Siirt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Koleksiyonu

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Güncel Gönderiler

Listeleniyor 1 - 11 / 11
  • Öğe
    ALLAH’A İMAN’IN PSİKO-SOSYAL TEMELLERİ(MASLOW’UN İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ BAĞLAMINDA BİR DEĞERLENDİRME)
    (2020) Can, Seyithan
    İnsan fizyolojik, psikolojik ve duygusal yönleriyle parçalanamaz bir bütün-lüğe sahiptir. İnsan tarafından ortaya konan eylemlerin gerçek anlamda mükemmel olabilmesi için bu üç duygu etrafında hissettiği ihtiyaçların kar-şılanması ehemmiyet arz eder. Bu bağlamda insani bir eylem olan imanın da salt zihinsel bir aktive olmadığı, aynı zamanda fizyolojik, psikolojik ve duygusal yönleri de bulunan bir olgu olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. İnsanın gerçek bir imana ulaşabilmesi için iman ettiği varlığın bu ihtiyaçla-rını gidermesi gerekir. Çünkü insanın sadece bir yönüne hitap eden olgular, insan benliğini ve karakterini inşa edemez. Bu makale, günümüzde salt zi-hinsel bir etkinlik ve kelime-i şehadet üzerinde odaklanan Allah’a imanın psiko-sosyal yönlerini, psikolojinin önemli isimlerinden biri olan Abraham Harold Maslow’un ihtiyaçlar piramidi bağlamında ortaya koymayıamaç-lamaktadır. İhtiyaçlar piramidinin en dikkat çekici özelliği, en üst seviyeye çıkılabilmesi için en alt ihtiyacın karşılanmasının zorunluluğudur. Allah’a iman açısından değerlendiğinde İslâm dininin, Maslow’un piramidindeki fizyolojik, psikolojik, duygusal ve sosyal ihtiyaçları gidererek gerçek bir ima-na ulaştırmayı hedeflediği görülmektedir.
  • Öğe
    GELECEĞE DÖNÜK KURTARICI BEKLENTİSİNİN APOKALİPTİK TEMELLERİ: MESİH/MEHDİ TASAVVURUNA İLİŞKİN BİR ANALİZ
    (2019) Ayğan, Fadıl
    Geleceğe dönük bir kurtarıcı beklentisi, her dinî gelenekte nitelikleri ve faaliyetleri farklılık gösterse de dinlerin çoğunda mevcut bir inançtır. Yahudilik ve Hıristiyanlık açısından bakıldığında gerek kutsal metinlerde gereksetarihî süreçte farklı Mesih tipolojilerinin olduğu görülmektedir. Apokaliptikdönem ve bu dönemde yazılan apokaliptik literatürde ise Mesih beklentisiönemli ölçüde değişime uğramıştır. Bu literatürde beklenen Mesih beşerüstü mitolojik bir kahraman olarak tasvir edilir. Mesih beklentisine ilişkinbölümlerde sembolik üslup ve mitolojik materyal, bu tasvir ve anlatımlarıntemel özelliğidir. İslam’da Hz. Muhammed son peygamber olarak tanımlanmış ve kurtarıcı beklentisi inancın temel bir unsuru olarak görülmemiştir.
  • Öğe
    İBN BESSÂM EŞ-ŞENTERÎNÎ’NİN “EZ-ZEHÎRA FÎ MEHÂSİNİ EHLİ’LCEZÎRE” ADLI ESERİNDE AHLAKIN ROLÜ
    (2019) Halıd, Halid
    İbn Bessâm, “ez-Zehîra” adlı eserini Doğu edebiyatına karşı Endülüs edebiyatını desteklemek üzere kaleme almıştır. Kendi ifadesiyle Endülüs edebiyatının güzel şiir ve nesir örneklerini eserine dâhil ederken; kendi ahlakianlayışına uymayan hicivler, felsefi anlamlar içeren metinler ve Arap kasideüslûbundan saymadığı muvaşşah formlarına yer vermemiştir. Şüphesiz İbnBessâm, bu yöntemi ile Endülüs’te Arap edebiyatına zenginlik katan ve odönemin toplumsal düşüncesini yansıtan metinlerden bizleri mahrum bırakmıştır. Bu çalışmada, onun ahlaki bakış açısını ortaya koyacak üç hususüzerinde durulacaktır. Birincisi, eseri bağlamında hicivsel metinlere karşıduruşu tespit edilmeye çalışılacak. İkincisi, felsefi anlamlar içeren şiirlere yaklaşımı; üçüncüsü ise, muvaşşah sanatına karşı tutumu ortaya konulmayaçalışılacaktır. Son olarak bu yönteme ne denli sadık kaldığı, eserinde yer alanşiir ve nesir örneklerinden deliller getirilerek tespit edilmeye çalışılacaktır.Bu çerçevede bilinmesi gereken başka bir husus, bu makalede İbn Bessâm’ınhayatından söz edilmemiştir. Çünkü hayatıyla ilgili eski eserlerde bazı problemler vardır. Kendi doktora tezimizde zaten bu konudan söz edildiğindenburada ayrıca yer verilmemiştir.
