1) Tez
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Çıldır eyaleti Tavusker sancağı 2776 numaralı nüfus defteri'nin transkripsiyon ve değerlendirmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Şipal, Serdar; Kucak, ÖmerOsmanlı tarihi üzerine yapılacak araştırmalara arşiv malzemeleri sunan kurumların başında Devlet Arşivleri'ne bağlı Osmanlı Arşivleri gelmektedir. Osmanlı arşivlerindeki milyonlarca belgeden birisi de nüfus defterleridir. 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla birlikte yeni bir ordu kurmak amacıyla ülke genelindeki askerliğe elverişli nüfusu belirlemek maksadıyla nüfus sayımı yapılması kararı alınmıştır. Bu sayımın bir diğer amacı da vergi vermeye muktedir nüfusu belirlemektir. Bu çerçevede ülke genelinde 1831 yılında başlanılan nüfus sayımı bazı yerlerde daha geç dönemlerde tamamlanabilmiştir. Çalışmaya konu olan Tavusker Sancağı'nı da içine alan Çıldır Eyaletindeki sayımlar 1835 yılında tamamlanabilmiştir. Çalışmanın ana kaynağı olan 2776 numaralı Çıldır Eyaleti Tavusker Sancağı Nüfus Defterinden elde edilen bilgilerden hareketle karyelerin sayısı, karyelerde yaşayan kişilerin isimleri, fiziksel özellikleri, mesleki bilgileri, kullandıkları unvanların değerlendirmeleri yapılmıştır. Çalışma; giriş bölümünden başlamış olup birinci bölüm, ikinci bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadır. Giriş bölümünde çalışmanın metodu ve çerçevesi üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde defterde yer alan nüfus kayıtları birçok yönden değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bu bölümde Çıldır Eyaletinin Tavusker Sancağı köylerinin nüfus verileri deftere bağlı kalınarak ortaya konulmuştur. İkinci bölümde ise ilgili defterin transkripsiyonu yapılmıştır. Sonuç kısmında ise defterden elde edilen veriler ışığında genel bir değerlendirme yapılmıştır. Anahtar Kelimeler:Tavusker, Erzurum Eyaleti, Çıldır Eyaleti, Nüfus Defteri, 19. Yüzyıl.Öğe Davranışsal iktisat perspektifinde bireylerin satın alma eğilimleri: Siirt Üniversitesi örneği(Siirt Üniversitesi, 2024) Demir, Abdullah; Aktuğ, Semih SerkantPek çok farklı faktörden etkilenerek karar vermek durumunda kalan günümüz tüketicisi, irrasyonel kararlar alamamaktadır. Dolayısıyla iktisada yeni bir bakış açısı getiren davranışsal iktisat, tüketicilerin rasyonel kararlar veremeyeceğini, kararlarında ise ancak sınırlı ölçüde rasyonel olabileceklerini ileri sürmektedir. Bu araştırmada öncelikle iktisat ve psikoloji arasındaki bağlantılar, geleneksel ve davranışsal iktisattaki rasyonellik, davranışsal iktisadın tarihsel gelişim süreci ve karar verme mekanizmaları, karar vermedeki gizli hatalar, tüketici davranışını etkileyen faktörler ve tüketici davranış kalıpları ele alınmaktadır. Uygulama kısmında ise Siirt Üniversitesi'nde çalışan idari ve akademik personellere anket yapılarak davranışsal iktisat çerçevesinde tüketicilerin mal ve hizmet satın alırken; yaş, cinsiyet, eğitim durumu, aylık gelir, çocuk sayısı ve mesleğe göre satın alma kararlarının farklılaşıp farklılaşmadığı, hangi durumlarda rasyonel hangi durumlar da irrasyonel karar aldıkları incelenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda tüketicilerin satın alma davranışlarında her ölçüte göre farklılık arz ettiği ortaya çıkmıştır. Tüketicilerin çoğunlukla irrasyonel bazen de rasyonel davrandıkları sonucuna varılmıştır.Öğe El-Fethü'l-latîf bi Esrâri't-Tasrîf (İnceleme ve tahkik)(Siirt Üniversitesi, 2024) Alabdullah, Saleh; Bener, Mehmet EminBu çalışma, Halepli büyük âlim Şeyh Alvân el-Hamevî'nin hayatına ve işârî tasavvuf konusunda yazdığı "el-Fethü'l-Latif bi Esrâri't-Tasrîf" adlı kitabına ışık tutmaktadır. Şeyh Alvân, nisbesinden de anlaşıldığı üzere Hamâ'da doğmuş, Halep ve Şâm bölgelerine yaptığı ilmî seyahatleri göz önünde bulundurmazsak vefatına kadar burada hayat sürmüştür. Memlük ve Osmanlı hâkimiyetleri döneminde yaşamış (873 Hicri/1468 Miladi - 936 Hicri/1530 Miladi) ve Sultan I. Selim hükümdarlığı döneminde âhirete irtihâl etmiştir. Şeyh Alvân, Şafiî mezhebine bağlı, Eş'arî akidesini benimsemiş sûfî bir âlimdir. Sultanlardan, emîrlere ve halka kadar birçok insana ilminin farklı dallarını öğretmiştir. İslâmî ilimlerin fıkıh, tefsir, tasavvuf, tarih, siyer ve Arap dili alanlarında olmak üzere kırktan fazla eser kaleme almıştır. Bunlardan bir kısmı basılı olmakla birlikte, çoğu hala mahtut/yazma halindedir. Kendisi, siyer kitabını kendi döneminin yenilenmesi olarak görmüştür. Şeyh Alvân, insanları Allah'a davet etmek için ailece hizmette bulunmuş çocuklarını bu misyonla Suriye, Ürdün, Türkiye, Irak ve Yemen'e göndermiştir. Soyundan gelenler günümüzde Suriye'nin Hamâ ve Kamışlı ile Türkiye'nin Siirt şehirlerinde yaşamaktadır. Bu çalışma ile döneminin etkin simalarından olan Şeyh Alvân'nin akademik camiaya tanıtılması ve önemli eserlerinden olan "el-Fethü'l-Latîf bi-Esrâri't-Tasrîf" adlı kitabını tahkik ederek ilim dünyasına kazandırılması hedeflenmiştir. Bu hedef kapsamında çalışmamız iki ana bölüm olarak kurgulanmıştır. Birinci bölümde yazarın hayatı eserleri, dönemin siyasî ve kültürel durumunun yanı sıra çalışmaya esas eserde müellifin metodu ve takip ettiği yöntem ele alınmıştır. ikinci bölümde ise eserin tahkikli metni verilmiştir. Çalışma neticesinde elde edilen bulgular sonuç kısmında aktarılmıştır.