2019-12-242019-12-2431.12.2018https://hdl.handle.net/20.500.12604/2384Tarihin her döneminde salgın hastalıklar, insanoğlunun toplu ölümlerine sebep olmuştur. İnsanoğlu; hem yetişmiş eleman eksikliği hem de halkın dini inançları sebebiyle, salgın hastalıklarla yapılan mücadelede uzunca bir dönem çaresiz kalmıştır. Salgın hastalıklarla mücadele noktasında Avrupa’da Karantinalar kurularak, hastalığın ilerlemesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır.1838 yılı itibariyle de Osmanlı Devleti; ülkenin sınır ve liman bölgelerinde karantinalar kurmaya başlamıştır. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının düğümlendiği bir noktada varlığını sürdüren Osmanlı Devleti, salgın hastalıklardan en fazla etkilenen ülkelerden biriydi. Ülkenin sahip olduğu sahiller ve liman kentleri deniz ticaretinin gelişmesine elverdiği ölçüde, hastalığın yayılmasına da sebep olmaktaydı. Trabzon Eyaleti’ne bağlı Lazistan Sancağı’nın bir kazası olan Hopa, hem deniz kenarında bulunuyor hem de Rusya ile Osmanlı Devleti’nin sınırını oluşturuyordu. Hopa; gerek deniz yoluyla gerekse de karayoluyla yapılan ticari faaliyetler neticesinde salgın hastalıkların yayılma sahalarından birisi konumundaydı. Arşiv belgelerinde, Hopa Karantinasının 19. Yüzyıl boyunca faaliyet gösterdiği görülmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde salgın hastalıklar hakkında bilgi verilerek, Osmanlı ülkesinde alınan önlemler anlatılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Hopa’nın Osmanlı İdari taksimatındaki yeri hakkında bilgi verilerek, Hopa Karantinası’nın kurulması anlatılmıştır. Hopa civarında görülen salgın hastalık riski ve Hopa Karantinası’nın almış olduğu tedbirler Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden alınan belgeler ışığında aydınlatılmıştır.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessHopa Karantinasıother