Yazar "Sevilmiş, Uğur" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Baklagillerde Generatif Döküm Sorunu(2020) Seydoşoğlu, Seyithan; Sevilmiş, UğurBaklagillerde generatif organ (çiçek ve bakla) dökümü önemli bir problemdir. Bitki tarafından çok sayıda çiçeküretilse de bu çiçeklerin çoğu dökülmekte ve baklaya dönmemektedir. Aslında, aşırı sayıda bakla sayısı, kaliteyleters orantılı olduğundan, orta derecede çiçek dökümü tarımsal açıdan istenen bir özelliktir. Fakat genelliklebaklagiller normalden fazla sayıda generatif organı yüksek sıcaklık, yetersiz ışık, kuraklık, besin elementiyetersizliği, yüksek bitki yoğunluğu sonucunda dökmektedir. Bu çalışmada, öne çıkan iki hipotez olan besineksikliği ve hormonal kontrol hipotezleri ışığında, baklagillerde generatif döküm sorunu incelenmiştir. Ayrıca, bukonuda yürütülmüş çalışmalardaki bazı eksikliklere ve bunların ortaya çıkardığı fırsatlara değinilmiştir.Öğe Basic Vegetation Characteristics of Village Pastures Connected to Mardin Province and Its Provinces(2018) Seydoşoğlu, Seyithan; Kökten, Kağan; Sevilmiş, UğurThis study was carried out in 2015 with the aim of determining some vegetation characteristics of pastures of 33 villages of Mardin province and its subprovinces. Modified wheeled loop method was used in the study to determine the vegetation characteristics of these pastures. Total 132 plant species were identified by the vegetation survey. Studied pastures were dominated by 5 decreaser, 5 increaser and 122 invader species. According to the classification of species in pasture vegetation, the proportion of decreaser, increaser and invasive species were determined as 2.08%, 3.15% and 94.77%, respectively. The average plant coverage rate of surveyed pastures was 71.35%. The average proportion of legumes in botanical composition was 40.66%, the proportion of grasses was 22.82% and the proportion of other families was 36.52%. According to the results obtained from the surveys, all of the studied pastures were classified as weak. In terms of pasture health, 19 pastures were determined as problematic, 10 pastures as risky and 4 pastures as healthy. These results show that; a large number of the studied pastures are in a need of utilization with caution where the remaining parts need to be included in rehabilitation programs urgently.Öğe Bazı Pamuk (Gossypium hirsutum L.) Genotiplerinin Verim ve Lif Teknolojik Özellikler Bakımından Değerlendirilmesi(Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi, 2017-05-21) Karademir, Çetin; Karademir, Emine; Sevilmiş, UğurBu çalışma GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (GAPUTAEM) pamuk ıslah programı ile geliştirilen yeni pamuk hatlarının kontrol çeşitlerle kıyaslanması, verim ve lif teknolojik özelliklerinin belirlenmesi ve öne çıkan genotiplerin tespit edilmesi amacıyla Diyarbakır’da 2012- 2014 yılları arasında yürütülmüştür. Çalışma 20 adet hat/çeşit ile tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüş, denemede 17 adet yeni genotip ile 3 adet kontrol çeşit (Stoneville 468, ADN P 01 ve GW-Teks) materyal olarak kullanılmıştır. İncelenen tüm özellikler bakımından genotipler arasında önemli farklılıkların bulunduğu, kütlü pamuk verimi, lif kopma dayanıklılığı ve ilk el kütlü oranı hariç tüm özelliklerde yıllar arasındaki farklılığın önemli olduğu belirlenmiştir. Yıl x çeşit interaksiyonu ise kütlü pamuk verimi, lif verimi ve ilk el kütlü oranı özelliklerinde önemli bulunmuştur. Üç yıllık veriler incelendiğinde denemede yer alan genotiplerin kütlü pamuk veriminin 318.15 kg da-1 ile 385.09 kg da-1 arasında değiştiği, en yüksek verimin sırasıyla MSR06-2-1, TSPXTLX06-1-75 ve SC-9-2 genotiplerinden elde edildiği, lif verimi bakımından ADN P 01 kontrol çeşidinin 156.40 kg da-1 ile en yüksek değeri gösterdiği tespit edilmiştir. Yeni geliştirilen hatların ilk el kütlü oranı yönü ile kontrol çeşitlerden daha yüksek değerler gösterdiği saptanırken, çırçır randımanında Stoneville 468 çeşidi en yüksek değeri göstermiştir. Lif inceliği yönünden tüm genotipler ideal incelik değerinde yer alırken, lif uzunluğu ve lif kopma dayanıklılığı bakımından GW Teks, ÇG 9 ve SET 34 genotiplerinin üstün değerler gösterdikleri belirlenmiştir.