Öğe Şerhu'r-Risâleti'l-Vad'iyye adlı eserin tahkik ve tahlili(Siirt Üniversitesi, 2024) Elhaşimi, Muhammed Sami; Taş, MahsumAdududdin el-Îci, gramer ve kelam ilimler başta olmak üzere birçok ilim alanında muhtelif eserleri kaleme almıştır. Kelimelerin doğru bir şekilde anlaşılması ve kullanması, kelimenin vad'ını bilmekten geçmektedir. Îcî'den önce müstakil olarak ele alınmayan vad' ilmi, Îcî tarafından ilk defa müstakil olarak ele alınmıştır. Ayrıca Îcî'den önceki âlimler, ismi işaret, dâmîr, mevsûl ve harfın vad'larını açıklarken mevdu' lehlerin külli ('âm) olduğunu zikretmişlerdir. Îcî ise bu görüşü benimsememiş ve kendisinden önceki âlimlere itirazda bulunmuş ve konuyla ilgli görüşünü ortaya koymak üzere er-Risaletü'l-Vad'iyye eserini telif etmiştir. İsâmüddin el-İsferâyînî söz konusu metni açıklamak amacıyla bir şerh yazmıştır. İsferâyînî bu şerhinde, kendisinden önce yazılan şerhlerden çokça nakilde bulunmuştur. Şerhlerde yer alan bazı yorumlara itiraz etmiş ve itirazlarının sebebini açıklamıştır. Bazen metinde yer alan ifadeleri mana ve gramer olarak açıklarken birden fazla ihtimale yer vermiş ve ara sıra tercih ettiği ihtimali gerekçesiyle birlikte belirtmiştir. Bu çalışmada, söz konusu şerhin tahkiki yapılmıştır. Araştırmalar neticesinde bu şerhe dair üç mahtut nüshaya ulaşılmıştır. Nushaalar arasındaki farklılıklar dipnotta belirtilmiştir.Öğe Öğretmenlerin paternalist liderlik ideal algılarının kişilik özellikleri açısından incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Balaban, İbrahim; Saylık, AhmetÖğretmenlerin paternalist liderliğe ilişkin ideal algılarının sahip oldukları kişilik özellikleri açısından incelemeyi amaçlayan bu araştırma nicel yaklaşıma uygun olarak tarama modelde tasarlanmıştır. Çalışmanın hedef evreni 2022 – 2023 eğitim – öğretim yılında Siirt ilinde görev yapan öğretmenlerdir. Bu evrenden kolayda örnekleme yoluyla 390 öğretmen ve müdür yardımcısına ulaşılmıştır. Çalışmada paternalist liderliğe ilişkin ideal algıları belirlemek için Saylık ve Aydın (2020) tarafından geliştirilen "Paternalist Yönetici Davranışları Ölçeği (PAYDA)" kullanılmıştır. Ölçek 30 madde ve aile havası, hayırseverlik, otoriterlik, müdahalecilik, yetersiz görme şeklinde beş alt boyuttan oluşmaktadır. Kişilik özelliklerini belirlemek için ise Bacanlı vd. (2009) tarafından geliştirilen "Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi (SDKT)" kullanılmıştır. Sıfatlara Dayalı Kişilik Testi beş faktörlü kişilik kuramı temelinde geliştirilmiş bir ölçektir. Ölçek bu kapsamda; nevrotizm, dışadönüklük, deneyime açıklık, uyumluluk ve özdisiplin kişilik özelliklerinden oluşmaktadır. Ayrıca katılımcıların demografik özelliklerini belirlemek için de araştırmacı tarafından geliştirilen "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmıştır. Kişisel bilgi formunda cinsiyet, unvan, mesleki kıdem, öğrenim durumu, branş alanı, en çok yaşanılan yer ve yaş değişkenleri yer almaktadır. Veri analizinde Mann Whitney U, Kruskall Wallis H testi ve Korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Veri analizleri sonucunda katılımcıların paternalist liderliğe ilişkin ideal algılarının ölçeğin tamamına yönelik olarak düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Alt boyutlarda da aile havası ve hayırseverlik alt boyutlarına ilişkin ideal algının orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca otoriterlik alt boyutu düşük düzeyde idealize edilirken müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutlarına dair ideal algının çok düşük düzeyde olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların paternalist liderliğe ilişkin ideal algılarının ölçeğin tamamında cinsiyet, unvan, mesleki kıdem ve yaş değişkenlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği; öğrenim durumu, branş alanı ve en çok yaşanılan yer değişkenlerinde ise anlamlı farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların kişilik özellikleri açısından da nevrotizm kişilik özelliğinde mesleki kıdem ve yaş değişkenlerinde anlamlı farklılık tespit edilmiş, diğer kişilik özellikleri ve değişkenlerde anlamlı farklılık bulunmamıştır. Katılımcıların kişilik özellikleri ile paternalist liderliğe ilişkin ideal algıları arasındaki ilişkiyle ilgili olarak ise nevrotizm kişilik özelliği ile aile havası ve hayırseverlik alt boyutları arasında negatif yönde; otoriterlik, müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutları arasında ise pozitif yönde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Dışadönüklük ile aile havası ve hayırseverlik alt boyutları arasında pozitif yönde; otoriterlik, müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutları arasında negatif yönde, bir ilişki olduğu sonucuna erişilmiştir. Deneyime açıklık ile aile havası ve hayırseverlik alt boyutları arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu hesaplanmıştır. Ayrıca deneyime açıklık ile otoriterlik, müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutlarına ilişkin ortalama puanları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin uyumluluk ile hayırseverlik ortalama puanları arasında pozitif yönde ilişki olduğu hesaplanmıştır. Bunun aksine uyumluluk ile aile havası, otoriterlik, müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Özdisiplin ile aile havası ve hayırseverlik alt boyutlarına ilişkin ortalama puanları arasında pozitif yönde bir ilişki olduğu, otoriterlik, müdahalecilik ve yetersiz görme alt boyutları arasında ise negatif yönde bir ilişki olduğu belirlenmiştir.