenlerini de ortaya koymuştur.Öğe SOIL QUALITY ASSESMENT OF UPPER TIGRIS BASIN Mesut(Carpathian Journal of Earth and Environmental Sciences, 2017-10-12) Budak, Mesut; Günal, Hikmet; Çelik, İsmail; Yıldız, Hakan; Acir, Nurullah; Acar, MertEconomic life of the Tigris basin, part of the Mesopotamian depends heavily on agricultural production for thousands of years. Sustainability of agricultural production in this ancient region may only be possible by conserving and improving the ability of soils to function. Therefore, soil quality indexes were computed to evaluate and monitor functioning ability of pasture lands, forest lands, orchard and arable lands in the upper Tigris Basin of Mesopotamian. Soil samples were collected from (0–20 cm) at 134 locations from approximately the corners of 5km*5km size grid cells within 2.450 km2 research site. Twelve soil properties were measured as potential indicators of soil quality. A minimum data set (MDS) for each of land use was determined by means of principal component analysis (PCA) and expert opinion (EO) techniques. The weightages of each indicator were calculated using PCA and analytical hierarchy process (AHP). Soil quality index (SQI) for every sampling locations was calculated by weighted additive method following the use of linear scoring functions to obtain unitless indicator scores. The organic matter (OM), aggregate stability (AS) and slope were considered the most powerful and common soil attributes for distinguishing land uses in regard to soil quality and they can be used to monitor and assess the soil quality in this semi-arid environment. The SQI values of four land uses were significantly different (P?0.01) from each other. The highest SQI value was obtained for forest land with EO (SQIEO=0.974) and the lowest SQI value was for orchards with PCA (SQIAHP=0.793). The results indicated that PCA and EO methods produced comparable results in assessment of soil quality.Öğe Soil quality assessment to compare tillage systems in Cukurova Plain, Turkey(Elsevier B.V., 2021) Çelik, İsmail; Günal, Hikmet; Acir, Nurullah; Barut, Zeliha Bereket; Budak, MesutAgricultural practices should be carefully monitored for long-term impacts on soil quality to avoid further deterioration in ecosystem services provided by soils. The aim of this study was to evaluate and compare the effects of two conventional (CT), three reduced (RT) and two no-till (NT) tillage practices on soil quality of a clayey soil in a ten-year experiment using Soil Management Assessment Framework (SMAF). The field experiment was established in 2006 with six tillage methods, and winter wheat (Triticum aestivum L.), soybean (Glycine max. L.) – grain corn (Zea mays L.) crop rotation. The NT plots were divided into two parts, i.e., half of them were plowed with a moldboard plow during November 2015, and this practice was defined as strategic tillage (ST), while the remaining half was left undisturbed (NT). Disturbed and undisturbed soil samples were collected at three depths (0?10, 10?20 and 20?30 cm) from experimental plots in 2016. Fourteen soil quality indicators, including physical, chemical and biochemical properties were determined to assess soil quality. Soil productivity, water relations (WR), resistance and resilience (RR), and physical stability and support (PSS) functions defined in SMAF were calculated. The RR and PSS function scores were significantly higher at 0?10 cm depth under conservational tillage methods (RT and NT) compared to CT methods. Low nutrient content, compaction, aggregate size and stability values in 10?30 cm depth decreased the functioning potential. The RR function at 0?10 cm depth in NT method was 103 % and 72 % higher than CT-1 and CT-2, respectively. All soil functions under RT and NT methods decreased with depth. The ST significantly increased PSS and WR functions in all sampling depths and overall soil quality in 10?20 and 20?30 cm depths compared to long-term NT method. The comparison of soil functions and overall soil quality indices helped to identify the effects of different tillage practices on functional potential of the soil. Furthermore, soil quality assessment using soil functions provides an overview to distinguish the pros and cons of tillage practices on sustainability of the crop production. © 2020 Elsevier B.V.Öğe Strategic tillage may sustain the benefits of long-term no-till in a Vertisol under Mediterranean climate(2019-01-15) Çelik, İsmail; Günal, Hikmet; Acar, Mert; Acir, Nurullah; Barut, Zeliha Bereket; Budak, MesutLong-term no-till or reduced tillage may decline functioning ability of soils due to surface/subsurface compaction and/or stratification of plant nutrients. A long-term (ten years) field experiment was established in 2006 in the Çukurova region of Turkey to evaluate the impact of tillage on the physical properties of a soil under a Mediterranean climate. The tillage systems investigated included two conventional (CT-1 and CT-2), three reduced (RT-1, RT-2 and RT-3) and two no-till (NT and ST), including strategic/occasional tillage. Nine-year old undisturbed no-till plots were divided into two categories and half of these plots were plowed by a moldboard plow in November 2015, and this practice was defined as strategic tillage (ST), while