3) Diğer

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 3 / 3
  • Öğe
    Olağanüstü hal tedbiri olarak çıldır sancak Merkezi’nin Oltu’dan livane’ye taşınması

    (31.12.2018)
    Osmanlı Devleti’nin idari yapılanmasında, Eyaletlerden sonraki en büyük birim sancaklardı. Sancakların birleşimiyle eyaletler oluşmaktaydı. Sancaklar idari birim olarak tasarruf edilmekle beraber, mülki amirinin uhdesine verilen yetkilerle birlikte iktisadi ve askeri açıdan da önemli bir birimdi. Sancaklar aynı zamanda liva olarak da adlandırılmaktadır. Sancağın en üst düzey yöneticisi olarak, Vali, Mutasarrıf veya kaymakam ünvanlı kişiler bulunmaktaydı. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nın sonucunda Ahıska ve civarı Rusların eline geçince Çıldır Eyaleti, eyalet vasfını yitirmiştir. Bu tarihten sonra, Erzurum Eyaleti’ne bağlı bir sancak olarak idare edilen Çıldır’a, Oltu Kazası sancak merkezliği yapmıştır. Tanzimat’ın tüm ülkede olduğu gibi Çıldır yöresinde de uygulanması yönündeki girişimler neticesinde, Livane Kazası’nda bir isyan çıkmıştır. Çıldır Sancağı Kaymakamı Ahmed Bican Paşa, isyanı bastırabilmek maksadıyla sancak merkezini Oltu’dan Livane’ye taşımıştır. Bu çalışmada Kaymakam Ahmed Bican Paşa’nın Livane’deki faaliyetleri konu edilecektir. Sancak merkezinin Livane’ye kaydırılması, isyanın bastırılması, asilerin cezalandırılması ve isyanın bastırılmasının ardından tekrar Oltu Kazası’na dönülmesi üzerinde durulacaktır.
  • Öğe
    Osmanlı arşiv belgeleri ışığında gayrimüslimlerin Artvin’de kilise yapım ve onarım faaliyetleri

    (31.12.2018)
    Bu çalışmada Artvin ve civarında Müslümanlarla iç içe yaşayan Hristiyan tebaaya ait olan kiliselerin yapım ve onarım faaliyetleri ele alınmıştır. Çalışmanın omurgasını Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ndeki belgeler oluşturmaktadır. Osmanlı Devleti, bünyesinde barındırdığı Hristiyan ve Yahudi toplumlarına hoşgörüyle yaklaşmış, dini vecibelerini yerine getirme noktasında çağın ilerisinde imtiyazlar sağlamıştır. Artvin’de, Kilise tamiri ile alakalı ilk başvurunun Tanzimat Fermanı’nın hemen ertesi sene yapıldığı görülmektedir. Kilise yapım ve onarımıyla alakalı en fazla başvuru Yusufeli (Kiskim) ilçesinden olmuştur. Arşiv belgelerinden anlaşıldığı üzere, Osmanlı Devleti etraflıca araştırma yaptıktan sonra, belirli şartlar altında kilise tamirine onay vermiştir. Osmanlı Devleti bölgedeki Müslüman ahalinin hukukunu da gözeterek, kilise onarımları sırasında mevcut yapıya ek bir yapı yapılmasını kesin bir şekilde yasaklamıştır. Kiliselerin, görsel manada camilerden daha büyük ve daha gösterişli olmasının önüne geçilmiştir.
  • Öğe
    Hopa Karantinası
    (Artvin Çoruh Üniversitesi, 31.12.2018)
    Tarihin her döneminde salgın hastalıklar, insanoğlunun toplu ölümlerine sebep olmuştur. İnsanoğlu; hem yetişmiş eleman eksikliği hem de halkın dini inançları sebebiyle, salgın hastalıklarla yapılan mücadelede uzunca bir dönem çaresiz kalmıştır. Salgın hastalıklarla mücadele noktasında Avrupa’da Karantinalar kurularak, hastalığın ilerlemesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.1838 yılı itibariyle de Osmanlı Devleti; ülkenin sınır ve liman bölgelerinde karantinalar kurmaya başlamıştır. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının düğümlendiği bir noktada varlığını sürdüren Osmanlı Devleti, salgın hastalıklardan en fazla etkilenen ülkelerden biriydi. Ülkenin sahip olduğu sahiller ve liman kentleri deniz ticaretinin gelişmesine elverdiği ölçüde, hastalığın yayılmasına da sebep olmaktaydı. Trabzon Eyaleti’ne bağlı Lazistan Sancağı’nın bir kazası olan Hopa, hem deniz kenarında bulunuyor hem de Rusya ile Osmanlı Devleti’nin sınırını oluşturuyordu. Hopa; gerek deniz yoluyla gerekse de karayoluyla yapılan ticari faaliyetler neticesinde salgın hastalıkların yayılma sahalarından birisi konumundaydı. Arşiv belgelerinde, Hopa Karantinasının 19. Yüzyıl boyunca faaliyet gösterdiği görülmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde salgın hastalıklar hakkında bilgi verilerek, Osmanlı ülkesinde alınan önlemler anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Hopa’nın Osmanlı İdari taksimatındaki yeri hakkında bilgi verilerek, Hopa Karantinası’nın kurulması anlatılmıştır. Hopa civarında görülen salgın hastalık riski ve Hopa Karantinası’nın almış olduğu tedbirler Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden alınan belgeler ışığında aydınlatılmıştır.