Öğe Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine uyumunun desteklenmesi projesinde kullanılan hayat boyu Türkçe ders ve çalışma kitaplarındaki kültürel unsurların aktarımı(Siirt Üniversitesi, 2024) Kineş, Bilal; Tuzcu, KerimYabancı dil öğrenimi ve öğretimi faaliyetlerinin arttığı günümüzde, ana dili Türkçe olmayanlar için Türkçe öğrenmenin önemi artmaktadır. Dil, sadece bir iletişim aracı olmayıp aynı zamanda bir kültürü de beraberinde barındırmakta ve ait olduğu milletin de özünü temsil etmektedir. Türkiye'nin zengin kültürel mirası ve coğrafî konumuna binaen göçmenlerin akınına uğramaktadır. Bu sebepten dolayı her geçen gün sayıları daha da artan göçmenlere yönelik eğitim öğretim faaliyetleri de artmaktadır. Bu eğitim faaliyetlerinin başında ise dil eğitim ve öğretimi gelmektedir. Bugün Türkiye'de göçmen nüfusun ekseriyetini Suriyeliler teşkil etmektedirler. 2011 yılından itibaren Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye akını, Türk eğitim sistemi için önemli bir zorluk teşkil etmiştir. Ancak her şeye rağmen eğitim kalitesinin korunması ve yabancı öğrencilerin uyum sağlayabilmeleri için önemli adımlar atılmıştır. Malî olarak Avrupa Birliği tarafından karşılanan PIKTES projesi de bu süreci desteklemeyi amaçlayan girişimlerden biridir. Türkçe eğitimi ve öğretiminin bu uyum sürecinin en can alıcı merhalesi olduğu muhakkaktır. Bundan dolayı yabancı öğrencilere yönelik eğitim malzemelerinin hazırlanmasında kültürel unsurların kullanımının gerekliliği ve önemi daha da artmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, kültürel bağlamı güçlendiren metin ve görsellerin yer aldığı "Hayat Boyu Türkçe" serisini yayımlamıştır. Bu çalışmada, "Hayat Boyu Türkçe" serisi kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmuştur. İncelemede; konu, görsel sunum ve metin biçimleri gibi kültürel unsurlara özel bir dikkat gösterilmiştir. Ayrıca bu unsurların Türk kültürünü ne ölçüde yansıttığı ve evrensel kültür unsurlarını ne ölçüde bünyesinde barındırdığı da araştırılmıştır. Çalışmada öncelikle, eldeki malzemenin incelenmesi amacıyla belge çözümlemesi yönteminden yararlanılmıştır. Bulgular bölümünde Türk kültüründen ve kişisel deneyimlerden ilham alan konu ve görsellerde Türk kültürel değerlerinin ağırlıklı olarak yansıtıldığı görülmüştür. Bu sonuçlar, dil eğitiminin sadece dil bilgisi ve kelime öğretiminden daha fazlasını kapsadığı gerçeğini vurgulaması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, süreçte kültürel değerlerin aktarılmasının önemi de ele alınmıştır. "Hayat Boyu Türkçe" serisi, Türk kültürünü yansıtan ve evrensel kültür unsurlarını da barındıran bir içerik sunmaktadır. Bu öğretim seti, Türkçe öğrenen yabancı öğrenciler için önemli bir kaynak olmasının yanı sıra, Türk kültürü hakkında bilgi edinmek isteyenler için de faydalı bir kaynak olacaktır.Öğe Ortaokul öğrencilerinde dijital oyun bağımlılığının akademik başarı ve akran ilişkileri bağlamında incelenmesi; bir karma desen araştırması(Siirt Üniversitesi, 2024) Ateşci, Tuğçe; Türkan, AzmiBu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinde dijital oyun bağımlılığının akademik başarı ve akran ilişkileri üzerine etkilerini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda araştırmayı farklı yönlerden inceleyebilmek için nicel ve nitel araştırmanın bir arada bulunduğu karma yöntem kullanılmıştır. Araştırma kapsamında eşzamanlı karma yöntem araştırması tercih edilmiştir. Nicel boyut kapsamında araştırmaya Muğla ili Dalaman ilçesinde merkezi bir ortaokulda öğrenim gören 440 katılımcı dâhil edilmiştir. Katılımcılar 10-14 yaş aralığında 5, 6, 7 ve 8. sınıfa giden ortaokul öğrencilerinden oluşmaktadır. Bu katılımcılara Irmak ve Erdoğan (2015) tarafından geliştirilen "Dijital Oyun Bağımlılığı" ve Kaner (1998) tarafından geliştirilen "Akran İlişkileri" ölçekleri uygulanarak veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 27 programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Nitel boyutta ise; evinde bilgisayar olup olmadığı, dijital oyun oynayıp oynamadığı ve not ortalamaları birbirinden farklı olan 10 öğrenci velisi maksimum çeşitlilik örneklemesi ile belirlenmiştir. Bu velilere önceden hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme formu aracılığı ile mülakat yapılmıştır. Yüz yüze görüşmelerden elde edilen veriler MAXQDA nitel araştırma programı ile analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında katılımcıların dijital oyun bağımlılıkları ve akran ilişkileri; cinsiyet, bilgisayar sahibi olmaları, yaş ve gelir düzeyi gibi değişkenler ile aralarında farklılık tespit edilemezken; dijital oyun bağımlılığı sosyal medya kullanım süresi, bilgisayar tablet kullanım süresi ve okul not ortalamaları aralarında anlamlı bir farklılık olduğu anlaşılmıştır. Bu farklılıklar; sosyal medya, bilgisayar ve tablet kullanım süresi 4 saat ve üzerinde, not ortalamasında ise 20-49 puan aralığında olan öğrencilerin lehinedir. Ayrıca araştırmanın nitel boyut kapsamında; dijital oyun bağımlılığının çocukların psikolojileri üzerine yansımaları olduğu, bu yansımaların çocukların iletişimleri ve hayal dünyaları üzerinde etkisinin olduğu anlaşılmıştır. Dijital oyun bağımlılığının ayrıca çocukların davranışlarının üzerinde de değişimler