  • Öğe
    BEYAZ PERDEDEKİ KRİSTAL YALNIZLIK -İnanç
    (2019) Özkan, Yakup; Sümer, Necati
    -
  • Öğe
    HIDIR B. ABDURRAHMAN EL-EZDÎ’NİN KUR’AN’I KUR’AN İLE TEFSİR ANLAYIŞI
    (2019) Özcan, Esat
    Hz. Peygamber ile başlayan tefsir faaliyeti; sahabe, tâbiîn ve etbâu’t-tâbiînile devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir. İlk başta şifahî rivayetleredayanan bu faaliyet; zamanla yazılı hale getirilmiş, bu konuda çok sayıda vedeğişik eserler kaleme alınmıştır. Kur’an tefsir edilirken çeşitli metodlarabaşvurulmuştur. Bazı alimler; rivayet tarikiyle Hz. Peygamber, sahabe, tâbiînve önceki müfessirlerin tefsirlerini naklederek Kur’an’a hizmet etmeye çalışmış, bazı alimler de dirayet tarikiyle tefsir yapmaya gayret etmişlerdir. Tefsiryapılırken Kur’an’ın terimlerine, kalıp ifadelerine; ayetlerin siyak-sibakınave Kur’an’ın bütünlüğüne dikkat etmek son derece önem arz ettiği bilinen bir husustur. Bunun için müfessirler, bu ilkeye muvafık tefsir yapmayaönem vermiş ve bunu en önemli tefsir yaklaşımlarından kabul etmişlerdir.Kur’an’ın Kur’an ile tefsir metodu denilen bu tefsir türünde, ayetler başka ayetler ile tefsir edilmeye çalışılmaktadır. Bu tefsir metoduna önem verenmüfessirlerden biri Hıdır b. Abdurrahman el-Ezdî’dir (616-700/1220-1301). el-Ezdî, et-Tibyân fî tefsîri’l-Kur’an adıyla kaleme aldığı tefsirinde,Kur’an’ı yine Kur’an ile tefsir etmeye büyük önem vermiş; Kur’an’ın kelime ve kalıp ifadelerine değinmiş; bu yaklaşımını Kur’an’ın bütünlüğüne veayetlerin siyak-sibakına dikkat ederek yapmıştır. Bu makalede, el-Ezdî’ninKur’an’ı Kur’an ile tefsir yaklaşımı üzerinde durulacak, konu örneklerle somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
  • Öğe
    TANRININ VAROLUŞUNUN TANITLARI ÜZERİNE DERSLER
    (2019) Özkan, Yakup; Yardımlı, Aziz
    -
  • Öğe
    KUR’AN’DA ZİKRİ GEÇEN RENKLER VE RENKLERLE VERİLEN MESAJLAR
    (2019) Çelik, Beşir
    Renkler, insan hayatına anlam ve güzellik katan önemli unsurlardandır. Kur’an’a göre renklerin farklı oluşu, Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerinden biridir. Kur’an ayetleri incelendiğinde, yer yer renklerin ve renk ifade eden kelimelerin geçtiği görülür. Bu renkler ve ifadeler, bazen Allah’ın sonsuz kudretine, engin rahmetine ve tabiatta zuhur eden eşsiz sanatına delalet eder. Bazen de renklerle yaşam ve ölüm, iman ve inkâr, umut ve karamsarlık, hidayet ve dalalet, sevinç ve keder gibi durumlar tasvir edilir. Kur’an’ı Kerim, İlahi kelam olduğundan ondaki her kelime ve ifade insan için önemli ve anlamlıdır. Dolayısıyla renklerin Kur’an’da nasıl, ne şekilde ve hangi maksatlarla yer aldıklarını bilmek, Kur’an’a inanan ve onu rehber edinen her insan ve araştırmacı için çok önem arz etmektedir. Bu makalenin amacı, Kur’an’da hangi renklere temas edildiğini araştırmak, zikri geçen renklerin ayetlerde nasıl ve hangi amaçlarla yer aldıklarını incelemek ve en önemlisi, Kur’an’ın renkler vasıtasıyla muhataplarına verdiği mesajlara dikkat çekmektir.
