Yazar "Memduhoglu, Adnan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Mâlikî Mezhebinde Haber-i Vâhid ve Kıyâs Teâruzu(2022) Nergis, Murat; Memduhoglu, AdnanZan ifade eden haber-i vâhidin, zannî olan kıyastan daha evlâ olduğu cumhur tarafından kabul edilmiştir. Ancak İmâm Mâlik’in (öl. 179/795) konuyla ilgili görüşü hakkında ondan nakilde bulunan Mâlikî âlimleri arasında bir ittifakın olmadığı görülmektedir. Ayrıca İmâm Mâlik’ten haber-i vâhidin ilmî ve amelî değeriyle alakalı bizzat kendisinden bir rivâyet günümüze ulaşmamıştır. Yine “haber-i vâhid” kavramına Muvatta’da doğrudan atıfta da bulunulmamıştır. Bununla birlikte haber-i vâhid kapsamında değerlendirilebilecek rivâyetlerin tahriclerinden hareketle onun haber-i vâhidle ilgili düşüncesine varılabilmiştir. Bahsi geçen sebepten dolayı onun haber-i vâhidle kıyasın çelişmesi durumunda hangisini takdim ettiğiyle ilgili görüşünün doğru olarak tespiti önemlidir. O, haber-i vâhidi fıkhî açıdan değerlendirip kendi ilkelerine uyanları tercih etmiş, uymayanları tercih etmemiştir. İmâm Mâlik’in kendisiyle amel etmediği haber-i vâhidi reddetmemesi, hatta onu rivâyet etmesi haber-i vâhid konusundaki hassasiyetini göstermektedir. Nitekim, İmâm Mâlik’in alışverişte meclis muhayyerliği ile ilgili hadisle amel etmemesine rağmen onu İbni Ömer’den rivayet etmiştir. İmam Mâlik merfû’ hadise öncelik tanımakla birlikte bazı durumlarda, merfû’ hadisle amel etmemiştir. Böylesi durumlarda merfû’ hadise rağmen onun hükmü dışında bir hüküm vermesi, onun Hz. Peygamber’in (s.a.s.) fiilî sünnetini önemsemediği anlamına gelmemektedir. İmam Mâlik bunu, kendisinde bu hadisin muktezasını gerektirecek bir kuralın olmaması ve onunla amel edilmiş bir durumun olmamasıyla açıklamıştır. İmâm Mâlik’in kıyas ve haber teâruzunda ifade edilen kıyastan maksadın ıstılâhî kıyas olmadığı, bu kıyas ile kastedilenin her yerde genel geçer olan kaide ve ilkeler olduğu görüşü ağır basmaktadır. Mâlikî mezhebinde haber-i vâhidin kıyasa teâruz ettiği ve ikisini cem‘ etmenin mümkün olmadığı durumlarda, haber-i vâhid ile kıyastan hangisinin tercih edilmesi gerektiği konusunda üç farklı görüş ortaya çıkmıştır: 1. Mezhebin ‘Irakıyyûn ulemâsına göre haber-i vâhidin kıyasa teâruzunda kıyas, haber-i vahide takdim edilir. 2. Medeniyyûn ulemasına göre haber-i vâhidin kıyasa teâruzunda haber-i vahid, kıyasa takdim edilir. 3- Ulemâdan Ebu Bekr Muhammed b. Abdillah b. Muhammed el-Ebherî’ye (öl. 375/986) göre İmam Mâlik, kat‘î olan kıyası haber-i vâhide tercih etmiştir. İmâm Mâlik haber-i vâhidin kat‘î olan bir asl ile teâruz etmesiyle birlikte başka bir asl ile desteklenmediği durum ile Kur’ân’dan veya sahih hadislerden istinbât edilmiş olan kaidelere dayanan kat‘î bir asl’a teâruz ettiği durum dışında haber-i vâhidi terk etmemiştir. Bu araştırmada haber-i vâhid ve kıyasın teâruzu durumunda İmam Mâlik’in görüşünün ne olduğu gerek Mâlikî kaynaklardan gerekse de diğer eserlerden belirlenmeye çalışılmıştır. Bu yapılırken de belge analizi yönteminden faydalanılmıştır. Yine bu çalışmada haber-i vâhidin tanımı, dereceleri ve kıyasın tanımı yapılmış haber-i vâhidi kıyasa tercih edenlerin delilleri ile kıyası haber-i vâhide tercih edenlerin delilleri incelenmiştir.Öğe The Preference Criteria Over The Contradictory Narrations And Their Influence On The Islamic Law: The Shirazi Example(Sirnak Univ, 2023) Memduhoglu, Adnan; Batur, AhmetThe concept of narration is used by the early methodists to mean a word that is likely to be true or false by its nature. The concept of ta'arud (conflict) is defined in the procedural sources as each of two evidences preventing the other on the same issue or each of the two evidences confronting the other in a way that prevents the necessity (judgment) of the other. It is seen that there is an apparent inconsistency/conflict among some of the narrations reported from the Prophet (PBUH). Fiqh scholars have developed some methods to eliminate the apparent conflict among some of the narrations transmitted from the Prophet (PBUH) in accordance with their definitions of the concepts of narrations and disagreement. While some methodists follow a sequence in the form of nash (revoking judgment), cem`(gathering of narrated sayings and deeds), tercih (preference) and tesakut (comparison of narrated sayings and deeds) in eliminating the conflict; some of them followed a sequence such as cem`, nash, preference and tahyir (liberty of mind). For the preference method, one ofthe conflict eliminating methods, the methodists evaluated the narrations in terms of the promissory note and determined some criteria for both the promissory note and the text. However, while the scholars were in agreement on some of the criteria, they also disagreed on some. This situation has caused the scholars of fiqh to make different ijtihads on some fiqh issues. Shirazi defines the narrations as a word that is inevitable to be true or false, unlike the definition made by the proficient methodologists. For the concept of conflict, he gives information about the method to be followed in eliminating the conflict that is seen in the narrations directly without making any definitions.Shirazi used the method of cem and nash, respectively, and if this was not possible, he finally accepted the method of choosing from among the proofs. Shirazi's preference for writing and text to eliminate the contradiction between narrations/hadith, and the absence of an independent study on the reflections of these criteria on fiqh issues so far is motivating for this research. The concepts of narrations, conflict and Shirazi's approach to these concepts were emphasized in the study. It has been analyzed with examples that the preference criteria for the script and text, which Shirazi bases on to eliminate the conflictamong contradictory narrations/hadiths. At the end of the study, it was determined that Shirazi adopted the method of mutakallimun, which is based on the methods of cem', nash, preference, in order to eliminate the conflict among the narrations, and mentioned a total of twenty-four criteria for preference as a method of eliminating the conflict. Based on the examples given, it has been concluded that these preference criteria, which he mentioned, are also reflected in the fura fiqh, which will cause the emergence of different jurisprudence.