oluşturduğu gözlemlenmiştir. Gözlemlenen değişimlerin en başında kişilik bozukluğu ve dikkat eksikliği gelmektedir. Dijital oyun bağımlılığının çocuklar üzerinde oluşturduğu bir diğer etki ise çocukların çevresinde gelişen olaylar karşısında verdikleri tepkilerdir. Araştırma sonuçlarına göre çocuklar olaylar karşısında sitem edebilmekte veya umursamazca davranabilmektedir. Dijital oyun bağımlısı çocukların ailelerine karşı verdikleri tepkilerinde de değişimler gözlemlenmiş, aileleri ile zaman geçirmeye isteksiz oldukları anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Akran İlişkileri, Akademik Başarı, Bağımlılık, Dijital Oyun, Oyun, OrtaokulÖğe Fen bilimleri öğretmenlerinin dijital eğitim platformlarına ilişkin görüşleri: Bir karma desen araştırması(Siirt Üniversitesi, 2024) Gündüz, Mehmet; Türkan, AzmiBu araştırmanın amacı: fen bilimleri öğretmenlerinin dijital eğitim platformlarına yönelik görüşlerini belirlemektir. Araştırmada karma yöntemlerden açımlayıcı sıralı desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel yönteminde tarama modeli, nitel yönteminde ise fenomenoloji modeli tercih edilmiştir. Araştırmanın nicel örneklemini kolay ulaşılabilir durum örneklemesi yöntemi ile belirlenen, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılında MEB'e bağlı Siirt ilindeki resmi ortaokullarda görev yapan 167 fen bilimleri öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel örneklemini ise amaçlı örnekleme yöntemlerinden tabakalı örnekleme kullanılarak nicel örneklemden belirlenen 20 fen bilimleri öğretmeni meydana getirmektedir. Nicel veri toplama aracı olarak 'Dijital Eğitim Platformu Değerlendirme Ölçeği (DEPDÖ), araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan yarı yapılandırılmış görüşme formu ise nitel boyutunda kullanılmıştır. Nicel verilerin analizi SPSS paket programı ile yapılmıştır. Nicel verilerin analizinde; Bağımsız Örneklem t-Testi ile Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Nitel verilerin çözümlenmesinde ise içerik analizi yöntemi tercih edilmiştir. Nicel bulgular sonucunda, fen bilimleri öğretmenlerinin dijital eğitim platformlarını kullanma durumlarının çalışılan okulun sosyo-ekonomik düzeyi değişkenine göre incelendiğinde sadece EBA boyutunda anlamlı farklılık tespit edilmiş olup cinsiyet, yaş, mesleki kıdem ve eğitim durumu değişkenlerine göre her üç boyutta (EBA, Morpa Kampüs, Okulistik) da anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Fen bilimleri öğretmenlerinin dijital eğitim platformları yeterlik düzeylerinin ölçeğin alt boyutlarına yönelik görüşleri farklı değişkenler açısından incelendiğinde anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Nitel bulgular sonucunda ise katılımcıların öğrenme-öğretme sürecinde platform kullanım sıklığının çoktan aza göre sırasıyla EBA, Okulistik, Morpa Kampüs şeklinde olmuştur. Katılımcıların büyük çoğunluğu platformların öğrenme-öğretme sürecine fayda sağladığını ifade etmiştir. Katılımcıların platformların en çok zengin içeriklere sahip olması, eğitsel oyunlar barındırması, içeriklerin eğlenceli ve güncel olması, müfredata uygun olması ve deneme sınavlarının bulunması gibi nedenlerden dolayı tercih ettiği görülmüştür. Platformların içerik yetersizliği, öğrencilerin platformlara erişemezliği ve güncellenilmemesi gibi sorunlarından dolayı zorluklar yaşandığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Fen Bilimleri, Dijital Eğitim Platformları, Eğitim Teknolojileri.Öğe Medrese mezunlarının akademiye geçiş deneyimi üzerine sosyolojik bir analiz(Siirt Üniversitesi, 2024) Sevgili, Ömer Faruk; Kanık, CengizGünümüzde medrese mezunlarının geçmişe nazaran üniversiteye özellikle ilahiyat fakültelerine rağbet ettikleri gözlemlenmektedir. Öyle ki son dönemlerde ilahiyat fakülteleri bünyesindeki yüksek lisans ve doktora programlarında medrese mezunu bireylerin sayısının her geçen sene arttığı görülmektedir. Bu durum özellikle medreselerin ilahiyat fakültelerindeki varlıklarını daha görünür hale getirmektedir. Geleneksel bir kurum olan medreselerden eğitim alan bireylerin üniversitelere geçmelerinin nitel bir yaklaşımla ele alındığı bu çalışmada 15 katılımcıyla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerin yanı sıra gözlemler neticesinde bu durum farklı açılardan incelenmiş ve sosyolojik bir bakış açısıyla değerlendirilmiştir. Çalışmada genel anlamda katılımcıların medreseden üniversiteye yönelme nedenleri, katılımcıların medrese eğitimleri sürecinde modern eğitime katılma düzeylerinin üniversiteye geçişteki yansımaları, bu süreçte meydana gelen değişimler ve bu değişimin boyutları tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca katılımcıların medrese mezunu kişilerden aldıkları tepkilerin geçiş sürecindeki etkileri, katılımcıların üniversitedeki sosyal ilişkilerinin boyutları, katılımcıların üniversiteye karşı aidiyet düzeyleri, katılımcıların medreseden farklı bir kurum olması bakımından üniversiteye geçiş öncesi yaşanan endişeler katılımcıların gözünden ele alınmıştır.