Öğe Correlations Between Canopy Temperature, Chlorophyll Content and Yield In Heat Tolerant Cotton (Gossypium hirsutum L.) Genotypes.(Fresenius Environmental Bulletin, 2018-04-26) Karademir, Emine; Karademir, Çetin; Sevilmiş, Uğur; Başal, HüseyinThe study aimed to determine relationships among canopy temperature, chlorophyll content, seed cotton yield and fiber quality properties and using these relationships to screen large material in cotton breeding program under field conditions for heat tolerance. In this study 140 lines and 5 control varieties (Stoneville 468, DP 499, SJ-U 86, AGC 85 and AGC 208) were used as plant material. Field experiment was conducted as augmented design with four blocks. Canopy temperature (CT) measured three times during cotton growing, pre-flowering peak flowering and post flowering, on the other hand chlorophyll content was measured in peak flowering stage. The results of this study indicated that seed cotton yield significantly correlated with canopy temperature and was not affected by crop stage development.Öğe İleri Generasyondaki Pamuk (Gossypium hirsutum L.) Hatlarında Verim ve Lif Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi(2015) Karademir, Emine; Karademir, Çetin; Ekinci, Remzi; Sevilmiş, UğurBu araştırma pamukta yapılan melezleme çalışmaları sonucunda geliştirilen ileri generasyondaki hatlarda verim ve lif kalite özelliklerini belirlemek amacıyla GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü deneme alanında 2013-2014 yılları arasında iki yıl süre ile yürütülmüştür. Çalışmada 6 adet ileri generasyondaki pamuk hattı ile 2 adet kontrol çeşit (Stoneville 468 ve GW Teks) materyal olarak kullanılmıştır. Denemeler tesadüf blokları deneme desenine göre 4 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Çalışmada; kütlü pamuk verimi ve çırçır randımanı özelliklerinde genotip farklılığının önemli olduğu, lif uzunluğu, lif kopma dayanıklılığı, lif kopma uzaması, lif üniformite oranı yönünden hem genotip ve hem de yıl farklılığının önemli olduğu, kısa lif indeksi özelliğinde genotip, yıl ve genotip x yıl interaksiyonunun önemli bulunduğu, ilk el kütlü oranı ve lif inceliği özelliklerinin ise sadece yıl farklılığından önemli derecede etkilendiği belirlenmiştir. Araştırma sonucunda kütlü pamuk verimi yönü ile GW Teks, KP-24, 2/2 ve 6/1 Nolu genotiplerin, çırçır randımanı yönü ile 30/4 ve Stoneville 468 hat/çeşitlerinin yüksek değer göstererek aynı istatistiki grupta yer aldıkları saptanmıştır. Lif uzunluğu yönünden Stoneville 468 çeşidi dışındaki tüm genotipler aynı istatistiki grupta yer almışlardır. Lif kopma dayanıklılığı, lif üniformite oranı ve kısa lif içeriği özelliklerinde GW Teks kontrol çeşidinin, lif kopma uzaması yönü ile de Stoneville 468 ve 2/2 Nolu genotiplerin daha yüksek değerlere sahip oldukları belirlenmiştir.Öğe KETENCİK BİYODİZELİNİN ELDESİ İLE ÖZELLİKLERİ VE KULLANIM ALANLARI(2019) Bilgili, Mehmet Emin; Sevilmiş, Uğur; Seydoşoğlu, Seyithan; Kahraman, Şerif; Sevilmis, UğurKüresel nüfus artışına bağlı olarak sürekli artan enerji talebi, azalan fosil yakıt rezervleri ve çevresel kaygılar; gıda dışı ürünlerden yenilenebilir ve sürdürülebilir alternatif enerji kaynakları elde edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Yenilenebilir, toksik olmayan ve biyo-bozunur bir yakıt olan biyodizel, motor modifikasyonları olmadan dizel motorlarda kullanılabilmektedir. Fakat biyoenerji hammadde bitkileri, tarımsal alanlarda gıda ve yem bitkileri ile rekabet edebilir ki bu, gıda fiyatlarının artması ve potansiyel olarak önemli ekonomik istikrarsızlaşma sonuçlarına neden olabilir. Bu nedenle, biyoenerji hammaddeleri üretimi için marjinal tarım alanlarının kullanılması önerilmiştir. Marjinal alanlara çok uygun olan ketencik (Camelina sativa) bitkisinin tohumları önemli bir biyoyakıt kaynağı olarak son yıllarda öne çıkmaya başlamıştır. Ketencik tohumlarının yüksek yağ içeriği (%25-48) ve üretim maliyetinin düşük olması önemli bir avantajdır. Ketencik