Çelik, Beşir2024-12-242024-12-2420222149-2344https://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1153309https://hdl.handle.net/20.500.12604/5694Kur’ân, bir hidayet rehberi olarak insana varoluş gayesini, yaratıcıya ve yaratılanlara karşı görev ve sorumluluğunu hatırlatan son ilahî kitaptır. Bu kitapta yer alan her hitap, genel olarak tüm insanlara, özel olarak da inananlara yöneliktir. İnsanın maddî ve manevî hayatına ışık tutan bu ilahi kitap, onu mutlu kılacak prensipleri ihtiva etmektedir. O, bir hekimin hastasına yazdığı bir reçete hükmünde olup Rab tarafından inanan kullarına sunulan bir rahmet ve şifa kaynağıdır. Tesbih ve istiğfar, bu reçetede yer alan iki Rabbanî taleptir. Tesbih, yüce Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih etmek; istiğfar ise, O’ndan aff ve bağışlanma dilemektir. Kur’an, evrendeki tüm varlıkların kendi yaratılış özelliklerine göre Allah’ı övgüyle tesbih ettiğini; değerli bir konumda bulunan insanın da böyle bir görevle yükümlü olduğunu hatırlatmaktadır. İnsanın maddi ve manevi hayatına anlam katan, kula yaratıcısını ve kulluğunu hatırlatan, bela ve sıkıntılarla karşılaştığında ona umut ve sükûnet telkin eden bu konu daima önem arz etmektedir. Bu çalışmada, önce akıl sahiplerinin iki temel niteliği olan tezekkür ve tefekküre vurgu yapılmış, ardından Allah-kul arasındaki iletişimin tezahürü olan tesbih ve istiğfar kavramlarının lüzumu ve önemi üzerinde durulmuştur.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessTefsirKur’ânZikirTesbihİstiğfarİki Kur’ânî Reçete: Tesbih ve İstiğfârArticle82106510831153309