Öğe Ortaöğretim öğrencilerinin ders çalışmaya ilişkin dijital öz yeterlik algılarının teknoloji merakı bağlamında incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Erbek, Büşra Yeter Çalışgan; Pesen, AtaBu araştırmanın amacını, ortaöğretim öğrencilerinin ders çalışmaya ilişkin dijital öz yeterlilik algılarının teknoloji merakı bağlamında incelenmesi oluşturmaktadır. Araştırma nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma için araştırmacı tarafından geliştirilen "Ders Çalışmaya İlişkin Dijital Öz Yeterlilik Ölçeği" ve "Teknoloji Merakı Ölçeği" kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Siirt ili Kurtalan ilçesi devlet okullarında öğrenim gören 2800 ortaöğretim öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi tabakalı örnekleme yöntemi ile belirlenenmiş olup 700 ortaöğretim öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırma kapsamında elde edilen veriler SPSS veri programında analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen veriler incelenmiş olup dört alt başlıkta bulgular kısmında sunulmuştur. Öğrencilerin Teknoloji Merakı Ölçeğinin alt boyutları ile Ortaöğretim Öğrencilerin Ders Çalışmaya Yönelik Dijital Öz Yeterlilik Ölçeği alt boyutları arasında pozitif yönlü orta düzeyde doğrusal bir ilişki tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda; öğrencilerin dijital öz yeterlik düzeyleri ile teknoloji meraklarının genel olarak yüksek düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin dijital öz yeterliklerinin ve teknoloji meraklarının eğitim gördüğü sınıf düzeyi, dijital ortamda geçirilen süre ve okul türü değişkenine göre anlamlı farklılıklar gösterdiği belirlenmiştir.Öğe 3. ve 4. sınıf matematik ders kitaplarında yer alan soruların math taksonomisine göre incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Yılmaz, Tuba; Akran, Sevda KoçBu araştırma, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okullarında okutulan 3. ve 4. sınıf matematik ders kitaplarındaki soruların MATH taksonomisi çerçevesinde değerlendirilmesini ve öğretmenlerin bu ders kitapları hakkındaki görüşlerini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırma, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında kullanılan 3. ve 4. sınıf matematik ders kitapları ile 22 üçüncü sınıf ve 22 dördüncü sınıf öğretmeninden oluşan bir çalışma grubunu kapsamaktadır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formları ve ders kitapları üzerinden toplanmıştır. Araştırmada doküman analizi ve yarı yapılandırılmış görüşme formlarından elde edilen verilerin analizi için MAXQDA 24 programı kullanılarak içerik analizi yapılmıştır. Araştırma sonuçları, her iki ders kitabında yer alan soruların %75'ten fazlasının A grubuna ait olduğunu, B ve C grubundaki soruların oranının ise %25'in altında kaldığını göstermektedir. Öğretmenlerin görüşlerine göre hem üçüncü hem de dördüncü sınıf öğretmenlerinin çoğu ders kitaplarını etkin bir şekilde kullanmamakta, daha çok alıştırma ve değerlendirme çalışmaları için ders kitaplarını tercih etmektedir. Öğretmenler, ders kitaplarının en çok alıştırma ve değerlendirme çalışmaları açısından zayıf olduğunu belirtmişlerdir. Bunun yanında görsel ve biçimsel tasarım açısından zayıf yönleri olduğunu ifade etmişlerdir. Ayrıca, öğretmenlerin büyük bir kısmı, ders kitaplarındaki alıştırma ve değerlendirme sorularının yetersizliği nedeniyle ek kaynaklara ihtiyaç duyduklarını ifade etmişlerdir.Öğe Hassân Ahmed Kamhiyye'nin şiirsel deneyimi: Motifler ve anlam ilişkileri üzerine bir inceleme(Siirt Üniversitesi, 2024) Muhammed, Zeynep; Alyounes, HafelBu çalışma, çağdaş Suriyeli şair Hassân Ahmed Kamhiyye'nin şiirlerinde yer alan motifler ve anlam ilişkisine odaklanmaktadır. Kamhiyye'nin, Arap ve İslam dünyasının yaşadığı zor yılların yükünü ve gurbetin getirdiği acıları şiirlerine nasıl yansıttığı incelenmiştir. Şairin eserlerinde ortaya koyduğu duygusal deneyimler ve iç dünyasındaki acı ve trajedi, araştırmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Kamhiyye'nin şiirleri, zulüm, baskı ve zorbalığa karşı verdiği mücadelenin bir yansımasıdır. Şiirlerinde samimi bir kaynaktan doğan duygular, onun özgür vicdanı ile olayları gözlemleyip yeniden şekillendirme becerisini göstermektedir. Bu nedenle, Kamhiyye'nin eserleri, hem tarihsel bir belge niteliğinde olup hem de edebi değer taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, Kamhiyye'nin şiirsel üslubunu, kullandığı temaları ve dilsel özellikleri belirlemek ve analiz etmektir. Ayrıca, şairin İhya ve Yenilik Okulu'na bağlılığının şiirlerindeki yansımaları da ele alınmıştır. Araştırmada, Kamhiyye'nin divanları ve şiirleri üzerinde içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Şiirlerin tematik analizi yapılarak, şairin duygusal deneyimlerinin ve içsel çatışmalarının nasıl dile getirildiği incelenmiştir. Ayrıca, Kamhiyye'nin klasik vezinli şiiri koruma çabası ve İhya ve Yenilik Okulu'na olan bağlılığı da araştırmanın odak noktalarından biri olmuştur. Araştırma sonucunda, Kamhiyye'nin şiirlerinde büyük bir acı ve hüzün temasının hakim olduğu, ancak bu duyguların umut ve aydınlık bir gelecek beklentisi ile dengelendiği görülmüştür. Şairin, klasik Arap şiiri geleneklerine bağlı kalarak, modern temaları ustalıkla işlediği tespit edilmiştir. Ayrıca, Kamhiyye'nin şiirlerinde, zulüm ve baskıya karşı özgürlük mücadelesinin güçlü bir şekilde vurgulandığı belirlenmiştir.