remaining half of the plots left undisturbed. Soil samples were collected from disturbed and undisturbed plots of NT as well as plots under other tillage systems from three soil depths (i.e., 0–10, 10–20 and 20–30 cm) in November 2016. The crop rotation at the experimental areas was winter wheat (Triticum aestivum L.), soybean (Glycine max. L.) – grain maize (Zea mays L.) – winter wheat. Soil samples were analyzed for aggregate stability (AS), mean weight diameter (MWD), bulk density (BD), water filled pore space (WFPS), water content at field capacity (FC), permanent wilting point (PWP), available water content (PAW), micropores (MiP), macropores (MaP), total porosity (TP), and penetration resistance (PR). The ST decreased MWD of surface soil compared to NT by 7.2%, while MWD under ST was higher than NT by 78.0% and 103.6% for 10–20 and 20–30 cm depths, respectively. The NT and RT resulted higher BD and PR, and lower MaP and TP than CT and ST in all three depths, though the values were generally not limiting for crop growth. The ST significantly (P < 0.01) decreased BD and PR within 30 cm of soil surface. However, water content at FC, PWP and also PAW in 0–10 and 10–20 cm depths were significantly reduced with ST compared to NT. The ST significantly (P < 0.01) increased the MaP and TP compared to NT which favors better aeration and water movement. The mean WFPS under NT, RT-2 and RT-3 systems in 0–10 cm and with all tillage systems (except ST in 10–20 cm) in subsurface layers were higher than 60%, which is considered a threshold for nitrogen losses as N2O fluxes. Implementation of ST into conservational practices under Mediterranean climate could be a viable management option to overcome some of the disadvantages of long-term conservation tillage and thereby to improve physical soil conditions for crop growth, air and water movement.Öğe Yüksekova Havzasında İklim ve Arazi Kullanımı Değişimlerinin Ekosistem Servisleri Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesinde Toprak Fonksiyonlarının Kullanılması(2023) Budak, Mesut; Farooq, Shahıd; Yıldız, Hakan; Çelik, İsmail; Acir, Nurullah; Fidan, Mehmet; Köroğlu, FatmaTopraklar, gıda üretimi, iklim düzenlemesi, suyun tedariki ve arıtılması, karbon (C) depolama ve besin döngüsü gibi temel ekosistem servislerinin gerçekleşmesini destekleyen birçok fonksiyonu yerine getirirler. Toprak tarafından desteklenen ekosistem servisleri, toprak özelliklerine ve etkileşimlerine bağlıdır ve çoğunlukla toprakların kullanımı ve yönetimleri tarafından etkilenirler. Bu çalışma, önceleri önemli miktarda sulak alan olan Hakkâri iline bağlı Yüksekova ovasında gerçekleştirilmiştir. Sulak alan ve çevresinde yer alan arazilerde (sulak alan, mera/çayır ve tarım arazileri) arazi kullanım değişimlerinin ekosistem hizmetleri üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu kapsamda, toprak fonksiyonları kullanılarak toprak kalite/sağlık indeksi?nin (TKİ) değerlendirilmesi, haritalanması ve ovada toprak kalitesini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için öncelikle çalışma alanın seri düzeyinde detaylı toprak etüt ve haritalaması yapılmıştır. Çalışma alanında, 18 farklı toprak serisi tanımlanmış ve bu seriler 5 farklı toprak ordusu (Histosol, Mollisol, Entisol, İnceptisol ve Alfisol) içinde sınıflandırılmıştır. Bitki tür ve çeşitliliği birçok ekosistem servisini desteklediğinden çalışma alanını temsil edecek şekilde 800*800 m kare gridlerin köşe noktalarında yer alan 232 ayrı noktada vejetasyon etütleri yapılmıştır. Sürvey çalışmalarında 52 familya ya ait toplam 232 cins ve 404 bitki türü tespit edilmiştir. Toprak sağlığının belirlenmesi ve ekosistem servisleri ile olan ilişkisini ortaya koyabilmek için vejetasyon etüdünün yapıldığı noktalarda 0-20 cm derinlikten bozulmuş ve bozulmamış toprak örnekleri alınmıştır. Toprak örneklerinin bazı fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri belirlenmiştir. Toprak sağlığı indeksini belirlemek için öncellikle ekosistem hizmetleri ile ilişkili olan 5 toprak fonksiyonu (karbon havuzu, biyoçeşitlilik, biyokütle, filtreleme, depolama, su ve besin döngüsü ve fiziksel kararlılık ve destek) tanımlanmıştır. Temel bileşen analizi (PCA) ve uzman görüşü (UG) ile minimum veri setleri (MVS) oluşturulmuştur. Oluşturulan MVS'deki göstergeler ilgili toprak fonksiyonu altında tanımlanmıştır. Doğrusal skorlama ile veriler önem düzeyine göre 0 ile 1 arasında skorlanmış ve toprak kalitesine ve fonksiyonlarına olan etkisi göz önünde bulundurularak Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) ile ağırlıklandırılmıştır. Ağırlık ilaveli skorlara kullanılarak, toprak fonksiyonları ve toprak kalitesi indeksleri hesaplanmıştır. Organik toprakların bulunduğu Yüksekova ovasında, PCA ile oluşturulan MVS?de Toprak Kalitesi İndeksi (TKİ) değerleri 0.56-0.85 arasında (ortalama 0.71), UG ile oluşturulan MVS?de 0.49-0.96 arasında (ortalama 0.77) değişim göstermiştir. Sonuçlar, PCA ile oluşturulan MVS'de arazilerin % 55.6?sının yüksek % 44.4?ü ise orta kalitede, UG ile oluşturulan MVS de arazilerin % 77?sinin yüksek kalitede bir üretkenlik kapasitesine sahip olduğunu göstermiştir. Özelliklede sulak alanların kurutularak tarım arazilerine dönüştürülmesi toprak sağlığının/kalitesinin önemli derecede azalmasına neden olmuştur.