biyodizelinin yakıt özellikleri ASTM D6751 ve EN 14214 standartlarına birçok açıdan uygun olduğu gösterilmiştir. Motor güç üretimi, >2000 d/d’da mineral yakıtlara göre daha yüksek seviyededir. Ketencik biyodizeli mineral yakıtlara göre daha düşük CO ve CO2 üretmektedir. Türkiye’de EPDK motorine en az %0.5 biyodizel harmanlamasını 2018 yılı itibariyle zorunlu kılmıştır. Türkiye’de yıllık motorin tüketimi 29.106 m3 olup bunun için 145.103m3 biyodizele ihtiyaç olduğu hesaplanmıştır.Bu derlemede, konu araştırıcılarına, ketenciğin biyoyakıta dönüştürülmesi, elde edilen yakıtın özellikleri, kullanım alanları, standartları ve çevresel etkisi konusunda uluslararası alanda yapılmış çalışmaların bir özeti sunulmuşturÖğe Siyah Asker Sineğinin (Hermetia illucens L.) Yem Kaynağı Olarak Değerlendirilmesi(2019) Sevilmiş, Uğur; Seydoşoğlu, Seyithan; Ayaşan, Tugay; Bilgili, Mehmet Emin; Sevilmis, UğurGıda, yem ve yakıta sürekli artan talebin karşılanması ve atıkların, özellikle de organik atıkların yönetilmesi büyük bir küresel problem haline gelmiştir. Mevcut organik atık yönetimi uygulamaları olan anaerobik sindirim, toprak dolgusu, atık arıtma ve kompostlama teknikleri sadece masraflı değil aynı zamanda yeraltı ve yüzey suyu kirliliği ve sera gazı emisyonları oluşturduklarından çevreye olumsuz etkilere de sahiptir. Böcekler, yüksek yağ içeriği, kısa ömür döngüleri ve yüksek üreme hızları nedeniyle biyodizel üretimi için hammadde kaynağı olarak büyük ilgi görmektedir. Ayrıca, yağ ekstraksiyonundan sonra hücre döküntüleri, suda yaşayan hayvanların, kümes hayvanlarının ve çiftlik hayvanlarının yetiştirilmesi için yüksek proteinli bir yem olarak kullanılabilmektedir. Diptera takımına ve Stratiomyidae familyasına ait bir böcek olan Siyah Asker Sineği, (BSF) (Hermetia illucens), gıda ile rekabet etmeden, organik atıklar içindeki çoğu besin ve enerjiyi BSF biokütlesine dönüştürme potansiyeline sahiptir. Yeryüzünde atıkları, BSF'den daha hızlı ve verimli bir şekilde tüketebilecek hiçbir canlı olmadığını gösterilmiştir. Bu derlemede, BSF larva küspesi ile ağırlıklı olarak tavuk ve balık besleme konusunda yapılmış uluslararası çalışmalar bir araya getirilmiştir. Siyah asker sineği ile büyükbaş ve küçükbaş hayvan besleme konusunda ise dünyada erişilebilir çalışma olmamasına rağmen bazı memelilerde çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca BSF dışındaki diğer böcekleri içeren memeli besleme çalışmaları da bu konuda yapılabilecek çalışmalara temel sağlayabilecek düzeydedir.Öğe Yield and Fiber Technological Traits of Advanced Cotton Lines Developed By Line Tester Mating Design(2017-06-09) Karademir, Çetin; Karademir, Emine; Sevilmiş, UğurThe purpose of this study was to determine yield and fiber technological characteristics of advanced cotton lines developed by crossing parents which were selected in terms of their genetic diversity and genetic distances and comparing them with controls. The research has been carried out in GAP International Agricultural Research and Training Center experimental area during 2013 and 2014 cotton growing season. Developed 10 advanced lines and 2 cotton cultivars (GW Teks and Stoneville 468) were used as material. The study was conducted in randomized complete block design with four replications. The statistical results showed that there were significant differences between lines/varieties in terms of all observed characteristics. The effect of year was significant for seed cotton yield, fiber yield, first picking percentage, ginning percentage, fiber fineness and fiber elongation. Year x variety interaction was significant for seed cotton yield, fiber yield, fiber uniformity index and short fiber index. According to the results of this study it was determined that Fiber Max 832 x Stv 453; Fiber Max 832 x Stv 453/2 for seed cotton yield and fiber yield; Stoneville 453, Tam 94 L 25 x Stv 453 and Fiber Max 832 x Stv 453 for ginning percentage; Tam 94 L 25 x Stv 453/2 for fiber fineness and fiber length; GW Teks, Giza 45 x Sayar 314 and GW Teks x Stv 453 for fiber strength were promising varieties.