Öğe 1980 sonrası Türk şiirinde anne (1980-2010)(Siirt Üniversitesi, 2024) Tokat, Songül Çiçen; Yaşar, HüseyinModern Türk şiirinde anne izleği geçmişten bugüne şiirde temel izleklerden biri olma özelliğini korumuştur. Modern Türk şiirinin ilk dönemlerinde şairlerin biyografileriyle sıkı bir bağlantı içinde olan anne izleğinin tarihsel dönem içinde içeriği farklılaşmış, konuya çeşitli perspektiflerden yaklaşılmış böylece konunun sınırları çok katmanlı bir yapı kazanarak genişlemiştir. Anne konusu; 1980 öncesi Türk şiirinde anne-vatan ilişkisi, anne ölümü, anne rahmine dönüş arzusu, sosyal yaşamda annelik rolü, annenin ideal bir simge olması, çocukluk dönemiyle anılması gibi izleklerle yer bulur. 1980 sonrasında da bu izlekler devam ettirilir ve bu izleklere pek çok izlek daha eklenir. 1980 sonrasında anneyi feminist bilinçle ele alan şiirler artar. Annenin evrensel nitelikleri, toplumdaki temsiliyeti şiirde daha görünür hâle gelir. 80'li ve 90'lı yılların siyasal ve sosyal yaşantısının sonucu olarak dönemlere özgü anne izlekleri belirir. Bu tezde 1980 ve 2010 yıllarını kapsayan dönemde "anne" konusunun şiirde hangi izlekler çerçevesinde ele alındığı ortaya konmuştur. Anne mefhumunun psikolojik, mitolojik ve feminist temeline dair bilgilerden ve şairlerin şiir estetiğinden faydalanılarak bu şiirlerin tahlili yapılmıştır. Tahlil edilen şiirler içeriğe hakim olan duygu, düşünce ve olguya göre tasnif edilerek konu bütüncül bir yapıyla sunulmuştur.Öğe İŞKUR'un okullara personel gönderimi uygulamasının değerlendirilmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Turhan, Mehmet Özhan; Avcı, Yunus EmreBu araştırmanın amacı İŞKUR tarafından kamu okullarına geçici olarak gönderilen işçi uygulamasının değerlendirilmesi yapmaktır.Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden fenomoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2023-2024 eğitim öğretim yılında Siirt ilinde kamu okullarında görev yapan 23 okul idarecisi, 14 öğretmen ve 10 İŞKUR işçisi oluşturmaktadır Veri toplamada araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak mülakatlar yapılmıştır. Bu uygulamada elde edilen veriler, betimsel analiz yöntemiyle değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, uygulamanın pozitif yönlerine ilişkin olarak hem okul idarecileri ve öğretmenler hem de işçilerle yapılan görüşmelerde her iki grubun da değindiği ortak nokta uygulamanın çalışanlara katkısıdır. Okul İdarecileri, öğretmenler ve işçiler uygulamanın negatif yönü olarak sürekliliğinin olmayışında hem fikirdirler. Okullara işçi alımında mevcut sisteme geçişe ilişkin öğretmenlerle yapılan görüşmede söz konusu olan yeni uygulanın geçici istihdam sağladığından halihazırdaki uygulamanın okuldaki verimliliği azalttığı ifade edilmiştir.Uygulamanın uygunluğuna ilişkin katılımcılar uygulamanın geçici süreliğine olmasından dolayı uygun olmadığına değinmiştir. Uygulama kapsamında okullara geçici personel göndermenin okul ortamına etkilerine ilişkin görüşmede okul idarecileri ve öğretmenler; söz konusu olan uygulamanın okul sağlığının korunmasına katkı sağladığını görüş olarak bildirmişlerdir. Uygulamada verimliliğin arttırılmasına ilişkin her iki grubun da değindiği ortak nokta performansa dayalı olarak aynı okulda yeniden istihdam ve çalışma süresinin uzatılmasıdır.Öğe Bölgesel kalkınmada finans kesiminin rolü: Siirt örneği(Siirt Üniversitesi, 2024) Evin, Emin; Çamurdan, BurakBölgesel kalkınma; kalkınma kavramının bir boyutu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bölgesel kalkınma günümüzde güncelliğini koruyan bir konu olarak belirlenmiştir. Sanayileşme süreci ile birlikte ekonomik kalkınma sürecine girmiş olan ülkeler genel olarak üretim kapasitesinin bölgeler arası dağılımı, diğer bir ifade ile yatırımların hangi sektör ve hangi bölgelere yapılacağının piyasa güçlerine bırakılması nedeniyle gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler günümüzde sosyoekonomik bakımdan bölgesel dengesizlikler yaşamaktadırlar. Bu çalışma da bölgesel kalkınmada Siirt'te finansal kesimin rolü belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla Siirt'in finansal verileri ile bölgesel kalkınma parametreleri belirlenmiş ve karşılaştırması gerçekleştirilmiştir. Siirt'in bölgesel kalkınma parametreleri ile ilgili veriler incelendiğinde finans sektörünün bölgesel kalkınma üzerinde olumlu bir rol oynadığı ortaya çıkmaktadır. Bölgesel kalkınma parametre verileri ile bankaların durumlarının mevduat, kredi ve hibe büyüklükleri karşılaştırması yapıldığında da bu sonuca ulaşılmıştır.Öğe Matematik ve sosyal bilgiler öğretiminde harmanlanmış öğrenmenin akademik başarıya etkisi: İstasyon rotasyon modeli(Siirt Üniversitesi, 2024) Ekinci, Fatmanur; Pesen, AtaBu araştırmanın temel amacı, harmanlanmış öğrenme modellerinden biri olan istasyon rotasyon modeli ile işlenen derslerin öğrencilerin akademik başarılarına etkisini ve öğrencilerin sürece ilişkin görüşlerini belirlemektir. Uygulaması matematik ve sosyal bilgiler öğretiminde yürütülen bu araştırmada karma yöntem desenlerinden açıklayıcı sıralı desen benimsenmiştir. Araştırmanın nicel kısmı ön test son test kontrol gruplu deneysel desen olarak tasarlanmıştır. Deney ve kontrol grubunun deneysel işlem öncesinde ve sonrasında uygulanan matematik başarı testine ve sosyal bilgiler başarı testine verdikleri cevaplar üzerinden istasyon rotasyon modelinin akademik başarı üzerine etkisi belirlenmiştir. Araştırmanın nitel kısmı ise nitel araştırma desenlerinden fenomenolojik (olgu bilim) deseninde tasarlanmıştır. Araştırmanın nitel kısmında elde edilen veriler üzerinden nicel verileri detaylandırmaya ve açıklamaya çalışılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda örneklemi Batman ilinde devlet okulunda öğrenim gören ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin oluşturduğu 30 kontrol grubu öğrencisi ile 35 deney grubu öğrencisi olmak üzere toplam 65 öğrenci oluşturmaktadır. Örneklem belirlenirken olasılık dışı örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmanın nitel boyutunda ise amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi ile çalışma grubu oluşturulmuştur. Bu araştırmada ölçüt "istasyon rotasyon modelinin uygulama sürecine katılmak" olarak alınmış ve 38 öğrenci çalışma grubunu oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak araştırmanın nicel kısmında araştırmacı tarafından geliştirilen "Matematik Başarı Testi" ve "Sosyal Bilgiler Başarı Testi" kullanılmıştır. Nitel kısmında ise yine araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen nicel verilerin normal dağılıma uygunluğunu belirlemek için Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk değerlerine bakılmıştır. Değerlerin normal bir dağılım göstermediği tespit edilmiş, dolayısıyla non-parametrik testler kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen nitel veriler ise MAXQDA nitel veri analiz programı kullanılarak içerik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda; istasyon rotasyon modeli öğrencilerin matematik ve sosyal bilgiler derslerindeki akademik başarılarını anlamlı ölçüde arttırmıştır ve öğrenciler eğitim-öğretim sürecinde istasyon rotasyon modelini etkili ve verimli bulmuşlardır.Öğe Yedi uyurlar kıssası odağından postmodern Türk romanına yeni tarihselci yaklaşım(Siirt Üniversitesi, 2024) Canpolat, Zehra Nur; Bingöl, UlaşYedi Uyurlar kıssası başta Hristiyan kültürü olmak üzere birçok kültürde işlenmiş, İslam dininde ve literatüründe de kendine geniş yer bulmuştur. Türk edebiyatı söz konusu olduğunda hem klasik edebiyat hem modern Türk edebiyatı bağlamında sık işlenen motiflerden biri olagelmiştir. Bu çalışmanın amacı bahsi geçen kıssanın beş eser üzerinden dönüşümünü Yeni Tarihselci kuram ışığında irdelemek olacaktır. Kehribar Geçidi, Saklı Kitap, Sevgilinin Geciken Ölümü, Yedinci Gün ve Yedi Uyuyanlar romanlarında Yedi Uyurlar kıssasının metinlerarası düzlem eşiğinde işledikleri zaman aralığını dikkate alınarak Yeni Tarihselci bir analiz sunulacaktır.Öğe Öğrencilerin oyunla öğretim yönteminin etkililiğine ilişkin görüşlerinin matematik öz-yeterlik algısı ve matematik tutumu açısından incelenmesi(Siirt Üniversitesi, 2024) Baydemir, Seher; Epçaçan, CevdetBu araştırmanın amacı, ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin oyunla öğretim yönteminin etkililiğine ilişkin algıları ile matematik dersindeki öz-yeterlik ve tutum arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmada nicel araştırma desenlerinden biri olan ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2023-2024 eğitim öğretim yılında Diyarbakır il merkezindeki MEB'e bağlı ilkokullarda eğitime devam eden 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Bu bağlamda araştırmada kullanılan veri toplama araçlarının geçerlik ve güvenirlik çalışması ile araştırmanın alt problemleri için katılımcı olarak kolay ulaşılabilir durum örnekleme ve ölçüt örnekleme ile seçilen öğrencilere ulaşılmıştır. Veri toplama araçlarının geçerlik güvenirlik çalışması için kolay ulaşılabilir örnekleme ile seçilen 400 öğrenciye, alt problemler için ölçüt örnekleme ile seçilen 401 öğrenciye ulaşılmıştır. Araştırmanın veri toplama aracı olarak "Oyun Yoluyla Öğretim Yönteminin Etkililiği Ölçeği", "Matematik Tutum Ölçeği" ve "Matematik Dersi Öz-yeterlik Algısı Ölçeği (MDÖAÖ)" kullanılmıştır. Verilerin analizinde istatistik paket programı kullanılmıştır. Verilerin analizi için normallik testine başvurulmuş ve verilerin normal bir dağılım sergilediği görüldüğünden parametrik testlerden bağımsız gruplar t-testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Ayrıca ilişkiye bakmak için korelasyona ve yordayıcılık gücünü belirlemek için de basit doğrusal regresyona başvurulmuştur. Araştırmanın sonucunda matematik öz-yeterlik algısı, matematik tutum ve oyunla öğretim yönteminin etkililiğine ilişkin cinsiyet değişkeni açısından anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Ayrıca matematik dersinde kendini yeterli hissedenlerin öz-yeterlik algılarının, oyunla öğretime ilişkin görüşlerinin ve matematik dersine yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu görülmüştür. Yapılan regresyon analizi sonucunda oyunla öğretim yönteminin matematik dersine ilişkin öz-yeterlik algıları ve matematik dersine yönelik tutum üzerinde anlamlı bir yordayıcı olduğu görülmüştür. Yapılan korelasyon analizi sonucuna göre ise matematik tutum ile matematik dersine yönelik öz-yeterlik algı ortalamaları arasında pozitif orta düzeyde anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Tutum, Matematik, İlkokul, Oyunla Öğretim, Öz-yeterlik.