  • Öğe
    MİTOLOJİ 101
    (2020) Sümer, Necati
    -
  • Öğe
    ŞARK MEDRESELERİNDEKİ İŞLEV KAYBININ NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ALAN ARAŞTIRMASI
    (2020) Aktaş, Ahmet
    İslam medeniyetinin temel kurumlarından birisi olan medreselerin tarihi İslamiyet’in ilk yıllarına dayanmaktadır. Selçuklular döneminde kurumsallaşan medreseler, Osmanlı İmparatorluğu döneminde zirveye çıkmıştır. Osmanlı’nın son iki asrında medreseler işlevini yitirmeye başlamıştır. Bu işlevsizleşmenin arka planında birçok faktör etkili olmuştur. Söz konusu işlev yitimi Şark medreseleri için de geçerlidir. Bu çalışma, şark medreselerinin devamı niteliğinde olan Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki medreselerinin işlevsizleşmesinin nedenlerini Siirt ili örneğinde ele alan bir alan araştırmasıdır. Araştırma kapsamında medreselerin tarihsel süreci işlendikten sonra, şark medreselerinin etkisizleşmesinin nedenleri, alandan elde edilen çerçevesinde değerlendirilmiştir. Araştırmanın örneklemi seçilirken kartopu örneklem seçme tekniği kullanılmıştır. Nitel bir araştırma olarak tasarlanan çalışmada farklı yaş ve meslek kategorilerinden 25 kişi ile derinlemesine mülakat yapılmıştır. Sahadan toplanan veriler analiz edilmek için önce bilgisayar ortamında yazıya geçirilmiş, ardından da analiz edilmeye hazır hale getirilmek için temalara ayrılmıştır. Çalışma sonucunda, medreselerin işlevlerini yitirmesinde etkili olduğu düşünülen dört farklı tema tespit edilmiştir.
  • Öğe
    HÛD SÛRESİNİN 111. ÂYETİNİN FARKLI KIRÂATLERİNİN FİLOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2020) Taş, Mahsum
    Kırâatlerin, Arap dili başta olmak üzere birçok İslâmî ilimle yakın ilgisi bu-lunmaktadır. Kırâatlerin sonradan oluşan Arap dili kurallarına göre değer-lendirilipdeğerlendirilemeyeceğimeselesidilcilerarasındatartışılmıştır.Bazı dilciler, Arap dili kâidelerine uyan kırâatleri kabul ederken, uymayan-ları reddetmektedirler. Diğer bazı dilciler ise, sahih bir senetle rivâyet edilen kırâatlerin gramer kurallarına değil, gramer kurallarının kırâatlere uyması gerektiğini belirtmektedir. Zira dil kurallarının varlığı kırâatlerin varlığından sonradır. Bu bağlamda Hûd Sûresinin 111. âyeti ile ilgili çok sayıda kırâat vecihleri rivayet edilmiştir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla âyet dört mütevâtir, dört şâz olmak üzere sekiz farklı kırâat vechiyle okunmuştur. Bu makalede bahsi geçen âyetle ilgili kırâatlerin Arap dili grameri açısından incelenmiştir. Söz konusu kırâatlerin gramer kurallarına uygun olup olmadığı hususu tespit edilmiş, ele alınan her bir kırâat vechinin imamları belirtilmiş ve söz konusu kırâatle ilgili dil âlimlerinin görüşlerine detaylı olarak yer verilmiştir. Ayrıca hangi kırâatlerin mütevâtir hangilerinin ise şâz olduğu hususu belirtilmiştir.
  • Öğe
    BATI AFRİKA’NIN ETNO-DİNSEL TOPLULUĞU AKANLAR’IN BAŞAT KOLU: ASANTLAR
    (2020) Sümer, Necati
    Akanlar, Afrika’da yaşayan bir halklar topluğudur. Akanların kapsamına benzer etnik yapıyı, dili, inancı ve kültürü paylaşan birçok topluluk girer. Bu topluluklardan ön plana çıkanı Asantlardır. Etno-dinsel bir toplum olan Asantlar, monarşi yönetim biçimiyle bugün Gana ülkesinin sınırları içinde varlığını sürdürmektedir. Asantlar, Afrika’da kendine özgü bir dinsel gele-neğe ve kültüre sahiptir. Bu topluluk, Nyam adı verilen yüce bir tanrıya ina-nır. Deus otiosus olan bu tanrı, alt tanrılar aracılığıyla Asantların yaşamına müdahale eder. Asant halkı, aracı tanrılar ve ata ruhları aracılığıyla Nyam ile iletişim kurar. İnsanlar, tanrıya çeşitli takdimeler sunarak onu memnun etmeye çalışır. Kendine özgü dini törenleri, bayramları ve pratikleri olan Asantlar, Akanların ana modeli gibidir. Asantlar için din, hayatın merkezin-dedir. Hayatlarının her bölümü din çerçevesinde şekillenir. Doğum, ergen-lik, evlilik ve ölüm törenleri inançları çerçevesinde kutlanır. Asantlar tanrı, evren, insan ve ahiret anlayışlarını ise çeşitli sembollerle dile getirirler. Bu topluluk, Afrika’da hatırı sayılır bir kitleye sahip olmasına rağmen dünyada çok fazla bilinmemektedir. Bu çalışma, ülkemizde de pek bilinmeyen bu etnik ve dinsel topluluğu tanıtmayı amaçlamıştır. Bu çerçevede Akanların bir kolu olan Asantlar, dinler tarihinde güncel kabul edilen ve çağdaş Din Antropolojisi disiplininin verilerini dikkate alan “yeni mukayesecilik” adı verilen yaklaşımla ele alınmıştır.