Öğe Öğretmenlerin okul müdürlerinin sosyal adalet liderliğine ilişkin algıları ile yöneticiye bağlılıkları arasındaki ilişki(Siirt Üniversitesi, 2024) Marakçı, Seray; Saylık, AhmetBu araştırmanın amacı okul yöneticilerinin sosyal adalet liderlik davranışları ile öğretmenlerin yöneticiye bağlılıkları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Nicel araştırma yaklaşımına uygun ilişkisel tarama modelinde olan bu çalışmanın evrenini, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Siirt ili merkez ilçesindeki ilkokul ve ortaokullarda görev yapmakta olan 1600 öğretmen oluşturmaktadır. Örneklem ise basit tesadüfi örneklem alma yoluyla 423 öğretmenden oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri "Sosyal Adalet Liderliği Ölçeği" ve "Yöneticiye Sadakat Ölçeği" aracılığıyla toplanmıştır. Veriler analiz edilirken aritmetik ortalama, t-testi, ANOVA testi, Pearson Korelasyon ve regresyon analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları incelendiğinde; öğretmenlerin sosyal adalet liderliği ile yöneticiye bağlılık düzeylerinin "yüksek" olduğu tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin Sosyal Adalet liderlik algıları cinsiyet, eğitim durumu, aynı okulda hizmet yılı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken kıdem değişkenine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Öğretmenlerin Yöneticiye bağlılık algıları ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken eğitim durumu, aynı okulda hizmet yılı ve kıdem değişkenine göre anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Mevcut araştırma ile okul müdürlerinin sosyal adalet liderliği davranışlarının öğretmenlerin bağlılık üzerindeki etkisi dikkate alındığında, bu çalışma ile okul müdürlerinin kültürel farklılıklara saygı ve sosyal adalet uygulamalarında bilinç ve farkındalığına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Danışman öğretmenlerin öz-yeterlikleri ve paydaşların görüşleri doğrultusunda proje hazırlama öğretim programına yönelik bir ihtiyaç analizi çalışması(Siirt Üniversitesi, 2024) Önel, Sinan; Türkan, AzmiProje hazırlama, öğrencilerin problem çözme, yaratıcılık ve analitik düşünme yeteneklerini geliştiren önemli bir eğitim sürecidir. Öğrencilerin proje hazırlama süreçlerine aktif katılımı, onların akademik ve kişisel gelişimlerini desteklemektedir. Bu doğrultuda literatürde proje hazırlama ve proje yarışmalarına katılım konusundaki çalışmaların yeterli derinlikte olmadığı görülmektedir. Proje yarışmaları ve projeler ile ilgili faaliyetleri içeren çalışmalar olsa da proje hazırlama dersi ve proje hazırlama öğretim programını da içine alacak şekilde geniş çaplı bir çalışmanın eksikliği tespit edilmiştir. Bu nedenle Ortaöğretim Proje Hazırlama Dersi Öğretim Programı (OPHDÖP)' nı ve Seçmeli Proje Hazırlama Dersi (SPHD)' ni de içerisine alan kapsamlı bir ihtiyaç analizi çalışması yapılması hedeflenmiştir. Araştırmanın temel amacı, nicel boyutta öğretmenlerin danışmanlık öz-yeterlik düzeylerinin çeşitli değişkenlere göre nasıl farklılaştığını incelemek ve nitel boyutta proje yarışmaları kapsamında ilgili paydaşların görüşlerini değerlendirmektir. Bu doğrultuda, öğretmenlerin ve öğrencilerin proje hazırlama süreçlerinde karşılaştıkları zorluklar ve ihtiyaçlar belirlenerek, mevcut öğretim programlarının geliştirilmesine yönelik öneriler sunulacaktır. Ayrıca, proje yarışmalarına katılım süreçlerindeki deneyimler ve mevcut öğretim programının değerlendirilmesi, danışman öğretmenlerin ve uzmanların görüşleri doğrultusunda ele alınarak bir SWOT analizi yapılmıştır. Araştırmada karma yöntem kullanılmıştır; nicel ve nitel verilerin toplanıp analiz edilmesiyle elde edilen açımlayıcı sıralı desen tercih edilmiştir. Nicel boyutta tarama deseni kullanılarak öğretmenlerin proje yarışmalarına yönelik danışmanlık öz-yeterlikleri değerlendirilmiş, nitel boyutta ise iç içe geçmiş tek durum deseni kullanılarak paydaşların görüşleri analiz edilmiştir. Nicel verilerin toplanmasında Tortop (2014) tarafından geliştirilen "Proje Yarışmaları Danışmanlık Öz-Yeterlik Ölçeği" kullanılmıştır. Nicel verilerin analizinde t-testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin danışmanlık öz-yeterlik düzeylerinin genel olarak yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanında öğrenim durumu değişkenine göre lisansüstü öğrenime sahip olanların lehine sorumluluk alt boyutu hariç tüm boyutalar bazında anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Bilimsel araştırma dersi alma durumu değişkenine bakıldığında bütün boyutlarda bilimsel araştırma dersi alanlar lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. SPHD verme durumu değişkenine göre akademik yeterlik boyutunda bu dersi verenler lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca branşlar bazında ise sorumluluk alt boyutunda mesleki ve teknik branşlarına sahip olan danışman öğretmenlerin lehine anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Araştırmanın nitel boyutunda görüşmelere, daha önce proje yarışmalarında öğrencilere danışmanlık yapmış 9 gönüllü öğretmen ve proje yarışmalarında çeşitli görevlerde bulunmuş, akademik çalışmalar yapmış 3 gönüllü uzman katılmıştır. Nitel verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Ayrıca katılımcıların görüşleri doğrultusunda yapılan SWOT analizi sonucunda, mevcut durumun güçlü ve zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri belirlenmiştir. Toplamda 544 ifade sıklığı elde edilmiş ve 254 kod oluşturulmuştur. Bu kodlamalar neticesinde 10 tema ve bunlara bağlı 35 farklı kategori oluşturulmuştur. Araştırma, proje hazırlama süreçlerindeki güçlü ve zayıf yönlerin yanı sıra fırsat ve tehditlerin belirlenmesiyle, daha verimli proje süreçleri ve öğretim programları geliştirilmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir.